KAHRAMAN MARAŞ Sır dağlarından bindim yele, baraj üstünde az eğlenip Bacıoğlu'nda sulandım, Yavşan'ın çardaklarında yedim içtim, Hartlap'tan, Fatmalı'dan , Dereboğazı'ndan yedim incirin hasını, ballısını, püslüsünü. Önsen'de çedenin kokusunu, reyhasını, Maraş'ın manzarasına baktım, eğleştim Avşar düzlüğünde, Abdulhamithan'ın şavkı vurmuş siluetine, Başkonuş'un tepeleri takkeli, Şar dağıyla Nurhak'la konuşur durur. Sabahın alacasında tarhana seren kadınlar, damda salça karıştıran teyzeler, kurulukları seyrelten bacılar, sucukları daldıran gençler, bastıkları söken kızlar, serçe parmağını süte batırıp yoğurt çalan analar, ravanda şerbeti sunan gençler, arkları temizleyen çocuklar, evlek evlek sebze yetiştiren dedeler, höyüklere evsin kuran avcılar, omzundaki belle toprağa masaj yapan çiftçiler, keçi kıllarından örme yapan başı kalpaklı nineler, ebeler, bibiler”¦ Canın sıkılmaz bu diyarlarda, canın sıkılıyorsa kendindendir.Sen hiç yanına semaverini alıp Kürtleravşarın'dan ördeklerin akşam geçişlerini çayını yudumlarken izledin mi? Başkonuş'tan güneşi doğurttun mu? Firez borularıyla Çatal'da çay içip de mağralarda yarım saat kestirdin mi? Sen hiç sabah erkenden kalkıp yüzünü Beşoluk'ta yıkayıp Zeytin Ilıcasında pide ekmeklerine tere yağ ile balı sürüp yedin mi? Seni hiç Yavşan yaylasında sivri ısırdı mı?Onun kaşıntısının zevkini bilir misin? Suyundan yavaş yavaş içmeyi, suyunda karpuz patlatmayı denedin mi? Sen hiç Ayşepınar'da tavuk tenekeledin mi? Suçatında kilo ile kebap ızgara yaptırıp çardaklarında sindirdin mi? Barajda sandalda alabalık yedin mi? Tekirde kirazları alıp çardaklarda şelalenin altına girdin mi? Güvercinlik'in dar yollarından geçip bir çınar altı buldun mu? Dizlerine kadar çemreyip suda yürüdün mü? Gündeğmez'de yarım saat uyudunmu?........ Bunlar denenmeden Maraş anlaşılmaz, zaten sayıp bitirmek gibi amacımız da yok biliriz ki saymakla bu güzel diyarın renkleri bitmez .Gezip görmediğin tatmadığın şeyler senin değildir. Pikniğin tam zamanı olan şu aylarda Kahraman Maraş''ın zevkini çıkarmaya davet ediyorum. İyi ki Maraş'tayız Kahraman Maraşlıyız.. ***Not: Kahraman Maraş ismi bitişik yazılıyor.Bilerek ayrı yazdım, bitiştirdiğimde kahramanın sıfat anlamı kayboluyor sanki iki isim bir şehri ifade ediyor gibi oluyor .Bu unvan sıfatı kolay alınmadı o sıfat Maraş'ın öz hakkıdır, hem Maraş'tan biraz ayrı durması gerekmez mi? EDEMİN YERİ Gündeğmez'den eser, serin yelin. Dulkadir'de durup mola verin. Ahır dağı senin ak ciğerin, Dama çıkıp bir de Yavşan'a bak. “Kahraman” yakışır eşsiz adına, Ecdat varamamış ki tadına, Komşuların bile imdadına, Koşuşturan bir memleketsin sen. Her karışında cevherler saklı. Bazen Mesdekli, bazen Tokmaklı”¦ Dereköy'de pehlivanlar tahtı, Önsen'le Hartlap yarışır durur. Sersem'de bulutlarla oynarsın, Yeşilgöz'de menbayla kaynarsın, Deliçay ”˜da da balık avlarsın. Tekir'de yemesi ne de hoştur. Ahır dağını efkar kaplamış. Ökkeş, Ejder, Rıdvan'lar patlamış. Düşman hem iç hem dıştan yoklamış, Ama sen gel, bir de edeme bak. Bir bayrak dalgalanır kalede, Altın madalya, yakışır hele de, Çeteler dik yürür mahallede, Zevkini çıkaran çocuğa bak. Yürü şahlan artık ne durursun? Aksu, köpürsün; baraj kudursun, Bentler yıkılsın ;bahtın ak olsun, Yerin bu değil arşa çık artık. Rıdvan AKGÜL