Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Malatya Şubesi üyeleri, Bangladeş’te idam edilen İslam lideri Mevlana Nizami için gıyabi cenaze namazı kıldı.
Cuma namazı sonrası Soykan Meydanı’nda toplanan dernek üyeleri, yaptıkları basın açıklamasıyla Mevlana Nizami’nin idam edilmesine tepki gösterdi. AGD Malatya Şubesi Başkanı Tayyar Emre yaptığı konuşmada, Suriye, Irak, Mısır, Yemen ve birçok İslam ülkesinde yaşanan sıkıntıların ardında ırkçı emperyalizm olduğunu söyledi. Emperyalistlerin her dönem ırkçılığı ve mezhepçiliği körüklediklerini ve provakatif olaylarla bölge insanını birbirine düşürdüklerini ifade eden Emre, “İslam coğrafyasında yaşanılan bu sıkıntıların bir benzeri Bangladeş’te yaşanmaktadır. Bangladeş’te Cemaat-i İslami Partisi Liderlerinden Motiur Rahman Nizami hakkında 1971’deki bağımsızlık savaşı sırasında sözde ‘insanlığa karşı suç işlediği’ gerekçesiyle verilen idam kararı mahkemece onanarak haksız yere idam edilmiştir. Mahkeme tarafından suçlu bulunan ve idam cezasına mahkum edilen ilk kişi, Cemaat-i İslami Partisi’nden Abdülkelam Azad, daha sonra partinin Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Molla cezası infaz edilen ilk Cemaat-i İslami lideri olmuştu. Mahkemenin 90 yıl hapse mahkum ettiği Cemaat-i İslami’nin 92 yaşındaki lideri Gulam Azzam da hapishanede ölmüştü. Hasina hükümetinin kurduğu mahkeme, parti liderliğini üstlenen Rahman Nizami’yi, sonrasında partinin Merkezi Yürütme Kurulu üyesi Mir Kasım Ali’yi bağımsızlık savaşı sırasındaki bazı olaylardan idam cezasına mahkum etmişti. Ayrıca cezası, Yüksek Mahkeme tarafından onanan partinin Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed Kamaruzzaman, 11 Nisan 2015’te idam edilmişti. Aynı şekilde Bangladeş’te Cemaati İslami Partisi Genel Başkanlarından Motiur Rahman Nizami’nin idam edilmesinin de hukuk dışı bir karar olduğu açıktır" şeklinde konuştu.
İdam kararının uygulanmaması gerektiğini ifade eden Tayyar Emre, “Bangladeş halkı ve Cemaat-i İslami mensuplarına yönelik baskı, yıldırma ve sindirip yok etme politikaları Bangladeş’e barış getirmeyecektir. Hiçbir şiddet olayına başvurmadan Müslümanca tavır sergileyen Cemaat-i İslami bu süreçte barış ve adaletten yana gösterdiği duruşu ile Bangladeş’te huzur ortamını sağlamaya çalışmıştır. Hukuk, halkın meşru taleplerine ya da tercihlerine karşı en acımasız bir şekilde yaptırımlar uygulayarak işletilemez. Zulüm ilelebet devam edemez. Dünyanın vicdanında yer bulmayan, hiçbir hukuki dayanağı olmayan, darbeci ya da baskıcı rejimlerin gölgesinde kalınarak alınan idam kararları ile Bangladeş’te barış ve huzur ortamının da tesis edilemeyeceği açıktır” diye konuştu.