Çankaya Belediyesi'nce desteklenen 10. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde yapılan buluşma ile başladı.

DİSK'e bağlı Sine-Sen, Devrimci Sağlık İş, Birleşik Metal İş, Basın İş, TÜRK-İŞ'e bağlı Petrol İş, Tek Gıda İş, Kristal İş, KESK'e bağlı SES, Türk Tabipler Birliği, Halkevleri, Sendika.Org ve Çapul TV tarafından düzenlenen Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, bu yıl işçi ölümlerine atıfta bulunarak 'İşimiz Gücümüz Yaşamak' temasıyla izleyici karşısına çıktı.

Açılış, festivalin tanıtım filmi ve Ankara gönüllülerinin hazırladığı Ankara 1 Mayıs görüntülerinden hazırlanan filmle başladı. İFF Düzenleme Komitesi adına ilk sözü alan Fatin Kanat, konuşmasında kültür-sanat alanında yaşanan baskı, sansür ve ticarileştirme politikalarına değindi. İşçi Filmleri Festivali'nin bu anlamda sponsorsuz bir biçimde, dayanışma yoluyla alanında meydan okuyan bir yerde durduğuna vurgu yapan Kanat, festivalin gericiliğe ve faşizme karşı halkların direnişinin her zaman yanında olacağını sözlerine ekledi.

Destekçi kurumlar adına konuşan Mustafa Eberliköse ise sokağı perdeye taşıdıkları festivalin 10 yılını geride bıraktıklarını ve dünyanın en büyük işçi filmleri etkinliğine imza attıklarını dile getirdi. İFF’nin sansüre meydan okuyarak perdelerini açtığını kaydeden Eberliköse, yasaklanan filmlerin ve emekçilerinin yanında olmayı sürdüreceklerini de vurguladı.

"EMEĞİN KALESİ ÇANKAYA'DAN İŞÇİ FİLMLERİNE TAM DESTEK"

Çankaya Belediyesi Başkan Yardımcısı Nafiz Kaya, işçilerin uluslararası dayanışma günü ile uluslararası işçi filmleri festivalinin aynı günlere denk gelmesinin, emeğin olanakları ve etkileri üzerine iki kez düşünülmesi gerektiğini belirttiği konuşmasında, kapitalist ilişkilerin ve uluslararası gücünün, hızı, mobilitesi, renk ve şekil değiştirme kabiliyeti çok yüksek olduğunu dile getirdi. Kaya, "Sermaye güçleri esneklik, kılık değiştirme ve illüzyon yaratmada büyük bir beceriye sahip. Buna karşılık emek hareketleri daha lokal, daha ulusal ölçekte kalıyor. Bugün hakim sanat anlayışı içerisinde üreten güçler, işçiler neredeyse görünmez durumda. Böyle olunca da eskiden üretime çevrilmiş olan ışıklar, şimdi tüketim için sayısız ara roller üstlenen tanıtım, dağıtım gibi ağlara yönlendirildi." dedi.

Günümüzde, şaşaalı tüketim gösterilerinin eşliğinde üretilenlerin nasıl üretildiği artık görünmez kılınmaya çalışıldığına vurgu yapan Kaya, "Bu yüzdendir ki artık, Sergei Eisenstein gibi bir öncü sinemacının Grev adlı filmi de John Ford'un 'Gazap Üzümleri' adlı başyapıtı da Claude Berri'nin Germinal'i de tarih olmuş ve devamı gelmeyecek filmler olarak gösteriliyor. Bu tür filmlerin dışında işçi sınıfını doğrudan işleyen filmler ne yazık ki kendisine güncel düzlemde ve en önemlisi kitlelerin kalbinde yankı yaratacak ölçüde yer bulamıyor. Bu tür etkinliklerin temel amacı da bu akıntıyı tersine çevirebilecek taşları, karınca kararınca döşeyebilmektir. Büyük Japon sinemacı Kurosawa sinemayı bir boks maçına benzetir. Bizler emeğin, çalışanların, gariplerin, ezilenlerin sesini her sahada duyurmak istiyorsak bu ringi boş bırakamayız. Üstelik bu ringe yenilmek için çıkamayız. Çünkü, bedeninin ürettiklerine bağlı yaşayanlar, yenilmemeyi bilmek durumundadır. İşçi filmleri festivali 10 yıldır bu çabayı sergiliyor. Bu yıl 'İşimiz Gücümüz Yaşamak' teması ile işçi ölümlerine ağırlık vererek uzun yürüyüşünü sürdürüyor. Emeğin kalesi olma iddiasını taşıyan Çankaya Belediyesi olarak bu sürecin destekçisi olmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından, Ağır Aksak Müzik Grubu'nun dinletisiyle devam eden festival açılış programı, 'Anlattıkları Kendi Hikayeleriydi' başlığında toplanmış 'Kar Yağar Kar Üstüne', '14 K', 'Ellere Dikkat', 'Bedenimin Gözü', ve 'Bu Kavgada Biz de Varız' filmlerinin gösterimiyle sona erdi.

4 İLDE EŞZAMANLI YÜZLERCE GÖSTERİM

Ankara'nın yanı sıra İzmir, İstanbul ve Diyarbakır'da da eşzamanlı başlayan festival, onlarca salonda yüzlerce gösterimde sanatseverlerle buluşacak. 10 Mayıs'a dek sürecek olan 49 yerli, 22 yabancı filmin gösterileceği Festival Ankara'da, başta Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi olmak üzere, Nazım Hikmet Kültür Merkezi, ODTÜ Vişnelik Tesisleri, Tuzluçayır Ethem Sarısülük Kütüphanesi, Dikmen Ahmed Arif Parkı gibi merkezler ve destekçi sendikaların merkezlerinde ücretsiz olarak izleyici ile buluşacak.