Eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ile gazetesi Metehan Demir arasında geçtiği iddia edilen konuşmanın ses kaydı Hürriyet gazetesinin sivri dilli yazarı Yılmaz Özdil'in de eleştiri oklarının hedefi oldu.

Bağış için "Dindar cumhurbaşkanı seçen, dindar hükümetin, dindar bakanı" diyen Özdil, kendisiyle aynı gazetede çalışan meslektaşı Metehan Demir'e ise "Ankara'daki hacivat gazeteci" diye yüklendi.

Yazısına 'Bakara Makara' başlığı atan Yılmaz Özdil seçmene de "Sandığa 'sığır' gibi gitmemek lazım" çağrısında bulundu. Okurlarının 'sığır' kelimesine kızacağını da baştan tahmin eden Özdil, ilginç bir de açıklama yaptı. 

İşte Yılmaz Özdil'in bugünkü yazısı...

Dindar cumhurbaşkanı seçen, dindar hükümetin, dindar bakanı, Ankara'daki hacivat gazetecilerden biriyle konuşuyor.

Her cuma bir ayet sallıyorum diyor.
Google'a gir, atıyorum, Kuran'da kardeşlik, Kuran'da nankörlük, Kuran'da bilmem ne diye search yap, hepsi çıkıyor, ordan beğen bi tane, salla gitsin diyor.
Sabah 5'te çaktım bi tane.
Bakara makara diyor.

Tavsiyesine kulak ver.
Gir google'a.

Şöyle der Bakara suresi...

“Öyleleri vardır ki, inanmadıkları halde, Allah'a inandık derler. Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. İyi bilin ki, ortalığı bozanların ta kendileridir. İman edenlere rastladıkları zaman, inandık derler. Şeytanlarıyla yalnız kaldıkları zaman, seninle beraberiz, biz onlarla sadece alay ediyoruz derler.”

Unutmadan...
“Sığır” demektir bakara.

Montajsız Türkçe meali...
Bunca kepazelikten sonra, sandığa “sığır” gibi gitmemek lazım anlamına gelir!