Şeyhülislam İbn-i Kemal'in meşhur eseri Tevârih-i Âl-i Osman'ın 3. Defteri'nin transkripsiyonu yapıldı, tıpkıbasımı ile birlikte Çamlıca Basım Yayın (Çamlıca Yayınevi) tarafından yayınlandı.

Tarihçi Yazar Abdullah Satun tarafından hazırlanan eser, Osmanlı tarihinin Sultan Birinci Murad dönemini ayrıntılarıyla anlatması bakımından büyük önem arz ediyor.

Abdullah Satun, Şeyhülislam İbn-i Kemal'in yazmış olduğu Tevârih-i Âl-i Osman'ın 10 Defter'den oluştuğunu belirterek, "Hazırladığımız eser, Tevârih-i Âl-i Osman'ın yayınlanmayan defterlerinden Sultan Birinci Murad devrine ait olan 3. Defteri'dir. Bu Defter'in diğer kaynak eserlerden ayrılan özelliği müstakil olması ve geniş bir şekilde yazılmış olmasıdır. Ayrıca daha zengin bir kronoloji söz konusudur. Eser, 15. yüzyıl Osmanlı tarih kaynaklarına göre farklı rivayetler ve orijinal bazı bilgiler ihtiva etmesi açısından da büyük önem taşıyor." dedi.

3. Defter'in araştırmacılar ve günümüz tarihçileri tarafından pek kullanılmadığını kaydeden Satun, "3. Defter'in, Sultan Birinci Murad devri tarihinin incelenmesi veya yazılması söz konusu olduğunda müracaat edilmesi gereken kıymetli bir kaynak olduğu kanaatindeyiz." diye konuştu.

İBN KEMAL KİMDİR?

İbn Kemal'in asıl adı; Şemseddin Ahmed bin Süleyman bin Kemal'dir. Fatih Sultan Mehmet Han devrinin önemli devlet adamlarından olan Kemal Paşa'nın torunu olması hasebiyle Kemalpaşazâde olarak tanınmıştır. İyi bir tahsil gördükten sonra bir süre Sultan İkinci Bayezid'in hassa bölüğünde askerlik yapmış ancak ilmin tadını unutamayan Kemalpaşazâde askerlikten ayrılarak ilmiye sınıfına geçmiştir. Önce Edirne Darülhadis'inde Molla Lütfi'nin derslerine devam etmiş, daha sonra Kestelli adı ile bilinen Muslihiddin Mustafa Efendi, Hatibzâde Muhyiddin Mehmed Efendi ile Muarrifzâde Sinanüddin Yusuf Efendi, Müeyyedzâde Abdurrahman Efendi gibi zamanın tanınmış âlimlerinden ders alarak tahsilini tamamlamıştır. Çeşitli medreselerde ders vermiştir. Sultan İkinci Bayezid Han kendisini Türkçe bir Osmanlı tarihi yazmakla görevlendirmiştir.

Yavuz Sultan Selim'in tahta geçmesinden sonra 1515'te Edirne kadılığına, 1516 tarihinde Anadolu kazaskerliğine tayin edilmiştir. Bu görevde iken Mısır seferine katılmış ve padişahtan büyük itibar görmüştür. Hatta sefer dönüşü İbn Kemal'in atının ayağından sıçrayan çamur, sultanın kaftanını kirletince Yavuz Sultan Selim, 'Ulemânın atının ayağından sıçrayan çamurların medâr-ı zînet ve bâis-i mefharet' olacağını söyleyerek öldüğünde bu kaftanın tabutunun üzerine örtülmesini vasiyet etmiştir.

KANUNİ DEVRİNDE ŞEYHÜLİSLAM OLDU

Kanuni Sultan Süleyman tahta geçtikten sonra Sultan'ın isteği üzerine eserine kaldığı yerden devam etmiştir. Mayıs 1526'da da Şeyhülislâm Zenbilli Ali Efendi'nin vefatı üzerine Şeyhülislâmlığa getirilmiştir. Bu görevdeyken 16 Nisan 1534 tarihinde vefat etmiş ve Edirnekapı dışındaki Mahmud Çelebi Zaviyesi'nin haziresine defnedilmiştir.

İbn Kemal, güzel ahlâklı, akıllı, anlattıkları ve yazdıkları kabul gören büyük bir âlimdi. O kadar ki geçmiş âlimlerin birçoğunun yazdığı kitapları unutturmuştu. İlimde, İslam âlimlerinin en büyüklerinden Sadeddin Taftazânî ve Seyyid Şerif Cürcânî ile mukayese edilmiştir. Muhyiddin Mehmed bin Pîr Mehmed, Sa'dî Sâdullah Efendi, Muslihuddin Mustafa, Celâlzâde Sâlih Çelebi ve Şeyhülislâm Ebüssuûd Efendi onun yetiştirdiği âlimlerden bazılarıdır. Kemalpaşazâde, Osmanlı ulemâsı arasında ilmî kudretinden dolayı 'el-muallimü'l-evvel' unvanıyla anılmıştır. Talebesi Şeyhülislâm Ebüssuûd Efendi de 'el-muallimü's-sânî' kabul edilmiştir.

300'DEN FAZLA ESER BIRAKTI

Sekiz yıl bulunduğu Şeyhülislâmlık makamında insanlar ve cinler tarafından müşkül meselelerde kendisine müracaat edildiğinden 'İnsanlar ve cinlerin müftüsü' demek olan 'Müfti's-Sakaleyn' şöhretini kazandı. Bu unvan yalnız kendisine has olarak kaldı. İbn Kemal, ehl-i sünnet itikadını bütün gayreti ile müdâfaa etmiş ve bu hususta bütün sapık görüşleri çürüten risâleler kaleme almıştır.

Araştırmacılar eserlerinin sayısıyla ilgili yüz ile beş yüz arasında farklı rakamlar vermekle birlikte ağırlıklı sayı 300 civarındadır. Bazı meşhur eserleri şunlardır: Tevârih-i Âl-i Osman, Haşiye alâ Tehâfüti'l-Felâsife, Tağyîrü't-Tenkîh, Hâşiye ale'l-Hidâye, Fetâvâ, Yûsuf u Züleyha, Dakâiku'l-Hakâik, Nigâristân, Akâid-i İslâm, el-Felâh fî Şerhi'l-Merâh, Risâletü'l-Münîre, Ta'rîfü'l-Akl, Mühimmâtü'l-Müftî.