“Vatanım Sensin”de Çerkes Ethem skandalı

Kanal D’deki “Vatanım Sensin” dizisini bilirsiniz.

Bu dizi senaristinin geçen yıl FETÖ’cü olduğu yazılıp çizilince işine son verilmişti. Ama yine de pek çok tarihsel hata ile malul, sorunlu bir diziydi.

Geçen akşam yayınlanan son bölümü ise akıllara durgunluk verecek türden çarpıtmalarla ve yalanlarla doluydu.

Tabii bu yalan ve çarpıtmaları kılıfına uydurmak için de Çerkes Ethem olarak bilinen Ethem Bey ile ağabeyi Reşit Bey’in adları değiştirilmişti.

Ethem Bey’in adı Çerkesleri çağrıştırması için Dağıstanlı olarak konmuş, Reşit Bey ise Refik Bey olarak tanımlanmıştı.

Olayı Çerkes Ethem’in yeğeni ve Reşit Bey’in kızı Güner Kuban telefon ettiğinde öğrendim.

“Yeğenim ben bunları dava edeceğim” deyip pat diye konuya girdi. Meseleyi bildiğimi sanıyordu. “Kimi dava edeceksin Hala” diye sorduğumda (Hala ve yeğen olarak konuşuruz aramızda) olan biteni anlattı.

O da dizi yayınlandığı gece bir yakın dostu arayıp “Şu anda Kanal D’de Vatanım Sensin dizisinde amcan babanı öldürüyor” dediğinde haberdar olmuş.

Dizide Ethem Bey ve kardeşi Reşit Bey, tarih tamamen ters yüz edilerek gerçeklerden uzak biçimde yalanlarla, uydurmalarla anlatılıyordu.

Uzak tarih için belki esneklik imkânı tanınabilir ama dönemi yaşayan bazı insanların bile hayatta olabildiği yakın tarihî dönem için yapılanlar skandaldan da öte bir kötü niyet ifadesi olarak algılanabiliyor.

Neresinden tutsanız dökülen bir senaryo ile karşı karşıya kalıyor insan diziyi izleyince. Üşenmedim, baştan sona izledim o bölümü.

Sözgelimi Güner Kuban’ın babası Reşit Bey İngiliz ajanı yapılmış. Hain mi hain. İngilizler ve Yunanlarla iş tutuyor, vatanı satmak için onlarla ortak planlar yapıyor.

Ethem Bey rolündeki Dağıstanlı’yı ise lütfetmişler vatanı için çarpışan bir çete lideri olarak göstermişler. Ama dizinin son bölümünde Dağıstanlı (Çerkes Ethem), kendisini Ankara hükûmetine karşı kışkırtan, İzmir’i Yunanlara vererek bir “barış anlaşması” peşinde koşan ağabeyi Refik Bey’i (Güner Kuban’ın babası) ihanetini anladığı için alnının çatından vurup öldürüyor.

Kolayca tahmin ettiğiniz gibi tarihte yukarıda anlatılan hiçbir olay yaşanmadı.

Senaristlerin hastalıklı muhayyilelerinden türetilmiş koca bir palavraydı.

Üstelik Ethem Bey gibi Kurtuluş Savaşı’nın Atatürk’ten sonraki en büyük kahramanı olan bir tarihî şahsiyet, dizinin kahramanı Cevdet Bey gibi uyduruk birinden aldığı talimatla hareket ediyor.

Güner Hanım bu arada 1.90 boyunda, sarışın ve çakır gözlü olan amcası Ethem Bey’in Dağıstanlı adıyla esmer, sakallı, daha tıknaz bir aktör tarafından canlandırılmasına, keza babasına hiç benzemeyen bir aktörün Reşit Bey’i canlandırmasına da fena hâlde içerlemiş.

“Babam ve amcam çok yakışıklı ve heybetli insanlardı. Dizideki aktörlerle uzaktan ve yakından alakaları yok” diyor.

Dediğim gibi Güner Kuban çok kızgın.

Bana AÇIKLAMASINI da gönderdi. Aynen şöyle:

“Bu dizide Cumhuriyetimizin kuruluş sürecinde katkıları asla inkâr edilemez olan ve kendisini sözde hain olarak damgalamaya çalışan tarihçilerin bile bu katkılarını silmeye cesaret edemediği Çerkes Ethem ve arkadaşları hakkında izahı olmayacak derecede yanlışlıklar ve haksızlıklar yapılmıştır. Bu iftiralar ülkemizdeki Çerkesler için de yaralayıcı ve aşağılayıcıdır. Bunları ülke çapında yayın yapan bir ulusal kanalda tekrar etmek asla kabul edilemez. Amcalarım ve babam üzerinden Türkiye kamuoyunda Çerkeslere karşı şüphe uyandıracak sahnelerin yer almasını en şiddetli biçimde kınıyorum.
Dizinin senaristlerinden, yapımcılarından ve yayınlanan kanaldan Ethem Bey'in bugün yaşayan akrabalarından ve Çerkeslerden derhal özür dilemelerini, oluşturdukları bu nefret atmosferine son vermelerini bekliyoruz.
Bu konunun takipçisi olacağımızı ve gereken her türlü tepkiyi demokratik çerçevede göstereceğimizi ve bu süreçte Çerkeslerde oluşan her türlü maddi ve manevi zarardan, bu yanlış bilgiyi oluşturan, yayınlayan ve toplumu yanıltanların sorumlu olduğunu bildiriyor, konuyla ilgili başlayacak yasal sürece müdahil olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”

Fuat Uğur / Türkiya Gazetesi