Sahaflar Birliği Derneği'nin desteğiyle ATO Congresium Ankara'da 20 Şubat'ta açılan Ankara Kitap Fuarı'nın bugün son günü. Kitap severlerin yazarlarla buluşma fırsatını yakaladığı fuarda, birçok yeni kitap satışa sunuldu. Bu kitaplardan biri de Gülşen Gazel'in yazdığı "Çılgın Gönlüm".

Serencam yayınlarından çıkan kitapla ilgili Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirinin sorularını cevaplayan yazar Gülşen Gazel, taşrada yayıncılık yapmanın zorluklarını dile getirdi. Yayıncılık merkezinin İstanbul olduğuna dikkat çeken Gazel, dağıtım konusunda zorluklar yaşadığını ifade etti. İnternetin gelişmesiyle birlikte bir nebze tanıtım sıkıntısını aştıklarını belirten Gazel, sosyal medyanın kitap satışına etkisinin olmadığını söyledi. Popüler yazarların da sosyal medyayı kullandığına dikkat çeken Gazel, yayıncılığın bu anlamda globelleştiğini, iyi bir eser çıkarınca bir şekilde bunun ulaştırılabildiğini kaydetti. İnternetin bunu sağladığını dile getiren Gazel, köyde de yayınevi kurup kitap servis edilebileceğini ifade etti.

Gaziantep'in kitap okumayan bir şehir olmadığının altını çizen Gazel, böyle bir izlenim olduğunu ama Gaziantep'in kitap okuduğunu vurguladı. Şehirde 4 üniversite olduğunu anlatan Gazel, öğrencilerin kitap okuduğunu söyledi. Niteliksiz okur kitlesi olduğunu belirten Gazel, çok kaliteli kitaplar okunmadığını, daha çok popüler kitapların okunduğunu kaydetti. Yerel halkın kitaba ilgisi olmasa da üniversite öğrencisinin kitap okuduğunu vurguladı.

Gaziantep'te de bir kitap fuarı açmayı düşündüklerini ve çalışmaların devam ettiğini dile getiren Gazel, gençlerin popüler yazar ve kitaplara göre okuduğunu ifade etti. "Kapağından dolayı okunan kitaplar var. Bunu kırmamız çok zor." diyen Gazel, "Edebiyatta kalıcı olmak önemli. Mesele kalıcı olmak. Tanpınar, Mehmet Akif Ersoy hala okunuyor. Yüz yıl sonra okunuyorsa, edebiyatta kalıcılık olmak odur. Şu an milyon satabilirsiniz ama yarın ne olacağı önemli. Sinema filmi gibi, bugün izleniyor yarın etkisi kayboluyor." diye konuştu.

Topluma kaliteli eserler verilmesi halinde bu durumun düzeleceğine dikkat çeken Gazel, yayınevlerinin de meseleye ticari yaklaştığı için bu durumun ortaya çıktığını söyledi. Yayınevlerine ve yazarlara büyük işler düştüğünü anlatan Gazel, yayınevlerinin kitapları basarken 'Bu eser satar mı satmaz mı' diye baktığını söyledi. Hep kazanmak zorunda olunmadığını ifade eden Gazel, klasik eserlerin yazarlarının dahi bugünkü yayınevlerine kitaplarını bastıramayacağını kaydetti.

Yayınevlerinin ticari kurumlar olduğunu dile getiren Gazel, edebiyatçıların genelde dergilerde büyüdüğünü dile getirdi. Yayınevlerinden edebiyatçı çıkmayacağını belirten Gazel, "Çılgın Gönlüm" kitabında bu toplumum yaralarını anlattığını söyledi. "Kalbimiz toplumun acı yanlarını göre göre inceliyor, nereye dokunsa kanıyor." diyen Gazel, "Özgecan sırf kadın olduğu için öldürüldü. Çocuklar işkence görüyor, suçsuz öldürülüyor. Ege'de bir genç öldürülüyor. Edebiyatçıların sosyal yaraları dillendirmesi lazım. Eğlence için yazmadım, toplumun yaralarını işledim." şeklinde konuştu.

Kadın hakları konusunda İslami kesimden ses çıkmamasını da eleştiren ve bunu yadırgadığını söyleyen Gazel, artık İslami kesimin bu konuyu dillendirmesi gerektiğini ifade etti. "Acı çeken insan varsa ona yetişmek için varız." diyen Gazel, sorunların dahi toplumu ikiye böldüğünün altını çizdi. "Solcular ölünce onlar sahipleniyor. Sağcı çocuk ölünce sağcı sahipleniyor." diyen Gazel, bunun böyle olmaması gerektiğini, olaylara insan sorunu olarak bakmanın doğru olacağını vurguladı. Ancak olaylara ideolojik olarak bakıldığını anlatan Gazel, vicdani reoksiyonların kaybedildiğine dikkat çekti.