Konuşmacı olarak davet edilenler arasında Gazeteci Oral Çalışlar'ın söyleyeceklerini, canlı olarak, kaçırmak istemediğimden, panel başlamadan önce salondaki yerimi aldım. Aynı anda, henüz panel başlamamış olmasına rağmen, genelde salon toplantılarında boy göstermekten hoşlanmadığını bildiğim, en ön sırada paneli dinlemeye hazır olduğu her halinden belli olan, sayın Ökkeş Şendiller dikkatimi çekti. 1978 Maraş Olayları sonrasında, yargılama yetkisi elinde bulunan Adana Sıkı Yönetim Mahkemesi tarafından 1 No'lu sanık olarak idamla yargılanan Ökkeş Şendiller, kendisinin tutuklanmasına, işkence görmesine ve idamla yargılanmasına, o zamanki Aydınlık Gazetesi manşetlerinin sebep olduğunu söylemişti. Aydınlık Gazetesi'nin aynı dönemdeki Genel Yayın Yönetmeni ise, şu anda, memleketine kadar gelip karşısında demokrasiden bahsedecek olan Gazeteci Oral Çalışlar'dı. Hafızamdaki zaman tünelinde şöyle kısa bir gezinti yaptığımda, ”˜Acaba, Şendiller, 33 yıl önce, 20 ay hapis yatmasına ve işkenceden geçmesine sebep olduğunu iddia ettiği Oral Çalışlar'a, bunun nedenini soracak mı? Acaba Şendiller, hepimizin, sol fraksiyonlara ait gazetelerde yıllarca kalem sallayan olarak bildiğimiz Oral Çalışlar'a ne soracak?' gibi düşünceler zihnimi daha da meşgul etti. Hatta bazıları oracıkta, ”˜Ökkeş Şendiller bu adam için hapis yatmış, şimdi onun hesabını kendisine soracak.' şeklinde söylenti bile çıkardılar. Son bölümde, panelistler dinleyicilerin sorularına cevap verdiler. Ama görevliler, soruların sözlü olarak değil de yazılı olarak verilmesini istedikleri için ben, Sayın Şendiller'in sorabileceği soruları sözlü olarak duyamayacaktım. Neyse, birçok dinleyici gibi Ökkeş Şendiller de pür-dikkat, panelist Çalışlar'ın konuşmasını dinledikten ve panel sona erdikten sonra, Oral Çalışlar'a yaklaşıp, kendisiyle tokalaşarak, gayet olgun bir davranış ve kibar bir üslupla ”˜Şehrimize hoş geldiniz, Ben Ökkeş Şendiller.' dedi. O anda Çalışlar'ın beyninde ne tür şimşekler çaktı bilemiyoruz ama Şendiller'in gözlerinden, gözlerini yarı kaçırarak, ”˜Tanıyorum, biliyorum.' dedi. Bu arada, Gazeteci Yener Atlı, görevliler tarafından kendisine iletilmediğini iddia ettiği sorusunu Çalışlara sordu: “Siz Aydınlık Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni olduğunuz dönemde, attığınız manşetlerden dolayı Ökkeş Şendiller, hapis yattı, idamla yargılandı. O zaman, bu tür manşetleri attığınıza pişman mısınız?” Belki de Çalışlar'ın, programın başından beri beklediği soru buydu. Doğrusu, Çalışlar'dan da çok olgun bir cevap geldi: “Tabi ki o zamanlar birçokları gibi biz de hata yaptık. Bunlar olmamalıydı. Çok kötü olaylardı.” Maraş Olaylarının müsebbiplerinin dış mihraklar olduğu, çok geç de olsa, iki tarafça da anlaşılmıştı. Evet, birçok şeyin ilacı olan zaman, nasıl da iki tarafı, birbirlerine karşı toleranslı hale getirmişti. 33 yıl önce birbirlerini, belki de, bir kaşık suda boğabilecek iki insan ne de güzel tokalaşıyordu”¦