Malatya Barosu'nda 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla komisyon adına açıklama yapan Genç, sözlerine Nazım Hikmet'in "Kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır. Acılarımız, ayıplarımız ve döktüğümüz kan, kara sabanlar gibi çizer kadınların yüzünü" dizeleriyle başladı. 

 Kadınların "öfkeli, güçlü ve direngen" olduğunu belirten Genç, 25 Kasım'ın, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, savaşa, ırkçılığa, kadınları ve kadın haklarını yok sayan sistemlere karşı kadınların eylem günü olduğunu söyledi. 

Rengi, dili, inancı, ülkesi değişen kadınların uğradıkları şiddetin kaynağının değişmediğine işaret eden Genç, "Kadına yönelik her türlü şiddet ve sömürü, tek tek bireylerin kendi çıkmazlarından değil, erkek egemen sistemle savaş ve ekonomi politikalarından kaynaklanmaktadır" dedi.

Kadınların, bu yüzyılda erkek egemen zihniyetin büyüterek yarattığı sorunların bedelini yaşadığını savunan Genç, şöyle devam etti:

"Hemen yanı başımızda, Ortadoğu'da vahim bir kadın trajedisi yaşanmaktadır. Savaşlar, işgaller ve ambargolar nedeniyle yüz binlerce kadın ve çocuk katledilmektedir. Fiziksel olarak yok edilmeyen kadınlar da tecavüze uğrayarak, pazarlarda satılarak, ruhsal ve düşünsel anlamda yok olmanın eşiğine getiriliyor ya da göç etmeye zorlanıyor. İlimiz de dahil olmak üzere mülteci kadın ve çocuklar, çocuk gelin olmaya, mecburi evlilik yapmaya ve fuhşa zorlanarak, en fazla ayrımcılığa yine maruz kalmaktadır."

"Kadın Bakanlığı" kurulması ve işlevsel olarak çalışması gerektiğini belirten Genç, kadın sığınmaevlerinin nitelik ve niceliklerinin iyileştirilmesi, şiddete uğrayan kadınlar için ücretsiz danışmanlık, psikolojik ve tıbbi destek verilmesi gibi çeşitli önerilerde bulundu.

Genç, komisyon olarak, kadına yönelik şiddetle mücadelelerine devam edeceklerini belirtti.