Anlaşılan AK Parti kurmayları aklına eseni söyleyen Tuğçe Kazaz gibi yeni yetme trollerden rahatsız. Erdoğan’ın eski danışmanı, Karar gazetesi yazarı Akif Beki’ye göre AK Parti, Tuğçe Kazaz’ gibi isimlerden oldukça rahatsız ve bu duruma önlem almak istiyor.

Akif Beki, “Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, sabırlarının artık taştığını geçen gün açıkladı. ‘Sosyal medya etik kuralları yayınlayacağız. Teşkilat mensuplarımız bu etik kurallara uymakla sorumlu olacak’ dedi. Çok uyardım, AK Parti nihayet birbiriyle yarışan bu cevval alkış hademelerinin fayda değil zarar getirdiğini fark etti ki hizmetlerini geri çevirmeye hazırlanıyor. Atik tetiklerin gayretkeşliklerini üstlenmemekle mi kalacaklar, etik kurallarına uymayanlarla aralarına nasıl mesafe koyacaklar, uygulama safhasında görürüz. Fakat iktidar, karalama kampanyalarının kazandırmadığı, kaybettirdiği noktasına gelmiş olmalı. Bu kamburu sırtında daha fazla taşımak istemiyor, orası kesin” ifadesini kullandı.

Akif Beki Karar gazetesinde Tuğçe Kazaz ile ilgili yazısında şunları kaydetti:

İktidarı eleştirmek, gerize taş atmaya dönmüştü epeydir. Sosyal medya trolleri sağ olsun, üstünüze mutlaka pislik sıçratırlardı. Ucundan dokunduranın karşısına, en iyi ihtimalle Tuğçe Kazaz tipi feadilik dikilirdi, yaşayan bilir.

Yalan ve iftiraya dayalı yıpratma saldırılarının, itibar suikastlerinin, kara propagandaların hiçbir siyasete yakıştırılmadığını kabullendiler demektir.

Umarım yaptırımı; ‘gidin az ötede azın, istemez böyle tozutuk müdafaa, sizin gibi destekçi olmaz olsun, adımızı anmadan önce bir ağzınızı çalkalayın, gölge etmeyin başka taraftarlığınız gerekmez’ netliğinde kendinden uzak tutmak, araya tereddütsüz mesafe koymak şeklinde olur.

Tabii bunun bürokrasideki militanları, özellikle yargıdaki partizanları da bağlaması sağlanırsa tadından yenmez.

Samsun savcılarından Ali Evcimen’e atfedilen skandal bir paylaşım vardı mesela…

Gül’le Davutoğlu ve Babacan’ı hedef alıyordu, rezil bir fotomantajdı.

Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun sessizce soruşturma açtığı duyumu, kulislere yansımıştı.

Ama o paylaşımın savcıya aidiyetinin tespiti niye uzadı, neden bir türlü sonuçlandırılamadı, doğrulandıysa ne ceza takdir edildi, hala bir muamma.

Gerçi; meslekle bağdaşmayan uygunsuz davranıştan en fazla kınama cezası verilebileceği söyleniyordu.

2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 65. maddesi, kınama gerektiren halleri belirliyor. Mesleğin saygınlığını ve güvenilirliğini zedeleyen eylemler, bu kategoride.

Yine de yargının bağımsızlığını görülmemiş biçimde lekeleyen kepazelikler için, görevden hemen el çektirme yoluna niye gidilmediği görüşleri de var.

Geciktirme ve savsaklamaya gelmeyeceğine, takdir hakkı kullanılabileceğine dair hukukçu tepkileri bana kadar ulaştı, HSK ve Adalet Bakanlığı bu yetkilerinden habersiz mi?

Söz konusu paylaşımın, parti teşkilatını bağlayacak etik kuralları ihlal ettiği su götürmez.

Parti teşkilatına konacak bir yasağın, yargı teşkilatını bugünden kapsamaması düşünülebilir mi? Parti taşıyamıyor, yargı nasıl taşıyacak bu yükü!”