Adana Ticaret Odası tarafından mülkiyeti alınarak restore edilen, Osmanlı döneminde yabancı devletlerin alacaklarını tahsil etmesi için halkın öz kaynaklarına el koyma izni bile verilen Düyun-u Umumiye İdaresi olarak da kullanılan tarihi Kısacıkzade Konağı, Halk Kültür Evi olarak açıldı.

Çukurova Üniversitesi Halk Kültür Evi olarak kullanılacak konağın devir protokolü, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar ile Ticaret Odası Başkanı Atilla Menevşe tarafından imzalandı. Restorasyonu ardından Adana’nın kültür ve sanat hayatına ev sahipliği yapacak olan konak törenle açıldı. Açılışa Vali Mustafa Büyük, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ve vatandaşlar katıldı. Törende konuşan Vali Büyük, konağın restorasyonunu yapan ticaret odasına teşekkür ederken, uygulamanın diğer kurumlara da örnek olmasını istedi. Vali Büyük, yaşayan, topluma katkısı olan Adana için çok önemli olan tarihi binayı açmış olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ise binanın Adana halkının kullanımına kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Tarihi konağın Çukurova Üniversitesi tarafından Halk Kültür Evi olarak kullanılmasının ayrıca sevindirici olduğunu belirten Sözlü, “Buradan çıkaracağımız dersler de var. Bu bina Türkiye’deki 8-10 binadan biridir. Duyun-u Umumiye Osmanlı devletinin vergi toplama hakkını elinden almış bu bölgenin vergilerini toplamıştır. Emperyalizm kendilerine ait alacaklarını tahsil etmiş. Milli eserlerimizi yaşatma adına bir kıvanç çıkarırken bir de ders çıkarmak gerekir. Cihan imparatorluğunun içerişine düştüğü zayıflık dönemini hatırlatması bakımından ders çıkarmamızı ibret almamız gereken bir binadır. Koca Osmanlı kendi vergisini bile toplayamamıştır. Bugün bize bir şey olmaz diyenler için bu bina bir ibret vesikasıdır.” dedi.

Ticaret Odası Başkanı Atilla Menevşe de Düyun-u Umumiye’nin Adana merkez binası olarak yaklaşık 20 yıl kullanılan tarihi binanın, oda meclisinin kararıyla satın alındığını hatırlattı. Harap ve yok olmaya yüz tutmuş olan konağın Adana’nın tarihine, mimari kültürüne ışık tuttuğunu aktaran Menevşe, bunun yanında Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine gelinen noktanın ifadesinde simgesel bir değeri de ifade ettiğini söyledi. Şehrin tarihi ve kültürel dokusunu korumak ve bu güzel yapıyı Adana’ya tekrar kazandırmak istediklerini dile getiren Menevşe, “Adana, Fransız işgali altındayken ecdadımıza yüklenen borcu tahsil için kullanılan bu binayı bir kültür evi olarak Türkiye’ye armağan etmek istedik. Böylece gelecek kuşakların bu binayı gördükçe bugünlere nasıl geldiğimizi hatırlamasını ve toplum hafızasını canlı tutmayı hedefledik.” diye konuştu.

Rektör Mustafa Kibar ise aslına uygun olarak restorasyonu tamamlanan tarihi binanın kentin geçmişinden esintilerin yer aldığı bölümü ve sergi salonlarıyla; Halk Kültür Evi olarak kullanılacağını belirtti. Konağın çok amaçlı kullanılacağını aktaran Prof. Dr. Kibar, Kültür Evi’nin bölgedeki halk kültürünün derlenmesi, araştırılması, zenginliğin ve çeşitliliğin gelecek kuşaklara ulaştırılması amacıyla kurulduğunu aktardı. Konuşmaların ardından protokol üyeleri konağı gezdi.