28 Şubat döneminde Erbakan için "Beceremediniz artık bırakın" diye Gülen'e Saadet Partisi lideri Kamalak'ın sahiplenmesi polemik konusu oldu. 

Yine o dönemde Yalçın Doğan'a konuşan Gülen, taraflar arasında ruhların uyuşmazlığı olduğunu söylüyordu. Gülen hareketi ile Milli Görüş arasındaki derin ayrılıklara rağmen Kamalak'ın son dönemde Gülen'e ve cemaaate övgüler yağdırması neden?

NASIL OLUYOR

Yeni Şafak gazetesi yazarı Hilal Kaplan, "Saadet Partisi nereye?" başlıklı yazısında Kamalak'a eleştirel sorular yöneltti:

"Bugüne kadar Millî Görüş'ün, o gömleği çıkardığını söyleyen Ak Parti'ye mesafeli davranması hem fikrî hem de siyasî rekabet bağlamında anlaşılabilir. Ancak merhum Erbakan da Saadet Partisi de Ak Parti'yi 'İslâmcı' olmamakla, 'Ilımlı İslâm'ı' temsil etmekle, 'AB'nin peşinden gitmekle' suçlamıyorlar mıydı?

Öyleyse nasıl oluyor da Saadet Partisi lideri, her fırsatta kendisini 'İslâmcı'lıktan tenzih eden, 'Siyasal İslâm öldü' tezini sahiplenen, Ak Parti'yi de 'siyasal İslâmcı' olduğu ve AB reformlarını daha hızlı yapmadığı için eleştiren bir harekete bu kadar angaje olabiliyor?"

GÜLEN VE ERBAKAN'DAN İLGİNÇ ALINTILAR

Yazar, "Saadet Partisi seçmeni, Kamalak'ın bu aşırı sahiplenici tutumu hakkında ne düşünüyor?" diye sorduktan sonra yazısını Gülen ve Erbakan'dan alıntıyla noktaladı:

"Yine bir alıntıyla son noktayı koyalım.

Fethullah Gülen: 'Ben öyle bir İslam paktı, bir İslam Birliği filan şahsen hayatımda bunları hiç düşünmedim.'

Merhum Erbakan: 'Gayemiz İslam Birliği'ni kurmaktır (...) Biz altı milyar insanın saadetini istediğimiz için, bu saadette ancak İslam Birliği ile gerçekleşeceği için İslam Birliği nasıl kurulacaktır konusunu çalışmalarımızın ana hedefi olarak almış bulunmaktayız.'

'Saadet Partisi nereye' diye sormakta haksız mıyım?"