Ramada Plaza Altın Kayısı Otel'de düzenlenen basın toplantısına katılan Kinski, Türkçe, "merhaba" diyerek sözlerine başladı.

Festivalde onur konuğu olduğu için çok mutlu olduğunu anlatan Kinski, daha önce çocukken İstanbul'a film festivaline geldiğini anlattı. 

Malatya'ya geldiği için çok mutlu olduğunu ifade eden Kinski, şunları söyledi:

 "Türkiye'yi de sevmemin sebebi, çocukluğumda en iyi arkadaşım Türk kızıydı. Adı da Nadya Zakaryan ve kendisi İstanbullu'ydu. Türkiye'yi zaten çok sevdiğimi önceden söylemiştim. Ayrıca, İstanbul'u neden sevdiğimi söyleyeyim. İstanbul'a gittiğimde, orada her gün yeni insanlarla görüştüm. Ayrıca, Kelebeğin Rüyası'nı izlediğimde Türk sinemasının önemini anladım. Türk sinemasını çok seviyorum ve sizin yönetmenler son zamanlarda dünyada önemli ödüller alıyorlar. Bütün dünya yavaş yavaş Türkiye'ye toplanıyor."  

Kariyerine 12 yaşında başladığını ifade eden Kinski, her zaman çalıştığını, işini, ailesini ve hayatını çok sevdiğini kaydetti.

En çok beğendiği filminin sorulması üzerine, bunun her oyuncu için zor bir soru olduğunu belirten Kinski, "Tess filminde çok özel bir anım var. Çünkü, çocuk oyuncudan yavaş yavaş kadın oyucuya geçiş filmim. Onun için Tess filmi özel" dedi. 

Yönetmen Roman Polanski'nin de çok özel, çok iyi bir yönetmen olduğunu dile getiren Kinski, "Kendisi tarafından seçilmem benim için onur verici. Roman Polanski'yle çalışırken, en iyi şekilde işimi yapmaya çalıştım. Bir genç olarak Roman Polanski'yle çalışırken, ilk etapta ciddi çalışmamız lazımdı. Benim için çok önemli" diye konuştu.

Yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın da dünya çapında önemli olduğunu anlatan Kinski, Ceylan'la çalışmak istediğini sözlerine ekledi.