Bu konudaki fikre tamamen katılmakla birlikte ikinci bir sorunun varlığına daha dikkat çekmeliyim. Bu da üretilen az sayıdaki projenin yetkililerden destek bulamaması. Bir şeyler üretme, şehrimize bir şeyler katma sevdasında olan arkadaşlarımız var. Hepsinde aynı şikayetleri duyuyoruz. “gece gündüz çalışıyoruz, emek veriyoruz, projeler hazırlıyoruz”¦ Ancak yetkililere götürdüğümüzde yüzümüze bile bakılmıyor” deniliyor. Verilen emekten dolayı kutlamak bir yana, büyük bir moral çöküntüsüne maruz bırakılıyor arkadaşlarımız. Hazırlanan her projenin gerçekleştirilmesi mümkün değil elbette, ama en azından gerçekleştirilebilirliği tartışmaya açılmalıdır. Daha dosyanın kapağına bakıp, “yok, boşa emek harcamışsınız”¦ bunun yapılması mümkün değil” sözleriyle karşılanmak çok zor olmalı. Moral bozucu... Şevk kırıcı”¦ Yorucu”¦ Haftalarca uğraşıp, uykusuz gecelerden sonra hem de pek çok şeyi ihmal ederek hazırladığınız bir dosyayı ilgililere sunduğunuzda bu tarz bir karşılamaya muhatap kalınca ne düşünürsünüz? Enerjiniz nasıl da bir anda tükeniverir”¦ Aslında ne kadar yorulduğunuzu anlayıverirsiniz”¦ Bir daha kaleme kağıda dokunmak bile istemezsiniz muhtemelen”¦ ”¦”¦”¦”¦”¦”¦.. Bu satırları bu şehirde bir şeyleri değiştirme vaktinin geldiğini hatırlatmak için yazıyorum. Kahramanmaraş artık kaderine terk edilen, içine kapanık, bırakın dünyayla komşularıyla bile rekabet edemeyecek kadar sığ bir gelişme içinde olan bir şehir olmaktan kurtulmalıdır. Şehrimizin birkaç kişinin omuzlarında yükselmesi yeterli görülmemelidir. Herkes bu yürüyüşte gelişmenin, kalkınmanın, ilerlemenin bir ucundan tutmalı ve herkes elinden geleni yapmalıdır. İlgililer, yetkililer bir şeyler yapma çabası içinde olanların önüne engeller koymak yerine, önünü açmalı, destek vermeli, hiçbir şey yapamıyorsa teşekkür etmelidir. Şehrimizin istikbâle ve istikrara doğru başlattığı bu yürüyüşe ayağımızı da, beynimizi de uydurmak zorundayız. Uyduramazsak ne olur? Emin olun bu yürüyüş durmaz. Olan Yolda dökülenlere olur. Dökülenler ya kurda kuşa yem olur, ya da ayaklar altında ezilip giderler. Asım ZİYA