Robin Hood, William Tell, Kral Arthur, Beowulf bunların hangisinde Lancelot, Guinevere ve Mordred gibi karakterler yer almaktadır? Kral Arthur hikayesinin karakterleri kimlerdir?

A. Robin Hood

B. William Tell

C. Kral Arthur

D. Beowulf

Cevap: Kral Arthur


Kral Arthur

Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri bir dizi ortaçağ öyküsünün kahramanlarıdır. Bu öykülerin oldukça ünlü olmasına karşın, Kral Arthur'un gerçekte kim olduğu bilinmez. Günümüzde tarih yazarlarının çoğu, Arthur'un İS 500'lerde İngiltere'deki kabilelerden birinin başkanı olduğu görüşündedir. Kral Arthur'un Sakson istilacılara karşı çok büyük bir orduyu yönettiği sanılmaktadır. 8. yüzyılda yaşayan ilk Galli tarihçilerden Nennius, Arthur'dan söz eden ilk yazardır.

Arthur'un savaştığı Saksonlar, çoğunlukla İskandinav ülkelerinden ve Almanya'dan geldiler. Birbirini izleyen Sakson grupları, Kuzey Denizi'ni geçip, İngiltere'ye giderek Britonlar'a saldırdılar ve bu topraklarda yerleştiler. Saksonlar'dan kaçan Briton ve Kelt gruplarının bir bölümü İngiltere'nin batı ve güneybatısındaki, bugün Galler ve Cornwall olarak bilinen bölgeye, ötekilerse Manş Denizi'ni geçerek Fransa'nın Bretanya bölgesine yerleştiler.

Galler, Cornwall ve Bretanya'da Arthur hayranlıkla anıldığı için onunla ilgili öyküler kuşaktan kuşağa geçti. Her öykü, bir öncekinden daha olağanüstüydü. Sonunda, Arthur gelmiş geçmiş en büyük kahraman durumuna geldi; birçok yiğit şövalyenin karşısında saygıyla eğildiği büyük ve iyi bir kral olarak tarihe geçti.

Arthur'un şatosu Camelot'un nerede olduğu hâlâ bir gizdir. İngiltere'de Camelot'un bulunduğu yer olduğu ileri sürülen altı değişik yöre vardır.
Günümüzde Arthur'un kim olduğu ya da nerede yaşadığından çok İngiltere, Fransa ve hatta Almanya'daki köklü Kral Arthur öyküleri geleneği önem taşır.

Nennius'un Arthur'dan ilk kez söz etmesinden sonraki 400 yıl boyunca Arthur hakkında başka bir şey yazılmadı. 12. yüzyılda Kral Arthur'la ilgili öyküler yaygınlaştı. İlk öyküler Latince yazılmıştı. Ama hemen sonra, ingiliz ve Fransız şairler, şiirlerinde Arthur'la ilgili öykülerden yararlandılar.

15. yüzyılda ingiliz yazar Thomas Malory, Arthur öykülerinin büyük bir bölümünü Arthur'un Ölümü (Morte d'Arthur; 1485) adlı kitabında topladı. 1948'de Türkçe'si de yayımlanan bu kitap, başlığının Fransızca olmasına karşın, İngilizce olarak kaleme alınmıştı ve 1485'te matbaada basılmış ilk İngilizce kitaplardan biriydi.

19. yüzyılda birçok insan ortaçağa ilgi duymaya başladı. Bir grup ünlü İngiliz şairi kendilerine göre yeniden yazdıkları Arthur öykülerinde Malory'nin kitabından esinlendiler. Bunlann içinde belki de en çok tanınanı, Lord Alfred Tennyson'un The Idylls of the King (1859; "Kral Manzumeleri") adlı yapıtıdır. Alman besteci Richard Wagner de Arthur efsanelerinin kahramanlarını konu alan operalar yazdı. Parsifal, Tristram ve Isolde ile Lohengrin bunlar arasındadır. Kral Arthur'la ilgili çok sayıda çocuk kitabı da yazılmıştır.

Kral Arthur'un Öyküsü

Efsaneye göre Arthur henüz çocuk yaştayken Britonlar'ın kralı oldu. Babası Kral Uther Pendragon öldüğünde, şövalyeler kiliseye giderek, yeni bir kral bulmalarına yardımcı olması için Tanrı'ya yalvardılar. Kiliseden çıktıklarında kilise bahçesinde kocaman bir kaya gördüler. Kayanın üzerinde bir örs vardı, örse bir kılıç saplanmıştı. Üzerinde altın harflerle kılıcı kim çekebilirse, onun kral olacağı yazılıydı. Bütün şövalyeler denedi, ama hiçbiri kılıcı yerinden kıpırdatamadı.

Aylar sonra, şövalyeler arasında düzenlenen bir yarışmada şövalyelerden biri, Sir Kay, kılıcını getirmeyi unutmuştu. Yardımcısı Arthur'u kılıcı almaya gönderdi. Arthur kılıcı bulamayınca, onun yerine örse. saplı olan kılıcı çekip Sir Kay'a getirdi. Şövalyeler önce, henüz çocuk olan birinin kral olmasını istemediler. Ama Arthur kılıcı çektiği için kral oldu.
Arthur daha sonra, İrlandalılar'ı yenmesi için yardım ettiği Carmalide kralının kızı Guinevere'yle evlendi.

Arthur'un öğretmeni ve danışmanı, sihirbaz Merlin'in yaptığı yuvarlak masada her şövalyenin yeri vardı. Masa yuvarlak olduğu için hepsi eşit konumdaydı. En ünlü şövalyeler Sir Lancelot, Sir Gavvain, Sir Tristram, Sir Galahad ve Sir Perceval idi. Şövalyeler Camelot'tan çıkıp birçok serüvene at koşturdular; kötü şövalyeleri öldürüp, birçok güzel prensesi kurtardılar.

Sir Lancelot şövalyelerin en güçlüsüydü.
Kral Arthur'u kendisine başkaldıran yeğeni Sir Mordred öldürdü. Savaşta yenilen Mordred ölürken Arthur'u başından kılıçla yaraladı. Arthur kendisinin de ölmek üzere olduğunu biliyordu. Sihirli kılıcını göle atması için Sir Bedivere'e verdi. Gölün kraliçesinin Athur'a vermiş olduğu bu kılıç Arthur ölünce geri verilecekti. Sir Bedivere bu güzel kılıcı atmak istemedi, sakladı.

Ama Arthur Sir Bedivere'i tekrar tekrar göle gönderdi. Üçüncüsünde Sir Bedivere kılıcı göle attı. Sudan bir el çıkıp, kılıcı yakaladı ve havada üç kez salladı. Sonra kılıç suda kayboldu. Bundan sonra siyah başlıklar giymiş üç peri kraliçesi Arthur'u almak için kayıkla geldi. Arthur'u, bir gün geri döneceğine inanılan sihirli Avlon Adası'na götürdüler.

DESTAN KAHRAMANI: KRAL ARTHUR

Tarihsel Arka plan

Britanyanın efsanevi büyük kahramanı Kral Arthurun öyküleri sekiz yüz yıldan uzun bir süredir yaygındır ama bilim adamları gerçek Arthur hakkında çok az şey öğrenebildiler. Çünkü savaşlarını gösteren çağdaş hiçbir kanıt bulunamadı. Yakın zamandaki bulgular Arthurun İ.S 454-470 yılları arasında hüküm sürmüş Riothamus (4) diye adlandırılan 5. yüzyıldaki bir Britanya kralı olduğunu gösteriyor. Efsanevi Kral Arthur gibi Riothamus 12.000 savaşçıdan oluşan bir orduyla Galyaya yürüyor. Büyük bir cesaretle savaşıyor ama Burgundyde Gothlara karşı yeniliyor. (Üzülsem mi sevinsem mi?) Gothların önünden çekilirken bugün de hâlâ duran Avallon denilen bir Fransız kasabasından geçiyor.

Kimi bilimadamları gerçek Arthurun büyük olasılıkla Arturius adlı 500-517 yılları arasında istilacı Saksonlara karşı zafer kazanmış bir süvari generali olduğunu düşünüyorlar.
Başarıları ne olursa olsun gerçek Arthur hem kendi döneminde hem de sonraki yıllarda öylesine ilgi çekici bir kişilikli Gal folklorunda onun adıyla bütünleşmiş sözlü bir gelenek var. Altıncı yüzyılda Jordanes on birinci yüzyılda William adlı birilerinin yazdıkları şimdi bu malzemeye eklenmektedir.

Arthur; edebiyatta ilk olarak İ.S 1136da Latince yazılmış Monmouthlu Geoffreynin Historia Regun Britanniae (5) kitabında görülmektedir. Geoffrey Britanya tarihi üzerine bir kitaba gereksinim duyulduğunu düşündüğünde Arthur zaten Gal ülkesinin sözlü geleneğinde yaygın bir konuydu. İ.Ö 1200 yılından İ.S 689 yılına kadar 1900 yılı kapsayan tarih kitabında Geoffrey Arthuru baş kişi yapmayı seçti.
Geoffreyin topladığı malzemeler için kaynak belirtmesine karşın bilimadamları onun o günkü geleneği izlediğine ve folklor ile kendi düş gücünü kullandığını örtmek için uydurma kaynaklar yarattığına inanıyor. (Tabi bu ne kadar doğru tartışılır) Bundan ötürü onun çalışması tarihten önceki edebiyat olarak anlaşılmaktadır.

Bütün Britanya adaları ve Avrupanın birçok kısmını ele geçirmiş büyük Britanya Kralı Arthurun yaratılmasını Geoffreye borçluyuz. Geoffreynin yorumunda Arthur yokluğunda krallığı ele geçiren yeğeniyle savaşması için yurduna çağrılmasaydı Roma'yı da ele geçirebilirdi. Geoffrey Arhurun olağandışı doğumunu ve ölümünü; güzel ama vefassız karısı Geueneverei; büyücü Merlini ve şövalyelik kavramını dünyaya tanıtır. Geoffrey Arthurun daha çok asker olan yönünü ele almıştır. Ama başka yazarların daha derinden ilgilenmeleri için esin kayanağı olabilecek konuları da Merlin Guenevere büyü ve soyluluk kavramını- yeteri kadar kitabında içermiştir.

Geoffreyin tarihi öylesine iyi yazılmış ki yalnızca kendi döneminde değil sonraki kuşaklarda da ilgi çekmeyi sürdürmüştür. 20. yüzyıl yazarları için hâlâ ana kaynaklardır bunlar. Şair Robert Wace İ.S 1155 yılında Geoffreyin tarihini serbest bir biçimde Norman-Fransız diline çevirdi. Kitapta Arthurun geçtiği bölümleri çoğalttı yeni kaynaklar kullandı ve çalışmaya daha saraylı bir tat kattı. Yuvarlak Masaya ilk kez değinen Wace oldu.

Wacein şiirini ortaya çıkarmasından sonra Chretien de Troyes Kral Arthurun sarayında geçen beş romans yazdı. Fransız olan Chretien Kral Arthurun Britanya ulusal kahramanı ya da istilalar kralı olmasıyla fazla ilgilenmedi. Bunun yerine aşık ve şövalyelerin bulunduğu ve Arthurun yönettiği şövalyelik dünyasını dile getirdi. Chretion kadının erkeğe üstün olduğu ve aşığın sevgilisinin isteklerine bütünüyle uyduğu saraylı aşk düşüncesini tanıttı. Lancelotta Lancelot ve Guenevere arasındaki aşk ilk kez görülüyordu. Chretioın öylesine iyi bir öykü yazarıydı ki romansları geniş çevrelerde okundu ve taklitleri yazıldı.

Kral Arhut son olarak İngiliz dilinde İ.S 1205 yılında şair Layamonun Wacein şiirlerini orta dönem İngilizcesi denen dönemin başlarında serbest bir biçimde çevirdiği zaman görüldü. Layamon Wacein öyküsüne daha çok ayrıntı ekledi ve Arthurun cesaretinin ve serüven aşkının vurgulanmasıyla öyküye belirgin bir İngiliz çeşni kattı. Manmouthlu Geoffrey gibi Layamon da bir yurtseverdi bunun için Cheritien'in Arthur öyküsünün romantik yorumunu göz ardı etmeyi yeğledi.

Kral Arthur öyküsünün başka bir anlatımı daha var. Ondördüncü yüzyılın ortalarında İngilizce olarak yazılmış olan Morte Arthure. Konu yine Arthurun kişiliğinde ulusal kahramanlıktı mağrur savaşçı kral büyük bir kahraman olarak sunuluyordu. Yazar aşk şövalyelik ya da şövalyeler sarayına hiç ilgi göstermemişti. Öyküde Sir Gawain Arthurun baş şövalyesidir ve Lancelot küçük bir role sahiptir. Bu sunuş Fransız destanı Chanson de Roland ve Anglo-Saxon destanı Beowulfa benzemektedir.

Uzun yıllar sonra 1485te Sir Thomas Malory Kral Arthur öyküsünün son biçimi olan Le Morte Darthuru yazdı. Malory Manmouthlu Geoffreyin İngiliz geleneğini ve Chretien de Troyesin Fransız geleneğini birleştirdi. Malorynin anlatımında Kral Arthur Büyük İskender gibi dünyanın en büyük hükümdarlarından biri oluyor. Romada krallık tacı giyene dek İngiltereye geri dönmüyor Malory Morderdin ihanetini ve Gueneverein sadakatsizliğini Geoffreyden aktarıyor ama bunu Guenevere ve Lancelot arasındaki aşk ilişkisiyle birleştiriyor. Ayrıca Arthurun baş şövalyelerinin birçok öyküsünü katarak Arthurun sarayının resmini genişletiyor. İngiliz tarihinin bu romantik anlatımında Yuvarlak Masanın dağılması birçok yaşamı trajediyle yüzleştiriyor ve altın bir çağı noktalıyor.

Arthur Kahramanları

Le Morte Arthurda temel karakterler kahraman aristokratlardır. O toplumda yalnızca soylu doğan biri şövalye olabilirdi. Genç bir oğlan çocuğu olduğunda kadınlara nasıl eşlik edeceğini öğrenir genç bir şövalye olduğunda gerekli savaş becerilerini öğrenir böylece onlu yaşların sonunda şövalyelik yolunda olgunlaşırdı.
Bir adam şövalye olduğunda kendini belirli değerlere göre yaşamakla yükümlü kılan bir and içer. Krala yakınlarına ve arkadaşlarına sevdiği kadına sadık olması beklenir. Özellikle de kadınların yanında nazik ve kibar olması gerekir. Ayrıca bir savaşta efendisi için çarpışırken bir yarışma ya da turnuvaya katıldığında ya da zordaki arkadaşlarına ya da kadınlara yardım ederken her zaman cesur olması beklenir; öyle bir biçimde yaşamalıdır ki diğer soylular ona saygı göstersin. Sorun bu farklı değerleri en az çelişkiyle dengelemekti.
Saraylı aşkın genellikle evlilik dışı aşk olduğunu anlamak gerekir. Chretien ve Malory�nin edebiyatta dile getirdiği toplumda ve gerçek dünyada soylular arası evlilikler genç çiftlerin aileleri ya da yöneten kişi tarafından siyasal toplumsal ya da ekonomik nedenlerden ötürü düzenlenmiştir. Evlenen kişilerin duyguları göz önüne alınmaz ve boşanma yoktur. Bundan ötürü evli bir insan için aşkı evlilik dışı ilişkide bulmak rastlanmadık bir durum değildir.

Başlıca Karakterler

Brutus: Aeneasın büyük torunu; Troya sürgünlerini Britanyaya götürür ve krallık kurar.
Aurelius Ambrosias: Kral Konstantinin oğlu; Uther Pendragon'un ağabeyi; Britanya Kralı; Stonehange yaratıcısı.
Uther Pendragon: Kral Konstantinin oğlu; Aurelius Ambrosiasın küçük kardeşi; Britanya Kralı; Igrainein kocası; Arthurun babası.
Igraine: Cownwall Dükünün karısı; daha sonra Uther Pendragon'un karısı ve Britanya Kraliçesi; Arthur ve Margaawsein annesi.
Arthur: Kral Uther Pendragon ve Kraliçe Igrainein oğlu; Guenevere'in kocası; Mordredin babası; Britanya Kralı; Yuvarlak Masa Şövalyelerinin kurucusu.
Ector: Arthurun babalığı.
Kay: Ectorun oğlu; Arthurun kardeşliği; Yuvarlak Masa Şövalyesi.
Guenevere: Kral Leodegrancein kızı; Kral Arthurun karısı; Britanya Kraliçesi.
Merlin: Büyük büyücü ve kahin; üç Britanya Kralı Ambrosias Aurelius Uther Pendragon ve Arthurun danışmanı.
Lucius Hiberus: Arthur söyleninde Arthur yenip yerine geçene kadar Roma İmparatoru.
Margawse: Kral Uther Pendragon ve Kraliçe Igrainein kızı; Kral Arthurun kızkardeşi; Kral Orkneyli Lotun karısı; Kral Arthurdan Mordredin Kral Lottan Gawain Agravain Gaheris ve Garethin annesi.
[color=Yellow]Mordred: Kral Arthur ve kızkardeşi Kraliçe Margawsein oğlu Gawain ve Agravainin üvey kardeşi; Yuvarlak Masa Şövalyesi.
Gawain: Kral Arthurun yeğeni ve en sevdiği şövalyelerden biri; Kraliçe Margawse ile Kral Orkneyli Lotun oğlu; Agravain Gaheris ve Garethin kardeşi; Mordredin üvey kardeşi; Yuvarlak Masanın ikinci büyük kralı.
Agravain: Kraliçe Margawse ile Kral Lotun oğlu; Gawainin kardeşi; Mordredin üvey kardeşi ve arkadaşı; Yuvarlak Masa Şövalyesi.
Gaher Kraliçe Mawgawse ve Kral Lotun oğlu; Gawain ve Agravainin küçük kardeşi; Yuvarlak Masa Şövalyesi.
Gareth: Kraliçe Margawse ve Kral Lotun oğlu; Gawain ve Agravainin küçük kardeşi; Yuvarlak Masa Şövalyesi.
Lancelot: Benwickli Kral Banın oğlu; Yuvarlak Masanın en büyük şövalyesi; Kral Arthurun en sevdiği iki şövalyeden biri; Kraliçe Gueneverein en sevdiği şövalye ve taraftarı.
Bors: Galli Kral Borsun oğlu; Lancelotun yeğeni; Yuvarlak Masa Şövalyesi.
Pellinor: Yuvarlak Masanın büyük şövalyelerinden.
Bedivere:Yuvarlak Masa şövalyesi; Kral Arthuru canlı gören son şövalye.