George Orwell, asıl adıyla Eric Arthur Blair (d.25 Haziran 1903, Bihar; ö. 21 Ocakta 1950, Londra)[1], 20. asır İngiliz edebiyatının önde iştirak eden kalemleri içerisindedir . Bin Dokuz Surat Seksen 4 isimli romanı ve bu romanda yarattığı Big Brother ( Büyük Birader) kavramıyla tanınır. Yapıtlarında bulunan kesinlik , zeka, toplumsal adaletsizliğe karşı farkındalık ve totalitarizme karşı duruşu onun imzası niteliğindedir.[2][3]

Orwell'in yaşamı , sonradan yazılarını etkileyecek olan deneyimlerle doludur. Burslu okuduğu Eton Koleji'nden mezun olduktan sonra , o sırada bir İngiliz sömürgesi olan Burma'da bulunmuş; kısa müddetliğine buranın polis örgütünde vazife yapmıştır. Bu memurluk çağında tanik olduğu acımasız uygulamalar, emperyalizme karşı geliştirdiği derin öfkeye katkıda bulunmuştur.


Gençlik çağında Fransa'da bulunmuş, çeşitli mesleklerde çalışmış, ücret sıkıntısı sebep yazarlığa başlamadan öncesinde , gerekse önce eserlerini kaleme aldığı senelerde yakasını bırakmamıştır.

George Orwell

Hayvan Çiftliği

İspanya'daki "ihanete uğramış devrim" tablosu Orwell'i derinden sarmıştır. Fakat en tanınmış yapıtları olan Hayvan Çiftliği'nin ve 1984'ün sadece Stalin'i yermek için kaleme alındığını argüman etmek meseleyi haddinden fazla basitleştirmek olacaktır. Orwell yazarlığa başladığı günlerdeki çizgisinden sapmış değildir: Nasıl ki önce eserleri bizzat tecrübelerinden seyreder taşıyor, fakat her toplumu ve çağı ilgilendiren meseleleri de işliyorsa; savaş sonrasında yapıtları da yalnızca Franco'nun, Hitler'in, Stalin'in dünyasını değil, bu 'despot'ları yaratan hırsları ve budalalığı da taşlamaktadır.

Hayvan Çiftliği bir devrimin trajedisidir. Bu modern fabl, kesilmekten, kırkılmaktan, sağılmaktan, dövülmekten gına getirerek acımasız sahiplerine karşı ayaklanan Manor Çiftliği hayvanlarının hikâyesidir. Karakterler son derece sade ve güçlüdür: Kinik eşek Benjamin, fedakar at Boxer, akılsız kısrak Mollie, hatta serçeleri tüm hayvanların kardeş olduğunu söyleyerek pençeleri arasına çekmeyi deneyen kedi dahi akıllarda kolayca yer edinen, çok canlı kişiliklerdir.

Hayvanlar, çiftliği geri almayı deneyen insanlara karşı yiğitçe çarpışır, gövdelerini kurşunlara siper eder; el sahibi olmadıkları halde çiftliğin zor işlerinin üstesinden gelmeyi, hatta bir değirmen inşa etmeyi dahi başarırlar. Ne yazık ki zaferleri, yöneticiliğe soyunup gitgide 'insanlaşan' domuzların hırsları ve entrikaları tarafından gölgelenmeye mahkûmdur. Romanın alt başlığı "BİR PERİ MASALI"dır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir elbette; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır.