Memur-Sen İl Başkanlığı tarafından bir otelde düzenlene toplantıya Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık katıldı.
Çalık, burada yaptığı konuşmada, seslerini kısmak isteyenlerin bulunduğunu fakat parti olarak arkalarında milletin, Memur-Sen'in dualarının olduğunu söyledi.

Eski Türkiye'yi herkesin hatırlaması, hatırlatması ve anlatması gerektiğini vurgulayan Çalık, "Artık bu ülkede başbakanı idam edilen bir millet yok. Onun tamamen karşısında duran, yüreğini ortaya koyan, aslanlar gibi ondan önce koşan yiğit insanlar var. O güzel, yiğit insanlar darbelerin önünde nasıl dik durduysa bundan sonra da dik duracaklar" diye konuştu.

Darbelerin karşısında, insan hak ve özgürlüklerinin yanına durduklarını anlatan Çalık, mağdurun ve mazlumun yanında, zalimin karşısında durduklarını bildirdi.

Çalık, "Kürtler ötekileştirilmiş 'siz bölücüsünüz' demişler, dindarlar ötekileştirilmiş 'siz bölücüsünüz' demişler, Aleviler ötekileştirilmiş 'siz komünistsiniz' demişler, kadınlar ötekileştirilmiş 'siz eksik eteksiniz' demişler. Böyle bir eski Türkiye vardı. Şimdi herkesin kendini bulduğu bir Türkiye var. Bunun için biz Memur-Sen ile beraber ortak mücadelede eski Türkiye'yi toprağa gömmeye kararlıyız. Eski Türkiye'yi nasip olursa, 7 Haziran 2015 seçimlerinde biz toprağa gömmek istiyoruz" ifadesini kullandı.

Paralel Devlet Yapılanması'na da değinen Çalık, bu yapının tabanında ibadet, ortasında ticaret ve tavanında ihanet olduğunu vurguladı.

Çalık, ibadet edenler ve ticaretle uğraşanlarla hiçbir problemlerinin olmadığını belirterek, "Ama ihanet edenlerle, gözümüzü oymaya çalışanlarla milletimizin hesabı var. Milletimiz, gözümüzü oymak isteyenlerin gözünü oyar. Bilsinler ki kim bu milletin gözünü oymak istiyorsa, milletimiz onlara hesap sorar" dedi.

- "Tek partili hükumetlerin olduğu bir Türkiye fotoğrafı arzuluyoruz"

Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, Türkiye'nin yeni bir sürecin içerisinde olduğuna değindi. Bu sürecin Türkiye'nin normalleşmesinin, istikrarının devamına karar verip verilmeyeceği bir süreç olacağına işaret eden Yalçın, şöyle konuştu:

"Bu anlamda Türkiye'de siyasi tarihin çok tanık olmadığı bir ittifak, bir birliktelik söz konusu. Türkiye vesayetten kurtulma mücadelesi veren bir ülke. Türkiye'de demokratik zemin bir arayış içerisinde ve vesayetten kurtulmanın, demokrasinin korku tünelinden çıkmasının mücadelesi veriliyor. Son 10-12 yıllık istikrarlı dönem dışında Türkiye'de demokrasi her defasında kesintiye uğradı. Son 10 yıllık süreç içerisinde Türkiye 7 defa darbe girişimiyle karşılaştı. Ulusal birlik hareketi, e-muhtıra, Hakan Fidan hadisesi, Gezi olayları, kapatma davası hadisesi, 17-25 Aralık küresel operasyon, 6-8 Ekim Kobani olayları başta olmak üzere Türkiye her defasında yeni bir süreçle imtihan edilmiş ve her defasında el ense çekilmiştir. Ama şu son süreç içerisinde milli irade bir daha vesayete teslim olmama anlamında kararlı bir tutum ortaya koymuştur. Bunda omurgalı sivil toplum örgütlerinin, başta Memur-Sen olmak üzere çok büyük katkısı vardır. Çünkü biz Türkiye'nin korku ikliminden çıkmasını istiyoruz. Türkiye'de demokrasinin kurumsallaşmasını istiyoruz. Geçmiş Türkiye'ye ilişkin bütün hasretlerin geçmişte kalması ve tarihin çöp sepetinde yerini almasını istiyoruz."

Yalçın, sivil toplum örgütü olarak, Türkiye'deki istikrarın, normalleşmenin, kazanım sürecinin, çözüm sürecinin, yeni anayasa sürecinin devam etmesi ve Türkiye'nin eski barikatlardan kurtularak daha da ileriye adım atmasından yana olduklarını bildirdi.

Türkiye'de çok partili koalisyonlara atıfta bulunan bir süreçten geçtiklerini ve çok partili koalisyon sisteminin Türkiye'ye şimdiye kadar kaybettirdiğini belirten Yalçın, şunları kaydetti:

"Koalisyonun, Türkiye'ye kazandırdığı tek dönem, 54. hükümetin dönemi olmuştur. Kamu çalışanlarının yüzde 100'e varan iyileştirmeler aldığı o dönemde daha sonra beşli çetelerle, tetikçi karargah medyasıyla terbiye edilerek, toplum maniple edilerek, Türkiye'de postmodern darbe gerçekleştirilmiş ve ülke sefaletin içerisine sürüklenerek, Gölcük depremine gelen paralarla memurların paralarının ödendiği fotoğrafları bu ülke yaşamıştır. Biz koalisyonlu bir hükümet dönemi değil istikrarın devam ettiği, partilerde koalisyonun değil seçmen koalisyonun bir arada olduğu, tek partili hükümetlerin olduğu bir Türkiye fotoğrafı arzuluyoruz. Çünkü Türkiye'nin ileri gitmesinin yolu, istikrarı yakalamasının yolu burada geçiyor. O yüzden bu seçimin son derece önemli olduğunu, yeni kurulacak hükumetin bizim ilk muhatabımız olacağından, bizim taleplerimize de duyarlı olacak bir hükümet olasını temenni ediyoruz."