Gaziantep Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, bir süredir yürütülen çalışmaların ardından Gaziantep 25 Aralık Panorama Müzesi, kıymetli bir evraka ev sahipliği yapacak.

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Antep Savunması'nda şehit olan er Maraşlı Hüseyin'in nişanlısı Emine'ye yazdığı şiir ve Emine'nin bir tutam saçı ile bunları enstitüye teslim eden Yüzbaşı Kilisli Arslan Bey'in tutanağını, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş'ten teslim alarak müzeye kazandırdı.

Açıklamada, eserlerle ilgili şu bilgiler paylaşıldı:

"Şehit kanıyla sulanmış şiir, Antep Savunması'nda 4 yerinden yaralanan Maraşlı Hüseyin'in, şiirde Emu olarak kısalttığı Emine'ye duyduğu aşkı anlatıyor. Son nefesini vermeden önce komutanı Yüzbaşı Kilisli Arslan Bey'e nişanlısı için yazdığı şiiri veren ve koynunda bulunan, Emine'ye ait saçlarla gömülmek istediğini söylüyor. Savaşın kargaşasında Hüseyin'in bu vasiyetini Yüzbaşı Arslan Bey uygulayamıyor ve bu emanetleri Ankara Üniversitesi İnkılap Tarihi Enstitüsü'ne teslim ediyor."

Açıklamada görüşlerine yer verilen Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, dünyanın en güzel panorama müzesini yapmak için yola çıktıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Biz kurtuluşun, gaziliğin yüzüncü yılına gidiyoruz. Bunu taçlandırmak için de önemli olan panoramik müze üzerinde çalışıyoruz. Türkiye'de ve dünyadaki örnekleri inceledik. Müzeyi tamamladık. İçerik çok önemli. Emo'nun kanlı saçına, kanlı mektuba baktığınız zaman bir şehidin elindeki bilgileri nasıl belgeleştirdiğini, Arslan Bey'in bunu alıp nasıl enstitüye gönderdiğini ve buradan nasıl bir tarih çıktığını gösteriyor. Şehit Hüseyin'in şehit olduğu yerde, Gaziantep'te özel bir alanda sergileme niyetimiz vardı. Bu talebimizi yerine getirdiği için Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu binlerce bilim insanının yetiştiği bu üniversiteye ve kıymetli rektörüme müteşekkiriz. Bu eseri alıp Panorama'ya götüreceğiz. Bizi 25 Aralık kurtuluşuna götüren bu tarihimizi çocuklarımıza çok daha güzel anlatacak vesikayı kavuşturmuş olacağız."

Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş ise Gaziantep 25 Aralık Panorama Müzesi'yle çok kutsal bir iş yapıldığının altını çizerek, "Güzide şehrimiz Gaziantep'in kahramanlığını yansıtan müzesinde bizim arşivimizdeki bir belgenin sergilenmesinden mutluyuz. Bu mektupta şehidimizin düşünceleri, kahramanlıkları, duyguları, sevgilisinin saçı var. Aslında Türkiye'nin ruhu, kahramanlığı var." ifadelerini kullandı.

Maraşlı Hüseyin'in hikayesi ve şiiri

Maraskimlik.com'da yer alan bilgiye göre; Hüseyin, göğsüne 6 kurşun saplandığında, son nefesini verirken komutanına teslim ettiği mektubu, cepheden cepheye koşarken evlenemediği nişanlısı Emu’ya yazmış.

Araştırmacı gazetecinin dediği gibi, bu nesil, vatanından başka aşk tanımadı.

Maraşlı kahraman Hüseyin’in kanlı mektubunun bugünkü dile çevrimi ve düzenlemesi de araştırmacı Mehmet Havuş’a ait.

MARAŞLI HÜSEYİN’İN NİŞANLISINA YAZDIĞI MEKTUP;

Çanakkale harbine gittim, ölmeden geldim,

Nişanlım Emu’yu evinde buldum.

Evlenmek için bir ay daha durdum

Jandarma Artin’i evimde buldum.

Artin jandarma kaldıkça evlenemezdim

Ellik gavurunu bitirmedikçe evime gelemezdim

Güzelim Emu, sabır et ne olur

Allahın emri yerini bulur

Maraş kurtulduktan sonra düğünümüz olur.

İşte o zaman seninle evleniriz güzelim Emu,

Ey Emu, Maraş’tan Fransızları kaçırdık

Ellik gavurunun mallarını yağmaya kalktık

Arkama döndüm edeme baktım,

Edemin öldüğünü haber aldım

Edemin hayfını almaya Antepe’ gidiyorum, harbe.

Konu komşularla hakkını helal eyle

Ben ölürsem, kimse ile evlenme

Antep’ten geleceğim diye yolumu bekle

Kömür gözlüm Emu, sabır et ne olur,

Allahın emri yerini bulur

Kadir Mevlam dönmeyi nasip et

Hüseyin ile Emu’nun evlenmesini emir et

Verdiğin saçı öperek koklarım

Antep’te de gavurları beklerim

Ölürsem de emniyeti yoktur

Saçını mezarımda da öper koklarım,

Emu, şehit olursam mezarıma bir gül dik

Beni ziyaret etsin hep bildik!

Vatanı olamayanın evi de olmaz

Çanakkale ve Antep savaşında şehit düşen Maraşlı Hüseyin’in mektubu ve nişanlısına yazdığı şiir yürek burkarken, araştırmacı Mehmet Havuş, komutan Arslan Bey’in mektubundan yararlanarak hazırlayıp Çanakkale başlıklı panoya koyduğu Maraşlı Hüseyin’in hikayesini şöyle aktarır:

Nişanlısının saçından bir bukle kesip, her yanı yangınlar içindeki vatanı için savaşmaya Çanakkale’ye gitti Maraşlı Hüseyin. Çanakkale’de aylara boyunca göğüs göğse süren savaşlardan sağlam kaldı Hüseyin. Savaş bitip, devleti teslim olduğunda düşmanlara, o da evine gönderildi. Her yer işgal altındaydı. Yıllardır hasretti nişanlısına ama vatanı işgal altındayken evlenemezdi. Vatanı olmayanın evi de olmazdı. Hemen Maraş’ın kurtuluşu için direnişçilere katıldı, Maraş kurtuldu ama Antep’in hala düşman çizmesi altında olduğu haberi geldi. Orası da vatandı, orayı da kurtarmak gerekiyordu.

"Harpten kaçarsan hakkımı helal etmem!"

Anası Hüseyin’i cepheye gönderirken, “Oğlum, dayın Rusya’da, baban Balkan’da, kardeşin Maraş’ta şehit oldular. Son yongam sensin, minareden ezan sesi kesilecekse, camilerin kandilleri sönecekse, sütüm sana haram olsun. Öl de köye dönme! Nişanlın Emu için merak etme, harbi kazanır da dönersen, Emu’ya kavuşursun. Harpten kaçar gelirsen, inşallah Emu’yu ölmüş, mezarda bulursun, haydi yolun açık olsun oğlum!” diyerek cepheye göndermişti.

Hüseyin, Antep savaşının gene şiddetli günlerinden birinde düşmanının 6 kurşunu girdi göğsüne. Son nefesinde komutanı Kilisli Aslan beye koynunda taşıdığı zarfı verdi, tek dileği nişanlısının saçı ile birlikte gömülmekti.