Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Alp, HES'lerdeki balık geçitlerinin, Türkiye'deki 70'i endemik olmak üzere 300 civarında tatlı su balığı çeşidi için hayati önem taşıdığını söyledi.

Alp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de son 10 yılda hidroelektirik enerji yatırımlarında artış olduğunu, akarsu havzalarındaki en küçük derelerde bile zincirleme HES yapıldığını belirtti.

Ülkelerin enerji politikalarının oluşturulmasında hidroenerjinin önemli bir kaynak olduğunu vurgulayan Alp, şöyle konuştu:

"Türkiye'de bin 900 civarında HES planlanmış ve bunlardan bine yakını kurulmuş durumdadır. Elbette hidroenerji santrallerinin enerji payındaki üretimi inkar edilemez. Ancak bunların sürdürülebilir olması için çevresel ve sosyal değerleri göz önünde bulundurarak planlanması lazım."

Çevresel değerleri göz önüne alarak TÜBİTAK tarafından desteklenen Ceyhan Havzası'nda tatlı su balıkları için proje başlattıkların anımsatan Alp, bu çalışmayla bölgedeki balıkların göçlerin tespit etmeyi amaçladıklarını ifade etti.

 Projeyle uygun balık geçitleri tasarlandığını aktaran Alp, "Balık geçitlerinin etkinliğini araştırıyoruz. HES'lerin olduğu derelerde analizler yaparak haritalar oluşturuyoruz" dedi.

2015'de bitecek proje kapsamında bir yıl önce 100 civarında balığa cerrahi operasyonla radyo verici yerleştirerek sahaya sürdüklerine işaret eden Alp, bir yıl sonra 60 civarındaki balığın geçitleri kullanarak bir üst baraj gölüne geçtiğinin tespit edildiğini kaydetti.

Proje sonucunda bölge için uygun balık geçiti modeli belirleyerek özellikle akarsu yatağındaki yapay göller oluşturarak mevcut yüzde 10'luk can suyu ile balıkların daha yaşayabilir hale gelmesini sağlayacaklarını dile getiren Alp, bunu da ilgili kurumlara önereceklerini vurguladı.

- Balık geçitleri yeterli değil

Türkiye'deki HES'lere bakıldığında balık geçitlerinin yeterli olmadığına işaret eden Alp, "Bir kere HES'lerde balık geçitleri yapma zorunluluğu var. Son 10 yılda yapılan özel sektöre ait HES'lerde balık geçitleri var. Fakat devlete ait HES'lerin hemen hemen hiç birinde balık geçidi yok" diye konuştu.

Özel sektörün sahip olduğu HES'lerin balık geçitlerinin etkinliği konusunda herhangi bir araştırma bulunmadığını savunan Alp, şöyle devam etti:

"HES'lerde yaptığımız incelemede balık geçitlerinin büyük çoğunluğunun çalışmadığını tespit ettik. Bir diğer sıkıntı ise yapılan balık geçitlerine yeterli su bırakılmıyor. Özellike göç zamanlarında can suyu dediğimiz suyun bırakılması gerekiyor. HES'lerdeki balık geçitleri, Türkiye'deki 70'i endemik olmak üzere 300 civarında tatlı su balığı çeşidi için hayati önem taşıyor. Mevcut HES'lerde uygun balık geçitleri yapılmadığı takdirde, balık çeşitliliğinin birçoğu kaybedilebilir."

- Balık geçitleriyle ekoloji korunabilir

Alp, Uluslararası Hidrojen Enerjisi Birliği (IHEA) ve Birleşmiş Milletler (BM) sürdürülebilirlik ilkesine göre balık geçitlerinin zorunlu olduğunu söyledi.

Endemik balık çeşitlerini kaybetme riskine karşın balık geçitleri yapılmasını önemine değinen Alp, geçitlerin yapılması halinde hem elektrik enerjisiyle HES'lerden yararlanılacağını hem de ekolojinin korunacağını ifade etti.

Sürdürülebilirlik kapsamında HES'lerin karbon sertifikası aldığına işaret eden Alp, "Türkiye'den 200 civarında HES sertifika için Gold Standart'a başvurdu ama bunu 7'si. bunlardan biri de Kahramanmaraş'tadır. Sosyal değerleri gözardı ederek üretim yaparsanız, bu sürdürebilir kalkınma olaraktan kabul görmez. O nedenle balık geçitlerini yapılması özellikle Türkiye'deki balık çeşitliliğin korunması açısından önem taşıyor" dedi.

HES denildiğinde sadece Doğu Karadeniz Bölgesi'nin akla geldiğini vurgulayan Alp, aslında HES'lerin en yoğun olduğu bölgelerden birinin de Akdeniz Bölgesi olduğunu sözlerine ekledi.