Küresel Araştırma Merkezi (GRTC) Ebu Heysem Akademi Koordinatörü Ahmet Şahin, Suriyeli göçmenlere vatandaşlık hakkı verilmesi hususunu değerlendirdi.
Şahin, GRTC adına yaptığı açıklamada, küreselleşmenin günümüzde sadece batılı veya batı toplumları için öngörülen bir düzen haline getirilmek istendiğini dile getirdi.
Şahin, Suriyeli mültecilere verilmek istenen vatandaşlık Türkiye’deki bazı kesimler için yanlış bir hamle gibi görünse de, doğu medeniyetlerinin gelecekte karşılaşabileceği her türlü tehdit karşısında örnek bir tavır olacağını ifade etti.
"Batı tarzı küreselleşme şuan sadece doğu toplumlarını ayrıştırmaktadır" diyen Ahmet Şahin, "Küreselleşme günümüzde sadece batılı veya batı taraftarı toplumlar için ön görülen bir düzen haline getirilmek istenmektedir. Bu düşünce akımı içerisinde doğu medeniyetleri ya bu düşünce sistemi içerisine dahil olmak zorunda ya da yok edilmeleri gerekmektedir.
Ancak doğu toplumları bunun aksine siyasal düşünce tarzının önüne insan odaklı bir hareket alanı geliştirirse küreselleşme kavramını kendi lehine kullanabilir ve batı tarzı küreselleşmeye karşı koyabilir. İnsan merkezli düşünce sistemini saf dışı bırakıp sadece siyasal odaklı hareket etme çabası batı düşüncesinin ortaya koyduğu küreselleşme fikrinden ayrı düşünülemez.
Bugün İslam ülkeleri arasında oluşturulan askeri ve istihbarat alanındaki birleşme çabası, Türkiye odaklı Orta Asya’da kurulan turan ordusu ile ancak batılı düşünce sisteminin ön gördüğü küreselleşmeye anti tez olabilir. Suriyeli mültecilerin daha geniş anlamda kültürel bağları olan doğu toplumlarının ortak yaşam alanının oluşturulmaya çalışılması dünya arenasında gerçek anlamda küreselleşmenin sadece ekonomik manada değil insan odaklı olması gerektiğinin ve sadece çıkar odaklı değil tam aksine duygusal bağlar ile oluşturulabileceğinin en güzel göstergesi olacaktır.Suriyeli mültecilere verilmek istenen vatandaşlık Türkiye’deki bazı kesimler için yanlış bir hamle gibi görünse de, doğu medeniyetlerinin gelecekte karşılaşabileceği her türlü tehdit karşısında örnek bir tavır olacaktır.Batı tarzı siyasal düşünce sisteminin sadece çıkar üzerine kurulu olduğu aşikar bir durumdur. İngiltere’nin AB’den ayrılma referandumu bunun en büyük göstergesidir. Pamuk ipliğine bağlı kurdukları bu düzene karşı doğu toplumlarının daha sıkı örülmüş bir yapıya dönüşmesi gerekmektedir.Bu yapı da ancak en zor durumda yanında olma ile meydana gelebilecek oluşumdur. Bugün Suriyeli mültecilere verilmesi konuşulan vatandaşlık Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya toplumlarında unutulmuş olan bir birlikteliğin hatırlatılmasına büyük katkı sağlayacaktır. Ulus devlet yapısıyla ayrışan toplumlar bu tür bağlar ile yeniden uykusundan uyanabilir ve sömürü karşıtı birlik oluşturabilir. Ülkemizde vatandaşlık verilmesi düşünülen Suriyeli mültecilere karşı tutumumuz insan olduğumuzu anımsatmak, ekonominin ve siyasalın tek maksadının insan olduğunu hatırlatmaktır. Batı tarzı küreselleşme şuan sadece doğu toplumlarını ayrıştırmaktadır. Buna karşı doğu toplumları gerçek küreselleşmenin örneğini dünyaya göstermek mecburiyetindedir.Tarihi dönemde nasıl yaşatmak için yaşamak davranışıyla hareket edildiyse bugün de aynı zihniyetle hareket edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde zulmün önüne geçebiliriz ve insanların güven duyduğu bir küresel dünya oluşturabiliriz" ifadelerini kullandı: (EFE)