Kahramanmaraş'ta üretilen Osmanlı çarıkları, Hollywood filmlerinin vazgeçilmezi haline geldi. Son olarak İstanbul'un fethini anlatan "Fetih 1453" için üretim yapan Kopar ailesi, şimdi de Yeni Zelanda'nın 500 yıl öncesine ait dönemi senaryo edinen yeni bir film için çarık ve kemer dikecek. Truva'dan daha büyük bir yapıt olarak nitelendirilen film için hazırlıklara başladıklarını söyleyen çarık ustası Hüseyin Kopar, 7 adet özel tasarım çizme hazırladıklarını ifade etti. Tabanı manda köselesinden, üzeri ise çift taraflı koyun derisinden oluşacak çizmeleri filmde rol alan bayan yıldızların da giyeceğini işaret eden Kopar, yine Osmanlı kültürünü yansıtan bel kemerlerinin de yeni tasarımlarla bu film için hazırlanacağını vurguladı. Kopar, "Böylece Yeni Zelanda halkının geçmişte giydiği kemerleri yapacağız. Bu kemerler dünya da hiçbir yerde, Yeni Zelanda'da müzelerde dahi orjinali bulunmayan, bulunamayan, fakat geçmişte 1400'lü 1500'lü yıllarda o halkın giydiği kemerler oluyor, onları yapıyoruz. Ekim ayında tam kapsamlı olarak filme adapte olacağız. Film Truva'dan daha büyük bir film olarak nitelendiriliyor. Daha geniş kapsamlı, çekim süresi 2 yılı kapsıyor. Film hakkında bilgi verilmiyor. Yapan şirket Amerikalı ünlü bir şirket ve gizli tutuluyor. Ama zannediyorum ki Truva olsun, bu zamana kadar yapılan Harry Potter olsun, bu filmin onlardan daha ağır basacağını düşünüyorum. Çünkü çok geniş kapsamlı bir film olacak" diye konuştu. FİLM ŞİRKETLERİ OSMANLI ÇARIĞINI TERCİH EDİYOR Türk kültüründe çarık yani ayakkabı giyiminin diğer ülkelere göre daha ilerde olduğuna vurgu yapan Kopar, Hollanda'da ahşap, Mısır'da demirden yapılan ayakkabıların giyildiği dönemde Türk insanının çok daha sağlıklı olan deri çarıkları giydiğini kaydetti. Osmanlı'da Sultan İkinci Abdülhamit döneminden itibaren topuklu ayakkabıya geçişin başladığını dile getiren Kopar, günümüzde film yapımcılarının çarıkları tercih etmesinin en büyük nedeninin ise hem tarihi yansıtmaları, hem de çarıkların dayanıklı olmasına bağladı. Kopar, sözlerini şöyle tamamladı: "Şimdi film şirketleri de neden bunu tercih ediyor? Şimdiki yapılan ayakkabılar tamamen kimyasal, yapıştırma ve makine olduğu için görsel değil. Ama Osmanlı döneminde yapılan ayakkabılar tamamen el işi olduğu için, kök boya ve organik olduğu için film setlerinde ışık vurduğunda tamamen antik görünüm, eski görünüm sağlıyor. Bu nedenle Osmanlı Çarıkları tercih ediliyor. Normal bir ayakkabıyı su da çamurda giyemezsiniz ama bu çarıkla oyuncu suya atlıyor ve hiçbir deformasyon görmüyor. Hiçbir açılma yok. Çünkü yapıştırma yok, kimyasal yok, tuzlu sudan etkilenmiyor. Onun için film şirketleri Osmanlı çarığını tercih ediyor çünkü hiçbir deformasyon yok."