Yurtsever, Osmanlı Arşivinde bulunan 19. yüzyıl başlarına ait padişah fermanı belgeleri arasında Adanalı ünlü derebey ve eşkıyaların 1828 yılında kendi aralarında güvenlik sözleşmesi yaparak eyalet yönetimini ele geçirdiklerini öğrendiğini belirterek, "Eşkıyalar başı olan Hacı Ali, 1828-1832 yılara arasında Adana Valiliğini yönetmişti. Ve bu kısa süre içinde Osmanlı'nın Adana'ya gönderdiği valilere de daha makamına oturtmadan isyan ederek uzaklaştırmışlardı. Olaylarla ilgili Osmanlı Arşivinde bulunan yüz binlerce belgeyi tarayarak elde ettiğim ilginç bilgileri "Çukurova Türkmenleri" kitabımın yeniden yazım ve yayınında kulandım" dedi. Elde ettiğim belgeler içinde eşkıyaların Adana'yı ele geçirmesi ve keyfi yönetim kurmaları esnasında devlet gücü kullanılarak soyu yok edilmek istenen Devlet Bahçeli'nin aşireti Fettahlı'nın Adana Valilik askerleri kullanılarak 1816 yılında Sarvandi kalesi savaşında 25 kişinin olay yerinde idam edildiğini, Bahçeli'nin dedeleri Ağca Bey ile Ahmet'in kesik başlarının İstanbul'a gönderilerek Topkapı Sarayı giriş kapısında teşhir edildiğini anlatan Yurtsever, "Olaylar ile ilgili belgeleri Sayın Devlet Bahçeli'ye gösterdikten sonra bizzat Bahçeli'nin bilgisi dahilinde idam edilenlerin Osmaniye ilçesi Bahçe ilçesindeki tarihi mezarlıkta bulunan türbelerinin yeniden onarılması projesinin hazırlanmış olmasını öğrenmekten de mutluyum" dedi. Tarsuslu Karamehmetler ailesinin geçmişinde de Ramazanoğullarının vakıf mallarını işleten ve müftülük de yapan Kara Mehmet'i Osmanlı Padişahı Abdülaziz'in annesi Pertevniyal Sultan'ın İstanbul'a çağırarak “Tuttuğun altın olsun, malın mülkün de çok olsun” temennisiyle yeşil bir bileklik verdiği, ailenin Eliyeşil lakabını aldığı ve aradan geçen bir asır sonra torununun Tarsus, Çukurova ve Türkiye'nin en zenginleri arasına girdiği bilgisine ulaştığını anlatan Yurtsever, "Sabancılar ailesinin de Adana'da ticaret ve sanayi alanında zengin olması tesadüfi bir olay değil. Mustafa Kemal Paşa, Sivas Kongresi esnasında Fransız işgalcileri ve işbirlikçilerinin Adana'dan ayrılmaları halinde bölgeye tüccar zihniyetli Kayserililerin gönderilmesini istedi. Ve bu istekleri doğrultusunda Hacı Ömer Sabancı Adana'ya gelerek kısa sürede zengin bir iş adamı oldu" dedi. Çukurova Türkmenleri kitabını yayınlarken Çukurova ve onu çevreleyen Toros Dağları yöresinde yaşayan 100 aşiret ve binlerce ailenin 500 yılık köken bilgilerine Osmanlı Arşiv ve sözlü bilgiler ışığında yer verdiğini kaydeden Yurtsever, "Elde ettiğim ilginç bilgiler arasında Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'nun dedesi Süleyman Bey, 1878 yılı Eylül ayı içinde Kozandağlarında Osmanlı askeri ile yerel isyancılar arasında yaşanan iç savaşta bir tepe üzerinde yakalandı ve tanık olarak köken bilgileri de yazılarak ifadesi alındı. Necmettin Erbakan'ın dedesi Nazır Efendi'nin Maliye Bakanlığı yaptığı Kozanoğuları Derebeylik Hükümeti'nin devlete olan vergi borçlarından dolayı İstanbul'a sürgün edildiği bilgilerine de yer verdim" diye konuştu.