AK Parti iktidarları öncesini değerlendiren Ünal, şunları kaydetti: “1970’te 1960’ın problemleri konuşulurdu, 1980’de 60’ın, 70’in ve 80’in sıkıntılarını konuşulurdu, 1990’da da 1960’dan başlayarak 90’lı yıllara kadar olan sıkıntılar konuşulurdu. Neden? Zira Türkiye’nin hiçbir sorunu çözülmezdi. 2000’li yıllara geldiğimizde Türkiye 40 yıllık sorunu çözmeden her 10 yılda sorun üzerine sorun koyup problemlerini konuşuyordu. Buradan soruyorum, bugün Türkiye 1960’ın, 70’in, 80’in, 90’ın ve 2000’in problemlerini konuşuyor mu? Hayır. 2005’teki, 2010’daki, 2015’teki meseleleri konuşuyor muyuz? Hayır. Neden? Zira bu meselelerin hepsini çözdük. Bugün, bugünün sıkıntılarını konuşan bir Türkiye var artık. Artık bugünün meseleleri üzerinde birileri bize diyor ki, ‘şu eksik, bu eksik.’ Bizler de diyoruz ki 1960’dan başlayarak Türkiye’nin günümüze kadar olan sıkıntıları çözdük, Allah’ın müsaadesiyle bugünkü meseleleri da çözeriz. Bize sıkıntıları söyleyenler bugüne kadar tek bir sorun çözmüşler mi, taş üzerine taş koymuşlar mı? Gerçek muhalefet ‘sen duble yol yaptın ben daha uygununu yapacağım’ der. ‘Sen savunma endüstride SİHA yaptın, ben insansız uçak yapacağım’ der. Pekala Cumhuriyet Halk Partisi ya da başka birbirine benzemezler ittifakından birisinin bugüne kadar ‘şunu yapacağız’ dediğini duydunuz mu? Ne diyorlar? Ellerinde bir liste var. ‘Kanal İstanbul’u, üçüncü havaalanını kaldıracağız, üçüncü köprüye gerek yok.’ Adamların elinde bir üretim listesi yok, bir yıkım listesi var.” Ünal, tüm dünyayı tesiri altına alan salgın nedeniyle dünya tedarik zincirlerinde, üretimde birtakım problemler yaşandığına işaret ederek, Türkiye’nin salgınla uğraşta 10 ülke ortasında yer aldığını ve aşılamada sekizinci sıraya yerleştiğini hatırlattı. ‘Yunan televizyonları sabahtan akşama kadar Türkiye’yi anlatıyor’ Kahramanmaraş’taki bayramlaşma merasiminde “Türkiye’ye Cumhuriyet Halk Partisi’nden bakarsanız kopkoyu bir karanlık, karamsarlık görürsünüz, ümitsizlik, çaresizlik görürsünüz” dediğini anlatan Ünal, şöyle konuştu: “Öyle bir Türkiye anlatıyor ki CHP ancak Türkiye’ye CHP’den bakmayın. Bugün Türkiye’ye Yunanistan’dan bakın. Yunan televizyonları sabahtan akşama kadar Türkiye’yi anlatıyor. Doğu Akdeniz’de verdiğimiz çabayı, Libya’yı anlatıyor. Karabağ’ı, savunma endüstride geldiğimiz noktayı anlatıyor. Yunan televizyonları Türkiye’den bir harika güç olarak bahsediyor. ‘Türkiye’ye Almanya’dan, Hollanda’dan, Fransa’dan baktığınızda büyük, bölgesel bir güç görürsünüz’ Türkiye’ye Almanya’dan, Hollanda’dan, Fransa’dan baktığınızda büyük, bölgesel bir güç görürsünüz. Bu söylediklerim zorlarına gitmiş. Dünden beri ‘Türkiye harika güç olamaz’, ‘Türkiye bölgesel güç değil’ telaffuzları var. Bunu ‘fondaş’ gazeteciler söylüyor. Neden ‘fondaş’ diyorum? Dün Amerikalı bir kuruluş, Amerika’nın Türkiye’de fonladığı medya kuruluşlarını açıkladı. Amerika’nın içeride 40 bin, 50 bin, 165 bin dolar takviye sağladığı medya kuruluşları ne yapıyorlar? Türkiye’nin özgüvenine, Türkiye’nin yapabilme kapasitesine saldırıyor. İHA yapmış Türkiye, itibarsızlaştırmak için ‘O drone markette de satılıyor’ diyorlar. Doğalgaz keşfi yapılıyor, ‘Doğalgaz bulunca ne olacak’ diyorlar. Bölgenin yazgısını değiştiriyorsunuz, 100 yıl sonra Kuzey Afrika’ya gidiyoruz, 100 yıl sonra Kafkaslara dönüyoruz, 30 yıldan bu yana Karabağ’da çözülmeyen sorunu çözüyorsunuz, Libya’da birçok ülkenin gerisinde durduğu darbeci Hafter’i bertaraf ediyorsunuz, Doğu Akdeniz’de haklarınızı koruyorsunuz lakin bunlar itibarsızlaştırmaya ve alay etmeye devam ediyorlar. Neden? Zira fondaşlar, zira bunun için fonlanıyorlar.” Ünal, kendisinin “Türkiye muhteşem güç” dediğinde kimilerinin rahatsız olduğunu lisana getirerek, şöyle devam etti: “Bir millet düşünün gece tankların, helikopterlerin ve mermilerin önüne göğsünü siper etsin, çıplak elleriyle devletini kurtarsın. Sabahleyin elini yüzünü yıkayıp hiçbir şey olmamış üzere işine gitsin. Dünyada bu türlü bir millet var mı? Bir devlet düşünün 15 Temmuz’u yaşadıktan 2.5 ay sonra Fırat Kalkanı Harekatı’nı yapsın ve karşısındakileri çil yavrusu üzere dağıtsın, Suriye’de oluşturulmak istenen terör koridorunu parçalasın. Bu türlü güçteki bir devlete üstün güç demek yaraşmaz mı? Bir devlet düşünün tıpkı anda 4 tane terör örgütüyle gayret etsin ve alt etsin. Bugün İngiltere, Almanya yahut Hollanda’da bir tane bıçaklı hücum yaşandığında paniğe kapılıp inanılmaz hal ilan ediyorlar. Ben bu yüzden diyorum bu devlet büyük devlet, bu millet büyük bir millet. Türkiye geleceğin muhteşem gücüdür. Buna inanın kalplerimizde ve zihinlerimizde oluşturulmak istenen kuşkuya sakın müsaade vermeyin. Onlar bizim söylediğimiz her hakikate kalplerini ve zihinlerini kapatmış durumdalar.”