Kim Milyoner Olmak İste Yarışması Çağdaş İrfan Yıldırım bir milyonluk soru...

Kur'anı Kerimde hangisi üzerine yemin edilmemiştir deniz güneş arı kalem

Allah kelamı Kuran'da bazı ayetlerde Yaratıcının, çeşitli vesilelerle çeşitli kavram ve olaylar üzerine yemin ettiği görülür. ... 86/1), güneşe (Şems, 91/1), aya (Şems, 91/2), geceye (Leyl, 92/1), sabaha (Fecr, 89/1), kuşluk vaktine ...

Kur'an-ı Kerim'de "Tûr'a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, "Beyt-i Ma'mur"a, yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir." ifadesi geçmektedir.

KUR'AN-I KERİM'DE HANGİSİ ÜZERİNE YEMİN EDİLMEMİŞTİR?

Kur'an'da denize yemin edilmiştir.

Tûr suresinde:

"Tûr'a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, "Beyt-i Ma'mur"a, yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir." ifadesi geçmektedir.

Kur'an'da güneşe yemin edilmiştir.

Şems suresinde:

"Güneşe ve onun aydınlığına andolsun," ifadesi geçmektedir.

Kur'an'da kalem üzerine yemin edilmiştir.

Kalem suresinde:

"Nûn. (Ey Muhammed) Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli değilsin." İfadesi geçmektedir.

Kur'an-ı Kerim'de birçok kavram ve nesne üzerine yemin edilmiştir.

Bunlardan bazıları şunlardır:

Hikmet dolu Kur'an hakkı için, (36/2)

Tozdurup savuranlara, (51/1)

Yükünü yüklenenlere, (51/2)

Satır satır yazılmış Kitab'a, (52/2)

Yayılmış ince deri üzerine, (52/3)

Yükseltilmiş tavana(göğe), (52/5)

Kaynatılmış denize (bunlara andolsun ki), (52/6)

Nûn. Kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına andolsun ki, (68/1)

Hayır hayır (öğüt almazlar). Aya andolsun ki, (74/32)

Dönüp gitmekte olan geceye, (74/33)

Ağarmakta olan sabaha andolsun ki, (74/34)

Kıyamet gününe yemin ederim. (75/1)

Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltilip hesaba çekileceksiniz). (75/2)

Söküp çıkaranlara, andolsun; (79/1)

Yavaşça çekenlere, (79/2)

Yüzdükçe yüzenlere, (79/3)

Yarıştıkça yarışanlara, (79/4)

Gökyüzüne ve târıka (sabah yıldızına) yemin ederim. (84/1)

Hayır! Şafağa, yemin ederim ki, (84/16)

Burçlara sahip gökyüzüne,(85/1)

Gökyüzüne ve târıka (sabah yıldızına) yemin ederim. (86/1)

Andolsun Fecre, (89/1)

On geceye, (89/2)

Çifte ve teke, (89/3)

(her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye (89/4)

Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına (91/1)

Güneşi takip ettiğinde Ay'a, (91/2)

Onu örttüğünde geceye, (91/4)

Gökyüzüne ve onu bina edene, (91/5)

Yere ve onu yapıp döşeyene, (91/6)

Nefse ve ona birtakım kabiliyetler verene, (91/7)

Sonra da ona iyilik ve kötülükleri ilham edene yemin ederim ki, (91/8)

Açılıp ağardığı vakit gündüze, (92/2)

Andolsun kuşluk vaktine (93/1)

Ve sükûna erdiğinde geceye ki, (93/2)

İncire, zeytine, (95/1)

Sina dağına, (95/2)

Ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, (95/3)

Harıl harıl koşanlara, (100/1)

DOĞRU CEVAP ' ARI ' 

Allah neye, hangi sebeple yemin etmiştir?

Kur’an-ı Kerim’de yeminler, kasem kelimesiyle ifade edilir ve Aksâmu’l-Kur’an ismi altında incelenir. Allah Kur’an-ı Kerim’de, kendi yüce ismi üzerine, resullere, Kur’an’a, meleklere, kıyamet gününe ve tabiattaki önemli varlıklara yemin etmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de yeminler, kasem kelimesiyle ifade edilir ve Aksâmu’l-Kur’an ismi altında incelenir. Allah Kur’an-ı Kerim’de, kendi yüce ismi üzerine, resullere, Kur’an’a, meleklere, kıyamet gününe ve tabiattaki önemli varlıklara yemin etmiştir. Cahiliye Arapları, bir sözün, haberin veya işin doğruluğunu ve değerini pekiştirmek istediklerinde yemin ifadelerini kullanırlardı. Yalan yere yemin etmekten de çekinirlerdi. Kur’an da dilin bu ifade tarzını korumuş, ayetlerini yeminlerle teyit etmiş ve öngördüğü hususları vurgulamıştır.

Allah, yemin edilen varlıkların önemine işaret etmiştir. Örneğin; Şems suresi 1-7. ayetlerinde, gök cisimleri, onların işleyiş mükemmelliği, insan ve onu yaratan üzerine yemin edilmiştir: “Ant olsun güneşe ve parıltısına. Güneşe uyduğu zaman aya. Güneşi açtığı zaman gündüze. Güneşi sararken geceye. Göğe ve onu bina edene. Yere ve onu döşeyene. Kişiye ve onu şekillendirene.”

Evrenle ilgili bu ayetler bir taraftan gök cisimlerinin mükemmel işleyişini bildirmekte, diğer yandan bu varlıkları insanın yapamayacağını, o hâlde onların yaratıcısına inanması gerektiğini de vurgulamaktadır. Allah, üzerine yemin ettiği varlıklarla, dinleyenlerin dikkatlerini çekmiş ve onların üzerinde düşünmelerini sağlamıştır. Örneğin, güneşin her gün düzenli şekilde doğması, gece ve gündüzün canlılara hayat vermesi üzerine yemin edilmiştir. Gecenin dinlenme vakti kılınması ve semanın yıldızla süslenmesine dikkat çekilmiştir. İncir, zeytin gibi gı- daların lezzeti ve faydası üzerine kasem edilmiştir. İnsanın gündelik hayatıyla iç içe olan bütün bu varlıklar ve nimetlere yemin edilmekle ona, “Bu harika denge ve düzen nasıl sağlanabiliyor, bu lezzetler
topraktan nasıl çıkabiliyor?” düşüncesini vermektedir.

Allah, yukarıda belirtilen maksatları gerçekleştirmek için on yedi sureyi, farklı varlıklara yemin ederek başlatmıştır. Sure içerisinde de kendi ismi, Ka’be ve değişik varlıklar üzerine yemin etmiştir. Ayrıca, tevhit ve ahirette ceza ve mükâfatın kesinliği için de yemine yer vermiştir.

Allah yeminlerle inanan kullarını, iman esasları, ahlaki ilkeleri kazanma ve hidayet konularında bilinçlendirmiştir.
İnkârcı kullarını ise yeminler vasıtasıyla düşündürerek bu hususları kabul etmeye çağırmıştır.