Mersin Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde görev yapan Çocuk Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Berna Şeker Yılmaz, okul çağındaki çocuklarda beslenmenin hem fiziksel hem zihinsel gelişim için son derece önemli olduğunu belirterek, anne ve babaları, çocukların sağlıklı beslenmeleri konusunda uyardı.
Uzman Dr. Yılmaz, yazılı bir açıklama yaparak, okul çağındaki çocukların yeterli ve dengeli beslenmelerine ilişkin ailelere önerilerde bulundu. Çocuklar sürekli büyüyüp geliştikleri için beslenmelerinin de yetişkinlerden daha fazla dikkat istediğine işaret eden Yılmaz, çocukların yetişkinlerden daha fazla proteine ve enerjiye ihtiyaç duyduklarını, ayrıca fiziksel aktivitelerinin erişkinlerden daha fazla olduğunu kaydetti. Çocukların beslenmelerinin tüm bu faktörler dikkate alınarak düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Amaç, fazla miktarda yedirmek değil, çocuğun ihtiyacı olan tüm besin öğelerini alabilecek şekilde yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamaktır. Böylece sağlıklı beslenme alışkanlığı edinen çocuklar ilerde sağlıklı beslenen yetişkinler haline gelirler” dedi.
“Okul çocukları 3 ana öğünü kesinlikle atlamamalı”
Eğitim hayatının başladığı okul çocukluğu dönemindeki beslenmenin hem fiziksel hem zihinsel gelişim için son derece önemli olduğunun altını çizen Yılmaz, “Okul çocuklarının 3 ana öğünü kesinlikle atlamamaları gerektiği gibi bunu 2 ya da 3 ara öğünle desteklemelidirler. Bu dönem alışkanlıkların gelişmesi için de son derece önemli olduğundan aileyle beraber düzenli ana öğünlerin olması son derece önemlidir. Bu nedenle özellikle sabah kahvaltısı ve akşam yemeklerinde aileler birlikte sofraya oturmalı, dengeli beslenme konusunda çocuklara örnek olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Çocukların damak tadının da yetişkinler kadar iyi geliştiğine dikkat çeken Yılmaz, çocuklara sadece iyi beslenme adına tadı, kokusu ve görüntüsü kötü karışımlar verilmemesi gerektiği konusunda uyarı yaparak, şöyle devam etti: “Besinlerin faydalarının anlatılmasının yanı sıra tatlarının güzelliği de vurgulanarak tüketimleri teşvik edilmelidir. Zira bu yaş grubu çocuklar da “besinler sağlıklıysa tatlarının kötü olacağı” inancı hakim olabilir.”
“Protein önemli ama yağ ve karbonhidrat alımı da sağlanmalı”
Özellikle ergenlikle birlikte boy uzamasının hızlanacağı ve vücudun biçimleneceğinin göz önüne alınmasını isteyen Yılmaz, “Yaş grubuna göre kalori ve protein ihtiyaçları değişmektedir. Hızlı büyümenin de görüldüğü okul çocukluğu döneminde protein alımı son derece önemlidir. Hızlı büyümeyi sağlamak adına çocukları sadece proteinden zengin gıdalarla beslemek yanlıştır. Bu durumda proteinler enerji kaynağı olarak kullanılacaktır. Proteinle beraber yeteri kadar yağ ve karbonhidrat alımı da sağlanmalıdır. Demir, çinko ve B12 vitamini özellikle kırmızı ette bulunduğu için kırmızı et tüketimi arttırılmalıdır. Bu yaş grubunda kalsiyum alımı da son derece önemlidir. Maalesef günümüzde artan ‘fastfood’ türü yiyeceklerin tüketimi ile kalsiyum alımı önerilenin son derece altında kalmaktadır. Çocukların aile sofrasından düzenli beslenmeleri ve süt ve süt ürünlerini tüketme konusunda desteklenmeleri gerekmektedir” dedi.
“Sağlıklı büyüme için meyve ve sebze tüketimi önemli”
Sağlıklı büyüme ve gelişme için düzenli meyve ve sebze tüketiminin de son derece önemli olduğunu vurgulayan Dr. Yılmaz, şu önerilerde bulundu: “Vitaminler açısından olduğu kadar lifler açısından da zengin olan bu besinler çocukların barsak aktivitelerini de düzenlemeye yardımcı olur. Günde toplam 4-5 porsiyon meyve ve sebze tüketimi önerilmektedir. Sebzeler ana öğünlerde yemek olarak ve salata şeklinde çiğ olarak, meyveler ise ara öğünlere bölünmüş olarak tüketilmelidir. Meyve suları evde hazırlanarak ve posalarıyla birlikte çocuklara verilmelidir. Hazır meyve suyu tüketimi kesinlikle önerilmemektedir.”
“Çocuk okula gitmeden önce mutlaka kahvaltı yapmalı”
Kahvaltının, okul çocukluğu döneminde özellikle atlanmaması gereken günün en önemli öğünü olduğunu belirten Yılmaz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Kahvaltı ayaküstü veya çocuğun elinde yolda yemesi için bir şeyler tutuşturularak değil, sofrada aile bireyleri ile yapılmalıdır. Okula gitmeden önce kahvaltı edilmesinin okul performansını, bilişsel fonksiyonları ve sınav başarısını etkilediği yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Düşük glisemik indeksle hazırlanan kahvaltıların bilişsel fonksiyonlardaki etkisi daha belirgindir, bu nedenle peynir, tam tahıllı ekmek, yumurta, domates, salatalık, zeytin gibi yiyeceklerle süt, ıhlamur, taze sıkılmış meyve suları tercih edilmelidir. Pek çok okulda tam gün eğitim verilmektedir. Bu durumda çocuğun öğle öğünü ve iki ara öğünü okul saatlerine denk gelmektedir. Bu nedenle okulda beslenme büyük önem taşımaktadır. Kantinlerde parlak ambalajlı, hızlı tüketilebilen ancak çocuk için gerekli vitamin ve mineralleri içermeyen, obeziteye neden olabilen bisküvi, kraker, cips, çikolata, şeker, hamburger, pizza, kola ve hazır meyve suyu gibi yiyecek ve içeceklerin tüketiminden uzak durulmalıdır.”
Anne, baba ve öğretmenlerin rol model olduklarını bilerek sağlıklı beslenmeleri ve çocuklara örnek olmaları gerektiğini de ifade eden Dr. Yılmaz, ayrıca sağlıklı beslenmenin mutlaka düzenli egzersiz ile desteklenmesi, çocuklara aktif yaşam alışkanlıkları kazandırılması gerektiğini sözlerine ekledi.