Demokratik Sol Parti(DSP) Manavgat İlçe Başkanı Ahmet Çakmak, Avrupa Parlamentosu'nun(AP) Fransa'nın Strasbourg şehrinde Genel Kurul'da oylaması sonucuyla, Avrupa değer yargılarına göre 'özgür basının' susturulamayacağını açık bir şekilde gösterdiğini söyledi.

14 Aralık'ta Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Dr. Hidayet Karaca'nın bir dizi film senaryosundan gözaltına alınması, Karaca'nın hukuksuz bir şekilde tutuklamasının Türkiye'yi basın özgürlüğü bakımından dünyaya rezil ettiğini belirten Çakmak, 33 gün yapılan medya darbesine AP'nin en ağır diplomatik ikazını yaparak siyasi iktidarı uyardığını, ülkeyi yönetenlerin artık Avrupa Birliği'nden(AB) bize ne deme lükslerinin olmadığını kaydetti.

Bir yılı aşkındır ülkeden çok sayıda gazetecinin siyasi iktidarın baskına bağlı işsiz kaldığının altını çizen Çakmak, bir ay önce Samanyolu Televizyonu ve Zaman gazetesine yapılan baskınında muhalif düşünce adına toplumda korku, sindirme ve kendisi gibi düşünmeyen herkesi yok ederim anlayışının bir tezahürü olduğunu vurguladı.

İleri demokrasiye sahip ülkelerde basın özgürlüğü ve demokrasi çıtalarının yüksek olduğunu belirten Çakmak, AP'nin 14 Aralık'ta basın özgürlüğüne yapılan darbeye dün Strasbourg'ta sert tepki vermemesinin Avrupa için basın özgürlüğünün ne anlam ifade ettiği pencereden bakarak siyasi iktidarın değerlendirmesi gerektiğinin altını çizdi.

Özgür basına yapılan baskı, darbe girişimleri ve akreditasyonlarla, siyasi iktidarın bu iletişim çağında halkın ülke gerçeklerini önleyeceğine inanıyorsa yanıldığını dile getiren Çakmak, "AP, dün Strasbourg'ta AKP iktidarına kendileri için basın özgürlüğünün ne demek olduğunu diplomatik bir dille ikazını yaptı. 593 vekilden 551'i Türkiye'de basın özgürlü yok diyorsa, siyasi iktidar bundan ders çıkarmalı. Dizi senaryolarıyla siz basın mensuplarını tutuklarsanız Avrupa Birliği'ne yutturamazsınız. 14 Aralık'ta özgür basına yapılan darbe ülkemizin itibarını dünyada yerle bir etti. Dünyaya rezil olduk." diye konuştu.