Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Silifke’ye bağlı Atakent sahilini yenileme ve işlevlendirme projesinin açılışını yaptı.
Plajları halka açık haline getirdiklerini belirten Başkan Kocamaz, “Bugün burada ilk örneğini gördüğünüz sahil yenileme ve işlevlendirme projesini hayata geçirdik. Bu proje ile Mezitli’den Anamur’a kadar tüm sahillerimizde; uluslararası standartlara uygun, güvenli, keyifli, temiz, kaliteli hizmet verilen bir anlayışı hakim kılıyoruz. Bu yöndeki çalışmalarımız tamamlandığında; halen 11 olan Mavi Bayrak sayımızı daha da artıracak, en kısa sürede bu rakamı 50’ye çıkaracağız. Atakent plajı yıllardır iyi hizmet veremiyor, şikayetler geliyordu. Kıyı Kenar Kanunu’na uygun değildi. Kurumsallıktan uzak bir yapıdaydı. Bakımsızdı. Haksız kazanç ortamı oluşmuştu. Biz önce Atakent plajının işletmesini özel sektörden Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesine aldık. Ardından başlattığımız yoğun çalışmayla bugünkü yeni haline getirmeyi başardık. Sizler aracılığıyla Mersin kamuoyuna bildirmek isterim ki, Atakent ve diğer plajlarımızda uyguladığımız projeler, Kıyı Kenar Kanunu’na göre en kurallı şekilde hazırlanmıştır ve Türkiye’de bir ilktir. Büyükşehir Belediyesi olarak ilimizin turizm potansiyelini en iyi şekilde değerlendirebilmek amacıyla "Mersin Büyükşehir Belediyesi Denizkızı Turizm AŞ"yi devreye soktuk. Turizm faaliyetlerini tek çatı altında profesyonel bir kadroyla sürdürmeyi amaçlıyoruz. Plajlarımızı halka açık hale getirdik” dedi.
PLAJLARDA PARA YERİNE “ELEKTRONİK KART” UYGULAMASI BAŞLIYOR
Atakent Plajını Mavi Bayrak standartlarına getirdiklerini söyleyen Kocamaz, “2 kilometre uzunluğunda ve 164 bin 500 metrekare alanda uyguladığımız proje kapsamında kusursuz bir hizmet için gerekli her türlü altyapıyı oluşturduk. Plajın giriş-çıkış yollarını asfaltladık. Şezlonglar, şemsiyeler, tenteler, giyinme odaları, duş kabinleri, tuvaletler ve localar inşa ettik. Engelli vatandaşlarımız için giriş-çıkış noktası ve rampalar oluşturduk. Onlara özel yürüyüş yolları, tuvaletler ve duş kabinleri inşa ettik. Denize rahatça girebilecekleri uygun platformlar kurduk. Cankurtaran üniteleri ile vatandaşlarımızın can güvenliğini en üst seviyede sağladık. Asayiş sorununu ortadan kaldıracak şekilde 3 vardiya halinde güvenlik hizmeti vermeye başladık. Plajlarımızda "güvenlik kasaları" oluşturduk. Denize girecek vatandaşlarımız özel ve kıymetli eşyalarını buraya emanet ederek denizin keyfini çıkaracaklar. Akılları kıyıdaki eşyalarında kalmayacak. Hijyen ve yüksek kalite esaslarına uygun olarak kurduğumuz modern kafe ve restoranlarda uzman personeller istihdam edilmiştir. Geçen yıl bu plaja giriş ücreti 25-30 lira arasında idi. Bu yıl halkımızdan şezlong, tuvalet ve duş hizmetleri için 15 TL talep edilecektir. Böylece halkımız paket halinde kaliteli ve ucuz hizmete kavuşmuş olacaktır. Ayrıca proje kapsamında şeffaf ve kurumsal bir işletme anlayışın’ da hayata geçiriyoruz. Sadece Atakent’te değil, düzenlediğimiz diğer plajlarımızda da para yerine "elektronik kart" uygulaması başlatıyoruz. Vatandaşlarımız plaja geldiklerinde istedikleri kadar parayı kartlarına yükleyebilecekler. Hesap kapatacakları zaman ise ödedikleri nakdin üstünü alabilecekler. Hedefimiz; Mersin’imizi turizm kentleri arasında bir adım öne çıkarmak; turizm sektöründe öncü bir il haline getirmektir” dedi.
"YATAK KAPASİTESİ VE HİZMET KALİTESİNİ ARTIRMAK DURUMUNDAYIZ"
Başkan Kocamaz turizmde yatak sayısının önemine değinerek, şunları kaydetti:
“321 kilometrelik sahil şeridi, benzersiz doğal ve tarihi değerleriyle Mersin, Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen kültür ve turizm kentlerinden biri olması gerekirken maalesef hak ettiği yerde değildir. Deniz-kum-güneş üçlemesi dışında kültür, inanç, kongre, yayla, trekking, rafting, yamaç paraşütü, su sporları, kayak ve dağcılık gibi turizm çeşitlerini de sunabilecek potansiyeli bulunan Mersin’in ülkemizin turizm geliri içerisindeki payı yüzde 1’in bile altındadır. Bu tesadüf değildir. Zira Mersin’deki turizm işletmesi belgeli tesislerin sayı ve kapasiteleri, Türkiye’deki tesisler bazında yüzde 2, oda ve yatak kapasitesi bazında ise yüzde 1 dolayındadır. Turizm işletme belgeli tesislerde geceleyen yabancı turist sayısında Mersin’in payı yüzde 1 ’den düşüktür. Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçilerin dağılımında Antalya, İstanbul. Muğla, İzmir ve Aydın’ın çok gerisinde kalıyoruz. Oysa ilimiz, turizm sektöründeki gelişmenin lokomotifi durumundaki güneş ve deniz turizminde pek çok avantajlara sahiptir. Antalya ve Muğla kıyıları güneş-deniz turizmi açısından doygunluk noktasına ulaşmıştır. Doğal olarak sırada Mersin vardır. Turizme tahsis edebileceğimiz uçsuz bucaksız alanları mevcuttur. Turizm sektöründeki olumsuzlukları aşabilmek için yatak kapasitesini ve hizmet kalitesini artırmak durumundayız.”