Günümüzde reklamın adından ve tanımından çok içerik ve sloganlarının değer gördüğü bir pozisyonla karşı karşıya kalmış durumdayız. İşin en vahim tarafı da reklamlarda geçen olumlu ya da olumsuz birçok ifade sanki gerçek anlamından çıkmış, farklı şeyler ifade ediyormuşçasına günlük hayatımızın merkezine oturmuş durumda. Kullanılabilirliği olan ve bir emeğin sonucu ortaya çıkarılmış bir ürünün, tanıtımı ve kullanım alanlarını ihtiva etmesi gereken birçok reklam, belki de vicdanı olan, iffet ve edep sahibi her insanın, yüz hatlarının gerilmesine ve gözlerinde nefret, utanma, kızma, kızarma ile birlikte sövgü tavrını takınmasına da sebep olmaktadır. Olumsuzluğa doğru fersah fersah kulaç atan zihniyet pişkinliği de elinden bırakmaya hiçte niyetli görünmemektedir. Bu anlamda kendilerine buldukları kılıfta çok ilginç: Reklamın iyisi kötüsü olmaz. En iyi reklam akılda kalandır. Tabi ki elinde bir ürünü olan kişiler tanıtma ihtiyaç duyacaktır. Buna binaen reklamda önemli olan bazı özelliklerin ya da kriterlerin oluşmasının da gerektiğini hepimiz tahmin edebiliriz. Bunlardan bazıları: ORJİNAL OLMALI. İNANILIR OLMALI. HATIRLANABİLİR OLMALI. MARKA İSMİNİ ÇAĞRIŞTIRMALI. ÜRÜNÜN ANA ÖZELLİĞİNİ İÇERMELİ. MARKAYI FARKLILAŞTIRMALI. OLUMLU DUYGULAR YARATMALI. MARKANIN KİŞİLİĞİNİ YANSITMALI. REKABETÇİ OLMALI. Bunlar günümüz dünyasında, bir malın topluma tanıtılmasında kullanılan en etkili yollardandır. Bütün üretici firmalar ürettikleri veya tanıtımına katkıda bulundukları ürünlerinin reklam sözleriyle tanınır hale gelmesini arzu ederler. Eğer kullanılan bu sözler ürün ile müşahhas birliktelik oluşturmuşlarsa, uzun yıllar sonra bile tanınırlığının devamı mümkündür. Daha da önemlisi o ürünün imalatının durması ve ürünün piyasadan kalkması bile, o ürünün hatıralardan silinmemesini sağlamaktadır. Günümüzde kullanılan reklam sloganlarından bir kısmı vardır ki sahip olduğu, diğer bir ifade ile tanıtımına malzeme olduğu ana malı ifade etmekten çok uzaktadır. Reklamda kullanılan ürün ile reklamın sloganı, içeriği, ifadeleri yan yana getirilmediği müddetçe, anlamadığımız gibi hatta bir adım daha ileri giderek şunu çok net olarak söylemek mümkün olabiliyor: NE ALAKA! Örnek olarak aşağı da bulunan reklam afişlerinin hangi ürünü tanıttığını anlayan bir adım öne çıksın dememek kimin elindedir acaba? Ateş seni çağırıooo. Önce hisset sonra yaşa! Önce hüplet, sonra gümlet. İlk bilen siz olun, Hayat senin! Kuralları sen koy! Serinle ama yetinme! Başınıza gelen en güzel şey, Hayatın bir tık önünde. Kalorisi de light. Babam öle diyo. Aganigi naganigi. Yöneticiniz uyuyor mu? Mutfakta biri mi var? Kirlenmek güzeldir. Biz ikinciyiz ama bizimki 77 cm. Kontrolsüz güç, güç değildir. Sizinle aynı yoldayız. Sloganlarda kullanılan sözcüklerin çoğunluğu isyanı ve adeta parçalanması gereken zincirleri hatırlatıyor. Anlamakta zorluk çekiyorum; kirlenmek nasıl güzel olur? Benim için en üzücü olanı da bulunduğum kentte, ana caddelerdeki panolarda bu günlerde asılı bulunan ve özel bir hastaneye ait iğrenç bir söz ; ”˜kadınlara müjde. İdrar kaçırmaya son'.Okuyucularımızdan affına sığınarak buraya aldım. Zaten reklamdan da anlamam. Reklamla ilgili beni araştırmaya itende bu idi. Hayatın her alnında beklentimiz, biraz daha EDEB!