Türkiye Gazetesi yazarı Nuri Elibol Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Karamanmaraş ziyaretini ve Kahramanmaraş izlenimlerini yazdı. Elibol Kahramanmaraş'ı yere göğe sığdıramadığı yazısında yerel yöneticilerin de harika işler başardığını yazdı.

Elibol'un yazısının Kahramanmaraş'la ilgili bölümünü yayınlıyor ve yorumu okuyucularımıza bırakıyoruz.

6 yıl önce gelmiştim Maraş'a. Maraş'ı tanıyamadım. Müthiş gelişmiş. Maraş Milletvekili ve AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal kardeşimi ve yerel yöneticileri kutluyorum. Hep birlikte harika işler yapmışlar. Kahramanmaraş'ta ne yapılır, ne yenilir, ne içilir? Mahir Bey'in müthiş misafirperverliği sayesinde harika bir gün geçirdik. Sabah meşhur Paçacı Osman Usta'ya gidip kelle paça çorbası içtik. Sonra Ahır Dağı'na tırmandık. Ahır Dağı'nın yamaçlarında Seyirtepe'den Maraş'ı izleyerek kahvelerimizi içtik. Şehir ayaklar altında. Şehrin bir ucunda Suriyeli mülteciler için hazırlanmış sığınmacı kampı, diğer ucunda Esed rejiminin muhtemel füze saldırılarına karşı NATO adına konuşlandırılmış Alman Patriot bataryası. Oturduğumuz Seyirtepe'nin hemen eteklerinde de geçmişte talihsiz Maraş olaylarının yaşandığı mahalle görünüyor. Tüm bu çelişkiler ve tezatlar içinde huzurlu-güvenli yeşil ve modern bir kent gündelik yaşamını sürdürüyor. Alevisi-Sünnisi, Arap'ı-Suriyelisi bir arada huzur içinde yaşıyorlar... 

Maraş teşviklerden nasibini almış. Pamuktan başlayarak iplik, boya, çırçır ve kumaşa kadar tekstil sektörünün kalbi bu kentte atıyor. Dondurmanın başkenti sayılan bu kentte, dondurmanın temel girdisi olan salep bitkisi Ahır Dağı'ndan toplanıyor. İkinci önemli girdi olan keçi sütü de Maraş'a ait. Kahramanmaraş'ı ve Kayseri'yi gördüğünüzde Türkiye'nin Ankara-İstanbul ve İzmir'den ibaret olmadığını bir kez daha anlıyor insan...

Herkese tavsiye ederim, şairler-ozanlar kenti Maraş'ı ziyaret edin...