Onur Buldu, ‘Güldür Güldür Show’un hayatının dönüm noktası olduğunu söyledi. Oyuncu, Star TV’deki yeni programı ‘Eyvah Düşüyorum’u ise, sunuculuk adına güzel bir başlangıç olarak görüyor. “Bu işi layıkıyla yapmak istiyorum” diyen Buldu’yla projesini, oyunculuğa nasıl başladığını ve sinemaya bakışını konuştuk.

- ‘Eyvah Düşüyorum’ sizin için nasıl bir tecrübe oluyor?

İlk sunuculuk deneyimim... Aslında her zaman denemek istediğim şeydi. Çünkü insanların karşısına kendim olarak çıkmakta bazen zorlanıyordum. Program sunmak, bunu yenebilmek adına biçilmiş kaftan. Her zaman kendimi zorlandığım şeyleri yapmaya mecbur bırakırım. Formatı da çok sevdiğim için ‘Eyvah Düşüyorum’un güzel bir başlangıç olacağını hissettim ve başladım.

- Nasıl gidiyor çekimler? “Başarılı olacak mıyım?”    kaygısı yaşadınız mı?

Çok güzel gidiyor. Birbirinden renkli yarışmacı arkadaşlar var, onlarla tanışmak harika... Herkesten bir şey almaya çalışıyorum. Tabii ki her işe başlarken, ‘Başarılı olacak mıyım?’ kaygısını taşırım. Fakat bunu beni aşağı çekmesine izin vermeyip, yükseltmesi için kullanırım.

- Sunuculukla oyunculuk arasında nasıl bir fark var?

Sunuculuk, benim için oyunculuktan daha zor. Çünkü her şey o anda oluyor, yazılı bir metin yok. Oyunculuk, istediğim her şeyi yapmama imkan sağlıyor çünkü bir karakterin arkasına saklanıyorum ve rol bunları yapıyor, ben değil.

Fakat burada, Onur Buldu olarak varım, işte bu ürkütücü (gülüyor).

- Program dışında gündeminizde neler var?

Bu ara programa yoğunlaştım. Bu işi layıkıyla yapmak istiyorum. Seyircilerin ve yarışmacıların eğlenmesi, benim için çok önemli.

- ‘Güldür Güldür Show’ için hayatınızın dönüm noktası diyebilir miyiz?

Benim de, birçok ekip arkadaşım için de dönüm noktası oldu. O bizim gözbebeğimiz. Her ne olursa olsun, kalbimizin en derininde kalacak.

- Ekiple iş dışında da   görüşüyor musunuz? İyi dostluklar edindiniz mi?

Tabii ki görüşüyoruz. Görüşemediğimiz zaman da WhatsApp grubumuz var, oradan haberleşiyoruz. Ömürlük dostluklar edindik. Çoğumuz, bu projede büyüdük.

- Özel hayatınızda komik biri misiniz?

İnsanın kendisi hakkında bir şey söylemesi kolay değil. Özellikle de komik olduğunu iddia etmesi bir hayli zor. Arkadaşlarımın yanında neşeli biriyimdir.

‘Derdi olan filmlerde oynamak, gelişimim için önemli’

- Oyunculuğa nasıl adım attınız? Tiyatro aşkı çocukluktan mı geliyor?

Selim Taylan Ertuğrul sayesinde oyunculuğa başladım. Ama onunla tanışmadan önce liseden üç arkadaşım beni çok teşvik etmişti, Kurtuluş, Güntaç ve Durukan... Taylan Abi, hiçbir şey talep etmeden beni okula hazırladı ve sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ni kazandım. Oyunculuk, çocukluğumdan gelen bir şey değil aslında. Taylan Abi’yle tanıştıktan sonra doğan bir istekti. Rol modelim o.

- Sinemada yeni projeleriniz var mı?

Beyazperdede, dram projelerinde yer alıyorum. Fakat bunlar ‘arthouse’ filmler olduğu için büyük bir seyirci kitlesine ulaşamıyor. ‘Martı’, birçok festivale katıldı, güzel eleştiriler aldı. Şimdi de ‘Saf’ filmiyle heyecanım devam ediyor, Toronto Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaptı.

Daha önünde uzun bir festival macerası var. Oyunculuk yaptığım sürece bu tarz işlerde olmak için çaba sarf edeceğim. Çünkü derdi olan filmlerde oynamak, gelişimim için çok önemli.