Şehirlerin artık kendini yeniden keşfedip kimliğini en baştan hatırlamak istediğini ifade eden Ünal, şöyle konuştu:
"Türkiye'de artık tarihi kentler, kültürel miras ve şehir kimlikleri konuşuluyor. Üreten, paylaşan ve öğrenen şehirleri masaya yatırıyoruz. Türkiye, yeniden kendini keşfetme ihtiyacı hissediyor. Bu anlamda Elbistan gerçekten çok şanslı ve hafızasıyla da yerli yerindedir. Şehrin taç yapısı dediğimiz Ulu Camii, pazarı ve tabi mahallesiyle hala yaşıyor. Bu işe başlarken demiştik ki Ulu Camisi'ni merkeze alarak Elbistan'ı yeniden hayal etmeliyiz. Selçuklu Hamamı, Ümmetbaba, Çarşı Atik ve Ceyhan camileri ile Uzun Çarşı'yı yeniden düşünüp; kimliğini, karakterini ortaya çıkartmamız gerekiyor."
Ünal, Elbistan'ın Dulkadiroğlu Beyliği'nin ilk başkenti olduğunu anımsattı.
Çalışmalarla şehirlerin fiziki yapısıyla birlikte hafızasını ve tarihini, kimliğini ayağa kaldırmayı amaçladıklarını dile getiren Ünal, Elbistan'ın bazı Asya ve Avrupa da tarihi ile anılan bir çok yerleşim yerinden daha fazla tarihi dokusu bulunduğu vurguladı.
Artık ülkelerin değil şehirlerin yarıştığı bir dünyanın olduğuna işaret eden Ünal, "Fransa'ya, Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'a veya 150 bin nüfusu olan Salzburg'a gittiğimde oraları kıskanıyorum. Biliyorum ki Elbistan tarihi, hikayesi, karakteri ve hafızası buralardan daha çok kültürü olan bir şehirdir. Elbistan neden bir Salzburg olmasın. Elbistan'ın rakibi Kahramanmaraş olmamalı. Elbistan'ın rakibi Salzburg olmalı. Biz o yüzden 4 yıldan beri el ele vererek büyüyeceğiz diyoruz. Elbistan, Afşin'in rakibi değil, biz ilçelerimizi el ele vererek büyüteceğiz" diye konuştu.
Afşin ilçesindeki Eshab-ı Kehf Külliyesi'nin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne girdiğini hatırlatan Ünal, 3 yıllık çalışmanın meyvesini almanın sevincini yaşadıklarını sözlerine ekledi.
Programa, Elbistan Kaymakamı Tuncay Akkoyun, Belediye Başkanı Durmuş Küçük, Cumhuriyet Başsavcısı Yasin Emre, Jandarma Komutanı Şahin Kocaköse, Emniyet Müdürü Barış Murat Başol ile Dulkadiroğlu beyliğinin yaşayan temsilcisi Türker Hakan Dulkadiroğlu ile tarihçiler ve yazarlar katıldı.