Son günlerdeki politik ifadeleriyle sosyal medyada büyük yankı uyandıran Tuğçe Kazaz, ünlü haberci Ahmet Hakan'ı kendi Twitter hesabı üzerinden bombaladı. İşte Tuğçe Kazaz'ın Ahmet Hakan'ı hedef alan açıklamaları...

"Sizlerle benim aramdaki farkı söyleyeyim. Bana açıklamalarım ile beraber medya alanında, astronomik rakamlarla kayda değer 17 iş teklifi geldi. Hatta yüksek rakamların yanında, gişe ortaklıkları bile teklif eden firmalar oldu. Ama hiç birini kabul etmedim. Çünkü inandığım ve savunduğum dava, bana göre çıkar ve para için, kirletilemeyecek kadar değerli idi. Diğer yandan demokratik bir arenada, sırf inandığım düşüncelerimi paylaşıyorum diye, bana edilmedik hakaret, küfür ve yakıştırma kalmadı. Deli olduğumdan tutun da, dinsiz olduğum noktasına kadar götürdüler. Hem de insanımıza hiç yakışmayacak bir dil kullanarak, bunu yaptılar. Sebebi ise sadece onların fikirleri ile örtüşmediğim için.                                                                                                
Tabi tek sebep bu değil. Bir de geçmişimde benim bile, dönüp baktığımda tiksindiğim ve beni eleştirenlerin onayladığı o iğrenç geçmişim de buna sebepti. Ama ne olursa olsun, hiç kimsenin, inançları konu alarak, alay etmesi, hatta illahlık taslaması doğru değil. Buna rağmen katlanarak inandığımı savunmaya devam ettim.

Oysaki sözde sanatçı ve yazarlar... Size iki çift lafım olacak. Üç günlük dünyada üç kuruş için, çöplükte kırk takla atmaya değer mi? Bence değmez. Ama tercih meselesi. Ayrıca biri hariç, hiçbirinizin ismini anıp, prim yaptırmayacağım. Çünkü değerli olmadığınız gibi, çöplüklerden de uzak durmaya çalışıyorum.

İsmini anacağım kişi de, değerli olduğu için adını anmıyorum. Sadece bir durum tespiti için ismini anacağım. Yoksa gözümde ki değeriniz eşit.

Sonradan görme entelektüel Ahmet Hakan! Sürekli benimle ilgili yazıp duruyorsun. Sana iki çift lafım olacak...

BEN O SİSTEMDEN GEÇERKEN, SEN SAĞ TARAFA YARANMAKLA MEŞGULDÜN

Hani şu senin sonradan dahil olduğun, büyük bir şevk ile 'Beni de görün' der gibi, yaranmaya çalıştığın ve Aydın Doğan gibilerinin nemalandığı o sistem var ya... İşte ben o sistemin içinden çoktan geçtim. Hatırlamaman doğal. Ben geçerken, sen o zamanlar da sağ tarafa yaranmak ile meşguldün.                           
Ama iki sistemi de yaranmadan, yağcılık yapmadan, tanımış biri olarak, sana bu sistemlerin farkını söyleyeyim. Böylece yol yakın iken belki dönersin. Senin tarafının sisteminde para ve güce boyun eğmek varken, benim durduğum yerde ise, yalnızca Allah'a boyun eğmek vardır...

HER DÖNMEYİ MEŞRU GÖREN AMA ALLAH'A DÖNMEYİ DÖNEKLİK SAYAN ZİHNİYET

Ve o sisteme göre ben döneğim ya. Çünkü sisteminiz her dönmeyi meşru gören Ama Allah'a dönmeyi döneklik olarak nitelendiren bir sistem ya...                                                             

Ahmet Hakan efendi! Sen gel, dinle bu döneği. Yol yakın iken bırak oradan saz çalmayı ve çaldırmayı. Çünkü sesi çok cırtlak ve yaranmalı geliyor.

Ahmet Hakan efendi! Kullandığım bu tabir; Caizmi, değilmi? bilgi taşıma noktasında sen daha iyi olduğun için, onu da değerlendirirsin artık."

Haber: Star