Sempozyumda söz alan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Deveci ise konuşmasında akademisyen ve katılımcılara teşekkür ederken sempozyumun faydalı geçmesi temennisinde bulundu. Rektör Deveci konuşmasını “Hz. Muhammed (sav)’e layıkıyla ümmet olanlara ne mutlu” sözleriyle tamamladı.
Türkiye’den çok sayıda İlahiyat fakültelerinin kelam anabilim dalı hocalarını Kahramanmaraş’ta görmekten mutluluk duyduğunu söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanvekili Muharrem Erantepli ise konuşmasında “Yeni İslam medeniyeti yeniden kurulacak ve yeryüzünü yeniden huzurla, barışla, vicdanla dolduracaktır.” dedi.
Kahramanmaraş İl Müftüsü Muhammed Gevher, KSÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Pak ve KSÜ İlahiyat Fakültesi Kelam Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdülhamit Sinanoğlu’nun konuşmalarının ardından sempozyumun ilk oturumuna geçildi.
“Nübüvvet ve Medeniyet Sempozyumu” birinci oturum başkanlığını Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelam Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Yurdagür’ün yaptı. Birinci oturuma konuşmacı olarak, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fikret Karaman, KSÜ İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Recep Ardoğan ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Yaşar Ünal katıldı.
Prof. Dr. Fikret Karaman, “Hz. Peygamberin Tebliğ Mektupları, Muhteva ve Diplomatik Teamül” temalı konuşmasında Peygamber Efendimizin tebliğ dönemlerinden bahsetti. Peygamberimizin nübüvvetten önceki hayatı nübüvvetten sonraki tebliğ hayatını kolaylaştırdığını söyleyen Karaman “Peygamber Efendimizin Medine’ye hicretiyle İslam daha geniş coğrafyaya yayılmıştır. Medine’ye hicretle birlikte Efendimiz tebliğ diplomasisi başlatmış ve başka ülkelere elçiler göndermeye başlamıştır. 48 devlet adamına tebliğ mektubu göndererek İslam’a davet etmiştir.” diye konuştu.
Doç. Dr. Recep Ardoğan ise, “Hz. Peygamberin Beşeriyeti” başlığı ile yaptığı konuşmada İslam’ın temel özelliğinde cihanşümul olduğunu ifade ederek “Beşer doğanın sınırları içerisinde yer alan sıradan bir canlı değildir, medeni bir canlıdır. Kur’an da beşeriyet özellikle vurgulanmıştır ve peygamberlerin de insanlardan olduğu bildiriliyor. Bugün Müslümanlar olarak idealimiz Hz. Peygamberdir.” dedi.
“Hz. Muhammed ve Siyaseti” konusunda konuşma yapan Yrd. Doç. Dr. Yaşan Ünal, Peygamber Efendimizin toplumsal hayatın sağlıklı yürütülmesi için bir yol çizdiğini, hiçbir siyasi iddiası olmadan tebliğ vazifesini en yakınlarından başlayarak ifa ettiğini belirtti. Mekke’de İslam’ı rahat bir şekilde yaygınlaştıramayacağından siyasi bir karar vererek Medine’ye hicrete karar verdiğini ifade eden Ünal, “Medine’de bir site devlet olmadığından Peygamberimizin dini tebliğ etmesinin yanında siyasi liderliği de gündeme gelmiştir. O, Medine’nin sosyal ve siyasi açıdan konularını gündeme alarak yeniden inşa etmiştir, bunu yaparken de hiçbir inanç farklılığı gözetmediği için Müslüman olmayanlar da O’nun siyasi üstünlüğünü kabul etmiştir.” diyerek siyasi meşruiyetin kaynağının dinde aranması ve dini ilkelerin bu doğrultuda yorumlanmasının hem dinin hem siyasetin doğasını bozduğunu ifade etti.
Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Muharrem Erantepli, KSÜ Rektörü Prof. Dr. Durmuş Deveci, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Bakan, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Pak, Kahramanmaraş İl Müftüsü Muhammed Gevher ile çok sayıda akademisyen ve öğrencinin katıldığı sempozyum 15 Mayıs Cuma günü öğleden sonra yapılan ikinci oturum ve 16 Mayıs Cumartesi günü yapılan üçüncü ve dördüncü oturumların ardından son buldu.