Sabah Gazetesi'nin usta kalemlerinden Hıncal Uluç, Galatasaray'ın şampiyonluğundan Saraçoğlu Stadı'nda yaşanan olaylara kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Son haftaları büyük çekişmeye sahne olan Süper Final'de gülen taraf Galatasaray oldu. 18. şampiyonluğuna imza attı ancak maç sonrası Kadıköy'de yaşanan olaylar ve kupanın 3 saat sonra verilmesi geceye damgasını vurdu. Bu yaşanları neye bağlıyorsunuz? Galatasaray'ın Kadıköy'de kupayı kazanması mı yoksa sezon başından bu yana yaşanan gerginliklerin bir patlaması mı? Bıçak gibi keskin bir çizgi ile ayırmak lazım: O gece stadyumda fevkalade iyi bir seyirci vardı. Ben herhangi bir Fenerbahçe-Galatasaray maçında bu kadar iyi bir seyirci görmedim ve maçı da pırıl pırıl izlediler. Çok küçük olaylar oldu. 'AMA 300-500 HAYVAN...' Bir şampiyonluk, final maçı olmasına rağmen mesela Galatasaray kalecisi Muslera'nın kulağının dibinden bir votka şişesi geçmedi! Mesela tribünden bir takım adamlar sahaya dalıp hakemlerin ve futbolcuların üstüne koşup, "Efendim bizi arkadan ittiler" demedi! Maç başından sonuna kadar çok güzel geçti, bittiği anda da çok güzeldi. Ama ondan sonrası... Keskin bıçak orada... Bu keskin bıçağın en güzel ifadesini de televizyonda seyrettim. Beş yaşında, Fenerbahçe forması giymiş bir çocuk... Gözleri sırılsıklam ama ağlamıyor. Gözleri biber gazından sırılsıklam... Beş yaşındaki çocuk diyor ki, "Biz buraya adam gibi alkışlamaya gelmiştik. Bunlar neler yaptılar?" Ama 300-500 tane hayvan, o güzel geceyi berbat ettiler. Bu 300-500 hayvan Fenerbahçe'ye mahsus değil. Aynı hayvanlar Galatasaray'da da var. Arena'da oynansaydı, Fenerbahçe kupayı alsaydı; aynı sahneler İstanbul'un bu tarafında yaşanırdı. Hiç şüpheniz olmasın. Trabzon'da olsaydı, Trabzon'da yaşanırdı. Bursa'da olsaydı, Bursa'da yaşanırdı. İnönü'de olsaydı, Dolmabahçe'de yaşanırdı. Çünkü bu hayvanların olmadığı kulüp yok. Bunlar bunu yaşam tarzı yapmışlar. Böyle geçiniyorlar. Böyle yaşıyorlar. Suyun devamlı bulanık olması lazım ki karınları doysun. Bugün Türk halkının emin olduğu iki şey var; 1- Bu ülkede trafik yasaları uygulanmıyor. 2- Bu ülkede futbol yasası uygulanmıyor. Onun için trafikte katiller dolaşıyor, onun için futbol sahalarında katiller dolaşıyor. Çünkü adamlar biliyor ki yaptıkları yanına kar kalacak. 'AYKUT KOCAMAN'I SAVCI DERHAL ÇAĞIRMALI' Son dönemde futbolda yaşanan gerilimlerin de bizi bu noktaya getirdiğini söyleyebilir miyiz? İşte söylüyorum; buraya biz Meclis'ten başlayarak geldik. Şimdi örnek vereyim; bu 300-500 hayvan en sonuncu suçlu. Bir de bunu tahrik edenler var. Süper Final'de, ligin en kritik maçlarından birinde Fenerbahçe Trabzon'a gidiyor. Fenerbahçe, Trabzon'a giderken Aykut Kocaman ne diyor televizyonlara? Öyle laflar ediyor ki Trabzonlular, Fenerbahçe'yi assınlar, kessinler, parçalasınlar. Aykut Kocaman'ın söyledikleri Futbolda Şiddet Yasası'na aykırı... Eğer bu ülkede yasalar gerçekten uygulanıyorsa savcının derhal çağırması lazım. 'Gel hocam. Sen birtakım ithamlarda bulunuyorsun. Trabzonspor'un Galatasaray'a maçı sattığını... Buna karşılık Fenerbahçe karşısında cansiperane oynadığını iddia ediyorsun. Bununla ilgili elinde bilgi varsa, belge varsa ortaya koy. Zaten koskoca bir şike davası var. Fenerbahçe'nin başkanı geçen Temmuz'dan beri tutuklu... Hemen o dosyaya ilave edelim. Ama elinde bir belge bir bilgi yokken böyle savurup Trabzon'u tahrik ediyorsan, Trabzon'da çıkabilecek kanlı olaylara teşvikçilik, tahrikçilik yapıyorsan Yokkk. Futbolda Şiddet Yasası'nın şu maddesine göre suç. Gel bakalım mahkemeye' dendi mi? Aykut Kocaman maçın bitmesinin arkasından televizyonlara çıkıp ne dedi: "Mustafa Kamil Abitoğlu, Fırat Aydınus şimdi de Cüneyt Çakır bu işi bitirdiler." Şimdi bugün öyle gelişmiş akıllı telefonlar var ki adam anından cepten görüyor. Şimdi zaten azgın herif... Bir de Aykut Kocaman diyor ki "Galatasaray'ı hakemler şampiyon yaptı." Ne yapacak o adam? Peki, bu demecin hesabı soruldu mu Aykut Kocaman'dan? Hayır! Aykut Kocaman şu anda günümüzde kahraman... 'Kadıköy'ün neresine heykelini dikelim' dediğimiz adam! Herkes aklına geleni söylüyor, herkes aklına geleni yapıyor ama Futbolda Şiddet Yasası katiyen uygulanmıyor. Şimdi 'Bunları söyledim' diye benim için uygulanabilir!.. 'CEZAYI GALATASARAY ALDI' Sportif anlamda bu sezon ilk kez uygulanan play-off'un ve şampiyonluğun son maça kalmasının da gerilimi yükselttiğini söyleyebilir miyiz? Şimdi, bu sene bütün bu olaylar niye çıktı? 'Şike' diye çıktı. Peki bu şike yüzünden küme düşme cezası verildi mi; verilmedi. O ceza dava görülürken iptal edildi, puan cezasına dönüştü. Peki, herhangi bir kulüp puan cezası aldı mı? Hayır. Aldı. Kim o alan kulüp? Şike davasında olmayan Galatasaray! Böyle bir şey olur mu! Trabzon'un, Beşiktaş'ın 10, Fenerbahçe'nin 9 puan önünde giden Galatasaray'ın, Fenerbahçe'ye göre 5, Beşiktaş ve Trabzon'a göre de 10'ar puanı silindi. Bu nasıl adalettir! Maçların gergin olması lazım. Niye adı derbi? Niye Real Madrid-Barcelona? Real Madrid-Atletic Bilbao maçından farkı olmasa bütün Türk milleti televizyon başına toplanır mı? Derbi bu... Ama 'gergin olmak' demek benzin istasyonuna gidip polis arabasını ateşe vermek değil. Benzin istasyonunda, polis arabasını ateşe vermek, 'İstanbul'un göbeğinde bombanın fitilini ateşlemek' demek. Tekrar oraya geliyorum; peki o benzin istasyonunda kaç tane güvenlik kamerası var! Daha o gece onlar keklik gibi yakalanmaz mıydı! Hani biliyor musun? (sabah)