İstanbul Arkeoloji müzelerinde sergilenen ünlü İskender Lahdi hangi ülkedeki kazılarda bulunarak Türkiyeye gitirilmiştir?

Cevap: Lübnan

İskender Lahdi

Sayda Lahitleri ve İskender Lahdi

Sayda Lahitleri, 1887 yılında Osman Hamdi Bey tarafından ortaya çıkarılan Sayda'daki (Sidon) kral mezarlarına ait lahitlerdir. Nekropolde bulunan 18 lahidin 7'si yerinde bırakılmış, diğerleri oldukça titiz bir çalışma ile İstanbul'a getirilmiştir. Paha biçilmez değerdeki lahitlerinden en önemlisi İskender Lahdi, en eskisi ise Tabnit Lahdidir. Bunun dışında diğer önemli lahitler Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi ve Satrap Lahdidir.

İskender Lahdi,  İstanbul Arkeoloji müzelerindeki en önemli eser kabul edilmektedir. Paha biçilemeyen bu eser kimi Arkeologlara göre İstanbul'un simgesidir. Bu eser İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.

İskender Lahdi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde bulunan en önemli eser kabul edilmektedir. 1887 yılında Sidon kentinin krallar mezarlığında bulunmuştur.

Her ne kadar İskender Lahdi olarak anılsa da aslında İskender'e ait değildir. Sidon Kralı Abdalonymos'a ait olduğu düşünülmektedir.

Lahdin ön yüzünde solda atının üzerinde İskender gösterilmiştir. İskender, Herakles soyundan geldiğine inandığı için, başında Nemea aslanının postu ile tasvir edilmiştir. Buna ek olarak, kulağının yanında, Mısır tanrılarından Ammon'un simgesi olan koç boynuzu görülmektedir. Lahdin üzerindeki bu tasvirden dolayı lahdin ismi İskender ile bütünleşmiştir. Aslında İskender Babil'de ölmüş ve cenazesi İskenderiye'ye gönderilmiştir. Lahdinin de antropoid yani insan biçimli bir lahit olduğu bilinmektedir.

Lahdin gövdesinin uzun yüzlerinden birinde Persler ve Yunanlılar arasındaki bir savaş sahnesi yer almaktadır. Yunanlılar ile Pers askerleri kıyafetlerinden kolaylıkla ayırt edilebilir. Yunanlılar kısa tunik veya pelerin giyerken, Pers askerlerinin geleneklerine göre erkeklerinin yüz ve parmak uçları dışında bedenlerini açıkta bırakmaları yasak olduğundan, pantolonlar birkaç kattan oluşan uzun kollu gömlekler ve başlarını saran tiaralar giydikleri göze çarpmaktadır. Savaş sahnesinin İskender'in MÖ. 333 yılında kazandığı, ona Fenike ve Suriye kapısını açan Issus savaşını temsil ettiği düşünülür. Bu savaşın sonuçlarından biri de, lahdin sahibi olduğu sanılan Abdalonymos'un yazgısının değişmesi ve bir süre sonra Sidon kralı olmasıdır.
(Kitabın İçinden)