Aliağa Belediyesi’nin Ramazan ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen söyleşiye konuşmacı olarak katılan oyuncu Bedia Ener, oyunculuk kariyeri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Çok Amaçlı Sosyal Tesislerde gerçekleşen söyleşide Bedia Ener, “Sanat hayatım boyunca bugüne kadar oynamadığım rol kalmadı. Gencinden yaşlısına, akıllısından delisine, iyisinden kötüsüne birçok karakteri canlandırdım. Ancak genellikle anne rolünü oynadım. 17 yaşlarındayken bile 45 yaşındaki oyuncuların annesi rolünü oynadım. Dolayısıyla annelik benim üzerime dikilmiş bir kıyafet gibi” diyerek anne rollerinde oynamaktan büyük bir keyif aldığını söyledi.

'EN BÜYÜK ŞANSIM GENÇ YAŞTA SAHNEYE ÇIKMAK OLDU'

Duayen oyuncu Atilla Arcan’ın moderatörlüğünde yapılan söyleşide kariyer öyküsünü anlatan Ener, “Benim en büyük şansım ise çok genç yaşta sahneye çıkmak oldu. Oyunculuğa başladığım ilk yıllarda benden yaşça büyük çok ünlü sanatçılar ile sahneye çıkıyordum. Benden büyük olan o sanatçılar hastalandıklarında, çok hızlı ezber yapma yeteneğim sayesinde sahneye çıkıp onların rollerini oynardım” dedi.

Halktan kaçan, korumayla gezme ihtiyacı duyan, insanlara yüksekten bakan, insanlar ile arasına mesafe koyan meslektaşlarına tepki gösteren Bedia Ener, şunları söyledi: “Seyirci yolda, pazarda, çarşıda, beni nerede görse sarılır, öper ve fotoğraf çektirmek isterler. Bundan ötürü hiçbir zaman rahatsızlık duymadım. Kaldı ki bende seyirciyi çok seviyorum. Çünkü biz onlar için varız. Sanatı seyirci için yapıyoruz. Hem onlar için sanat yapıp hem de onlardan kaçmak çok ayıp. Resimde çektiriyorum, oturup sohbette ediyoruz. Çünkü aslında hepimiz biriz. Onlar seyirci biz de sahnede oyuncuyuz, tek farkımız budur. Kibirli insanları bir türlü anlamıyorum. Olgun başak başını eğermiş. İnsanlar büyüdükçe, olgunlaştıkça daha mütevazi olmalılar. Daha güler yüzlü olmalı daha sevecen davranmalılar. Hepimiz insanız, hepimiz aynı şartlarda dünyaya geldik.”

'BENİM ÜZERİME KÖFTE YOKTUR'

Sanat camiasında yakın arkadaşlarının kendisine ‘Köfte Bediş’ diye hitap etmesinin gerekçesini ilk defa Aliağa’da anlatan usta oyuncu Bedia Ener, kendisine takılan lakabı şöyle açıkladı: “Gençlik yıllarımda; Bakırköy Halkevi’nde hizmetçi rolünü oynayacağım oyunda, sahneye ilk defa çıkmanın verdiği heyecanla repliğimi yanlış söylemiştim. ‘Benim üzerime köfte yapan yoktur’ repliğini ‘Benim üzerime köfte yoktur’ demişim. O günden sonra arkadaşlarım bana köfte Bediş demeye başladı. Bu benim oyunculuk hayatım boyunca unutamadığım en önemli olaylardan biridir”

'ADİLE NAŞİT’E BENZETİLMEK BENİM İÇİN BÜYÜK ONURDUR'

Bedia Ener, söyleşinin ardından sevenleriyle bol bol fotoğraf çektirirken, bu sırada kendisini efsane oyuncu Adile Naşit’e benzetenlere teşekkür etti. Türk sinemasının unutulmaz anne karakterlerinden Adile Naşit’e benzetilmesini gazetecilere yorumlayan Bedia Ener, “Allah gani gani rahmet eylesin, Adile ablamız Türk sinemasında kendisini anne rolleriyle sevdirmişti. Adile Naşit gibi büyük bir oyuncuya benzetilmek benim için büyük bir onurdur. Adile ablanın yerini doldurmak öyle kolay bir şey değil. Ancak bu güzel iltifattan dolayı çok mutlu olduğumu söyleyebilirim” diye konuştu.