Adana Tabip Odası’nın 14 Mart Tıp Haftası etkinlikleri '40 Hekim 40 Fotoğraf Sergisi’ konferans ve konserle başladı.

Adana Büyükşehir Belediyesi Fuayesindeki serginin açılışının ardından Tiyatro Salonundaki programa geçildi. Burada konuşan Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. H. Neslihan Önenli Mungan, “Adı var kendi yok tıp fakültelerinde 3-5 öğretim üyesiyle eğitim almaya çalışacağımı, mesleğimin her aşamasında adaletsiz sınavlara tabi tutulacağımı, mezun olur olmaz mecburi hizmet dayatmasına evet demezsem diplomama dahi ulaşamayacağımı bilememişim. Zamansızlıktan, parasızlıktan, aynı yere düşme şansım yok diye yuva kurmayı erteleyeceğimi, başkalarına çocuk emzirin diye anlatırken süt iznimi kullanamayacağımı, 36 saatlik nöbetler arasında çocuğumun büyüdüğünün farkına bile varamayacağımı bilmemişim. İsteyerek yaptığım bu fedakârlıklara karşın şiddet görüp, onurumun kırılacağını. Doktor bir sağlık bakanının içinde iki kızının da çalıştığı bir özel hastanesi olması gerçeğine rağmen doktorlara karınlarını hayır duası ile doyurmalarını önereceğini.” diye konuştu.

Doktorluğun çocukluk hayali olduğunu, insanları iyileştirmenin kendisine mucize gibi geldiğini ve muhteşem bulduğunu söyleyen ATO Öğrenci Komisyonu Üyesi Dr. Beyhan Zeytin de “Çıkan tam gün ve performans yasası tam bir hayal kırıklığıydı. Hem doktorlar hem de hastalar için. Doktorlar çok yoğun ve ağır olan çalışma koşullarına sahip olmalarıyla birlikte bir yandan da sürekli şikâyet edilip davalar açılıyordu. Buda doktorlarda ağır psikolojik travmalara neden oluyordu. Tıpkı bu şartlara dayanamayıp intihar eden Dr. Melike Erdem gibi. Kahkaha atmanın bile ahlaksızlık sayıldığı bir toplumda okumak, ayakta durmak ve yaşamak için mücadele veriyoruz.” dedi.

KONUKLAR RENKLİ BİR GECE YAŞADI

Dr. Salim Canoğulları’nın hekimlik mesleğindeki 40 yıllık yaşamından kesitler anlatmasının ardından Dr. Haluk Uygur, 'Sağlık Alanında ilk’ler ve Adana' konulu slayt bir sunum yaparak katılımcıları bilgilendirdi.

Hekim çocuklarına sanatı sevdirmek için verilen sinema eğitimi sonrası çektikleri 'Hekimlerin hasta ve yakınlarından şiddet görmeleri ile dünyadan yok olmaları ile hastaların başına gelenlerin kurgulandığı' kısa metrajlı filmin izlenmesi sonrası çocuklara teşekkür belgeleri verildi.

Şef Yılmaz Özfırat’ın yönettiği ‘Hatay Medeniyetler Korosu’nun seslendirdiği Arapça, Lazca, Ermenice, Kürtçe, İbranice, Fransızca, Azerice ve Türkçe şarkılar geceye damga vurdu.