Programa Vali Yardımcısı Servet Güngör, Belediye Başkan Vekili Cevdet kabakçı, Millî Eğitim Müdürü Sebahattin AKGÜL, İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Semih Gemci, öğretmen ve öğrenciler katıldı Programda Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın kutlama mesajının okunmasından sonra Millî Eğitim Şube Müdürü Ramazan Avcı tarafından “Türkiye Okuyor Kampanyası ve Okuma Alışkanlığı” konulu bir konferans verildi. Avcı, slaytlarla desteklediği konuşmasında şunları söyledi: “Kütüphaneler, bilgi dünyasına açılan kapı, geleceğe kurulan köprüdür. Bir şehirde kütüphane sayısı ve kütüphanelerin zenginliği toplumsal gelişimin temel göstergelerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Unutulmamalıdır ki şehirlerin bir kültür ve sanat merkezi olması, bilgiye verilen önemle mümkündür. Bilginin yaygınlaşması ise okumakla. Kültür şehri, okuyan şehirdir. Okuyan şehri meydana getirmek ise toplumu oluşturan bireylerde okuma alışkanlığı kazandırmakla mümkündür. Aklında okuma eylemi olmayanın gözünde kütüphane olur mu? Türkçe öğretimi dil bilgisinin kurallarını ezberleterek değil, Türkçenin güzel örneklerinin sergilendiği edebî eserlerin okutulmasıyla sağlanabilir. Seviyesine uygun, ilgisini çeken kitapla karşılaşmayan, yanlış tavsiye edilmiş kitaplarla okumaktan soğutulan ilk ve orta öğretim öğrencisinin kitaptan hoşlanmamasından doğal ne olabilir ki... İlköğretim birinci sınıftan başlayarak ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci sınıflarda sürekli olarak öğrencilerin hoşlarına giden, seviyelerine uygun masal, hikâye ve romanlar okutturmalıyız. Biz öğretmenler, testleri araç olarak değil adeta amaç olarak kullanmaya başladık. Oysa test, bilgi vermek için değil bilgiyi ölçmek için yapılır. Ne ektik ki ne biçeceğiz? Masal, çocuğun hayallerini geliştirir, besler; dolayısıyla üretkenliğini artırır. Okuyucu; kelime, cümle ve paragraf üzerinde düşünme, tahlil ve yorum yapma imkânına sahiptir. Aynı masalı okuyan on öğrencinin kafasında farklı kahramanlar, mekânlar oluşur. Film bizi arkasından koşturur; masal ile birlikte yürürüz Günümüzde, bilgiyi kavramanın, analiz ve sentez yaparak değerlendirmenin ve bu doğrultuda üretken, yenilikçi düşünce geliştirmenin, öğrencilere okuma alışkanlığının kazandırılması ile mümkün olacağı gerçeğini aklımızdan çıkartmamak, öğretmen ve veli olarak okuma alışkanlığı kazandırma konusundaki çalışmalarımızı yeniden gözden geçirerek öz eleştiride bulunmak zorundayız AB'ye üye ülkelerden nüfusu bize yakın olan Almanya'da (80 milyon nüfuslu) 7500 kişiye 1 halk kütüphanesi düşerken Türkiye'de 49 bin 500 kişiye 1 halk kütüphanesi düşüyor. Ülkemizde 570.000 kahvehaneye karşılık 1412 kütüphane bulunuyor. Buna göre, 122 kişiye bir kahvehane, 49.500 kişiye bir kütüphane düşmektedir. İhtiyaç maddeleri sıralamasında Batı dünyasında kitap okuma 18. sırada iken Türkiye'de 235. sıradadır. GAZETE OKUMA ORANI Bin NORVEÇli den 558'i Bin JAPON'dan 557'si Bin FİNLİden 445'i Bin İSVEÇliden 430”˜u Bin KOSTARİKAlıdan 412'si Bin TÜRK'ten 61'i düzenli olarak gazete okuyor. Türkiye Okuyor Kampanyası kapsamında öğrencilerin kitap okuma alışkanlığı üzerine yapmış olduğumuz araştırmada şu sonuçlara ulaştık: Liselilerin en beğendikleri ilk 5 eser: Sefiller Suç ve Ceza Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Çalıkuşu Yaprak Dökümü İlköğretim Öğrenicilerinin en beğendikleri ilk 5 eser 80 Günde Devri Alem Robinson Crouse Yalnız Efe Don Kişot Bir Küçük Osmancık Vardı Öğrencilerin %82'si halk kütüphanesine kayıtlı değil. Öğrencilerin %55'i halk kütüphanesine hiç gitmiyor. Öğrencilerin %1'i sabahleyin erken saatte, %4'ü okul dönüşü, %27'si yatmadan önce, %11'i hafta sonları herhangi bir saatte, %57'si canlarının istediği zamanlarda kitap okuyorlar. Kız öğrenciler, erkek öğrencilerden daha çok okuyorlar. Öğrenciler, ders kitabının dışındaki okuyacakları kitapları %7 oranında halk kütüphanelerinden, %22 oranında okul kütüphanesinden temin ederken %28 oranında arkadaşlarından temin ediyorlar. Öğrenciler, kitap okumama nedenlerinin en büyüğünü %30 oranında okuma alışkanlıklarının olmamasına bağlıyorlar. Babaların %26'sı, annelerin %29'u kitap okuyor. Ailelerin %34'ü düzenli olarak gazete okuyor. Ramazan AVCI, konuşmasının öneriler bölümünde aşağıdaki önerilerde bulundu: Öğretmenler Ne Yapmalıdır? Sınıf, Türkçe ve edebiyat öğretmenleri, okuma alışkanlığı kazandırmanın kendilerinin öncelikli görevi ve hedefi olduğunun farkına varmalıdır. Zira tıpkı balık tutmayı öğretmek gibi kitap okuma alışkanlığı kazandırmak da öğrenmeyi öğretmek ile eş değerdedir. Okuma alışkanlığının vitamini seviye, sevgi ve ilgidir. Sınıf, Türkçe ve edebiyat öğretmenleri öğrencilerin okuma seviyelerini iyi tespit ederek onların sevecekleri, beğeniyle okuyacakları kitabı tavsiye etmeli ve öğrencilerin okuma eylemleriyle yakından ilgilendiğini hissettirmelidir. Öğrencilere kitap okumanın önemi ve faydaları somut ve inandırıcı örneklerle anlatılmalıdır. Kitap okumanın boş bir zamanı değerlendirmek olmadığı aksine kitap okumanın dolu bir zaman olduğu ve kitap okumak için özel bir zamanın ayrılması gerektiği kavratılmalıdır. Öğrenci okumanın faydasına inanmalı ki bu eylemi hayat boyu ve zevkle gerçekleştirsin. Özellikle ilköğretim okullarındaki öğrencilerin öğretmenleri refakatinde halk ve okul kütüphanelerini ziyaret etmeleri sağlanmalıdır. Öğrenci kütüphanenin varlığının farkında olmalı, kütüphaneyi tanımalıdır. Öğrencilerin kütüphaneye kayıt olması ve düzenli olarak bu mekâna devam etmesi sağlanmalıdır. Öğretmen, seçeceği kitapları öğrencinin düzeyine uygun olması, edebî ve eğitici değer taşıması yönünden gözden geçirmeli, sınıf kitaplığını bu doğrultuda oluşturmalıdır. Sınıf kitaplığında bulunan kitap ve dergiler öğrencilerin kolaylıkla uzanıp alabilecekleri yerlerde bulunmalıdır. Kitap okumaktan hoşlanmayan öğrencilere kısa, resimli ve cinsiyetleri de göz önünde bulundurularak onların ilgisini çekecek kitaplar okumaya yönlendirmeli, okuma alışkanlığı kazanmış öğrencileri de edebî özellik taşıyan eserleri okumaya yönlendirmelidir. Öğretmen, ders kitabında bulunan metinlerle yetinmemeli, öğrencilere ders kitabının dışında kitaplar tavsiye etmelidir. Öğretmenler; çocuğun, yaşına ve ilgisine uygun özellikte bir dergiye abone olması için tavsiyede bulunmalıdır. Olaya dayalı masal, roman, hikâye gibi türlerin yanında şiir, anı, deneme, gezi, makale gibi türlerin de güzel örneklerini sınıfta okumak suretiyle öğrencilere bu türleri okumaya da teşvik etmeliler. Öğrenci yaş ve düzeyine uygun kitaplar sınıfa götürülebilir ve tanıtılabilir. Bu kitaplardan ilgi uyandırıcı, sürükleyici bölümler okunabilir. Bir hikâyenin yarısı okunarak, heyecanlı bir yerinde bırakılabilir ve öğrenciden devamını bulup okuması istenebilir. Aileler Ne Yapmalıdır? Öğretmen, okuma alışkanlığı kazandırmada velilerle iş birliği yaparak öğrencilere evde de okuyabilecekleri kitaplar önermelidir. Bu amaçla da velileri, çocuklarına örnek olacak şekilde kitap okumaları, evde kitap okuma saatleri düzenlemeleri, çocuklarıyla okudukları kitapları değerlendirmeleri, çocuğa ait bir kitaplık oluşturmaları; onları ödüllendirmeleri, çocuğa ait bir kitaplık oluşturmaları; onlara özel günlerde kitap hediye etmeleri konusunda bilgilendirmelidir. Öğrencilere, biriktirdikleri harçlıklarla ve kendi başına kitap satın alma alışkanlığı kazandırarak kitabın kıymeti kavratılmalıdır. Çocuklar, özel günlerde hediye olarak kitap alımına özendirilmelidir. Öğrencilerin büyük bir kısmı yatmadan önce, hatta yatağa girdikleri zaman kitap okumayı seviyor. Velilerin, bu saatlerde öğrenciyi erken uyumaya zorlamak, ışığı kapatmak gibi davranış sergilememesi gerektiği veli toplantılarında dile getirilmelidir. Evde, hem anne ve babanın hem de çocukların kolayca ulaşabileceği bir kitap köşesi oluşturulmalı; bu kitaplıkta farklı türden kitapların bulunması sağlanmalıdır. Zira yalnızca ansiklopedik türden kitapların veya yalnızca dinî konulu eserlerin bulunduğu bir kitap köşesi çocuğun ilgisini çekmez. Televizyon ve bilgisayar karşısında geçirilen zamanlar düzenlenmeli ve bu konuda aşırılığa izin verilmemelidir. Okul Kütüphaneleri Nasıl Olmalıdır? Kütüphanelerdeki kitap sayısı ve çeşidi artırılmalıdır. Kütüphaneye her zaman güncel kitaplar alınmalı; bu yeni kitaplar okuyuculara tanıtılmalı ya da ayrı bir alanda sergilenmelidir. Okuyucu aradığı kitabı mutlaka kü¬tüphanede bulabilmeli, gerekirse en kısa zamanda temin edebilmelidir. Ki¬tap seçiminde çocukların yaş, gelişim ve ilgi düzeyleri göz önünde tutulma¬lıdır. Kütüphanelere ve kitap okumaya ilgiyi artırmak için çeşitli etkinlikler düzenlenmelidir. Kütüphane içi video gösterimi, kukla gösterisi, hikâye an¬latma saatleri, kitap yazarlarıyla çocukları tanıştırma gibi etkinlikler düzen¬lenmelidir. Kütüphanede kitaplar açık raflarda ve öğrencinin boyunun yetişeceği yükseklikte sergilenmelidir. Kapalı dolaplar tercih edilmemelidir. Kütüphanede görev yapan görevlinin işine vâkıf ve güler yüzlü olması gerekir. Aksi halde öğrenci kütüphaneye gitme isteği duymayacaktır. Okullar, kitap toplama kampanyası düzenledikleri zaman, bağış yapılan kitapların kütüphaneye konulacak olanlarını titizlikle seçmelidirler. Yalnızca kütüphanedeki kitap sayısını artırmak için bütün kitapları kütüphaneye doldurmak son derece yanlıştır. Okulun türüne ve öğrencilerin seviye ve ilgilerine göre bu kitaplar seçilmeli, öğrencilerin yararlanamayacağı kitaplar kütüphaneden çıkartılmalıdır. Sınıf Kitaplıkları Nasıl Olmalıdır? Sınıf kitaplıklarının dış görüntüsü, kitaplıkta bulunan kitapların türü, seviyesi ve görüntüsü son derece önemlidir. Mevcut sınıf kitaplıkları, öğrencilerin ilgisini istenildiği ölçüde çekememekte, öğrencide kitabı alıp inceleme ve okuma ilgisi uyandıramamaktadır. Dolayısıyla kitaplıkların standart ölçüler içerisinde, sabah ve öğleden sonra ders yapan sınıflar için ayrı ayrı olmak üzere görselliği de göz önünde bulundurularak yapılması; kitaplıkta bulunan seviye üstü, öğrencilerin ilgisini çekmeyen, yıpranmış, yırtılmış kitapların kitaplıktan çıkartılarak yerlerine öğrencilerin ilgisini çeken onların seviyesine uygun yeni kitaplarla zenginleştirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla il genelinde bir proje hazırlanmalıdır. Sınıf kitaplıkları, özellikle ilköğretim öğrencilerinin en fazla başvurdukları kaynak olarak görülmektedir. Okullar, sınıf kitaplıklarını yeniden gözden geçirerek görsel ve estetik bir görüntü sağlamalı; yıpranmış, kullanılmayan, seviyenin altında veya üstünde bulunan kitapları kitaplıklardan çıkartmalıdır. Kitaplıklara konulan kitaplar öğrencileri cezbetmeli, onların ilgisini çekmelidir. Okul Yönetiminin Yapması Gerekenler Okul yöneticileri kitap okuma çalışmalarıyla ilgili olarak öğretmenleri zaman zaman denetlemeli ve izlemelidir. 100 Temel Eserin öğrencilere düzenli olarak okutturmaları, öğrencilerin okudukları kitapları Milî Eğitim Müdürlüğünce hazırlanıp gönderilen Kitap Okutma Kılavuzu ve Takip Defterine işlemeleri hususunda öğretmenlerin yaptıkları çalışmaları takip etmelidirler. Böylece okuma alışkanlığı kazandırma çalışmaları keyfiyete bağlı bir uğraş olmaktan kurtarılmalıdır. Halk Kütüphanelerinin Yapması Gerekenler Kütüphanelere ve kitap okumaya ilgiyi artırmak için çeşitli etkinlikler düzenlenmelidir. Kütüphane içi video gösterimi, kukla gösterisi, hikâye anlatma saatleri, kitap yazarlarıyla çocukları tanıştırma vb.gibi etkinlikler düzenlenmelidir. Bütün kütüphaneler, tıpkı Necip Fazıl Kısakürek Kütüphanesi gibi, haftanın her günü ve saat 23.00'e kadar hizmet vermelidir. Ödev döneminde kütüphaneye gelen öğrenciler cezbedici etkinliklerle kütüphaneye alıştırılmalı. Açık hava alanlarında da hizmet verilmeli, okuyucunun sıkıldığı zaman çay, kahve içebileceği, sohbet edebileceği kafeterya biçiminde mekânlar oluşturulmalıdır. Kütüphanelere üye kaydı kolaylaştırılmalı, pratikleştirilmeli ve üye sayısını artırıcı çalışmalar yapılmalıdır. Kültür Bakanlığının bütçesinin dar, personelinin yetersiz olduğu gerçeğinden hareketle bütün halk kütüphaneleri belediyelere devredilmelidir. Çok Okuyanlar Ödüllendirildi: Kütüphaneler Haftası dolayısıyla yapılan programda kütüphanelerden en fazla yararlanan okurlarla haftayla ilgili olarak yapılan yarışmalarda dereceye giren öğrenciler ödüllendirildi. Karacaoğlan Halk Kütüphanesinden en fazla yararlanan okur Ayşe Saka ile Merkez Çocuk Kütüphanesinden en fazla yararlanan Betül Hacer Gerekli'ye Vali Yardımcısı Servet Güngör; Kahramanmaraş Belediyesi Necip Fazıl Kısakürek Kütüphanesinden en fazla yararlanan okur Emine Okumuş ile Kahramanmaraş Halk Kütüphanesinden en fazla yararlanan okur Fatma Turan'a Belediye Başkan Vekili Cevdet Kabakçı tarafından plaket ve kitap seti verildi. Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından Kütüphaneler Haftası ile ilgili olarak düzenlenen ilköğretim ve liseler arası şiir, kompozisyon ve resim yarışmalarında dereceye giren öğrencilere Millî Eğitim Müdürü Sebahattin Akgül tarafından altın, kitap seti ve başarı belgesi verildi. Yarışmalarda şu öğrenciler dereceye girerek ödül aldı: İlköğretim Okulları Arası Resim Yarışması Birinci Gazi İÖO öğrencisi Elif Zişan Türkmen İkinci, Kahramankent İÖO öğrencisi Nilay Tahta Üçüncü, Öğretmenler İÖO öğrencisi Ramazan Köşker İlköğretim Okulları Arası Şiir Yarışması Birinci, Zeki Karakız İÖO öğrencisi Medine Doğru, İkinci, Yavuz Selim İÖO öğrencisi Şevval Arıcıoğlu, Üçüncü, Fatih Şekeli İÖO öğrencisi Feyza İkikardeş Lise ve Dengi Okullar Arası Kompozisyon Yarışması Birinci, İbrahim Çalık Lisesi öğrencisi Betül Sürer İkinci, Erdem Bayazıt Anadolu Lisesi öğrencisi Kübra Gökçe Üçüncü, Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencisi Zeynep Asena Uzun Programdan sonra, Vali Yardımcısı Servet Güngör, Belediye Başkan Vekili Cevdet Kabakçı, Millî Eğitim Müdürü Sebahattin Akgül ve İl Kültür ve Turizm Müdür V. Semih Gemci kitap fuarının açılışını yaparak fuarı gezdiler.