Ömer Baba'nın sır vasiyeti..

Ömer Baba'nın vefatından sonra avukatı Polat Alemdar'ı bir vasiyetnamenin varlığından haberdar etmiş, ancak bu vasiyetnamenin üç kişinin nezaretinde açılabileceğini belirtmişti. Buna göre, Polat Alemdar, Hoca ve Süha Tarık bir araya geldiğinde vasiyet zarfı açılacaktı.
Uzun uğraşlar sonucunda Süha Tarık'ı bulmayı başaran Polat, avukata vasiyeti açtırınca hayatının sürpriziyle karşılaştı. Zarfın içinden çıkan kağıtlar boştu. Üzerinde hiçbir yazı yer almıyordu. Bunun ne anlama geldiğini bilen Süha Bey, Polat Alemdar'a ve Hoca'ya her şeyi anlattı.
 
Süha Tarık'ın anlattığına göre; Ömer Baba, yüzyıllardır süregelen Türk-İslam geleneğinin gizli bir üst akıl yapılanmasının bütün icraatlerı, eylemleri, sırları, hedefleri gibi her şeyi kaydeden, adeta bir hard-disk gibi çalışan Sır Katibi'ydi. Polat Alemdar bile babasının bu sırrını bilmiyordu. Ömer Baba'nın vefatıyla birlikte yeni Sır Katibi Süha Tarık olmuştu.
 
Süha Tarık, vasiyetnamenin açılmasından sonra gizli bir mekanda yer alan sır kitabına, seyirciyi daha fazla şaşırtan şu satırları yazdı:
 
"Eski Sır Katibi Ömer Candan'ın vasiyeti vesilesiyle Polat Alemdar ve Ak Saçlı'yla görüştüm.