MHP Kahramanmaraş İl Binasında gerçekleştirilen toplantıda, MHP’nin en genç aday adayı unvanını alan Ayşe Aras’a, en büyük destek kadınlardan geldi. Aras, yaptığı basın açıklamasında, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” ilkesini düstur bilerek yola çıktığını kaydederek; milletvekilliği aday adaylığı başvurusunda bulunduğunu belirtti. Aslen Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ilçesinden olduğunu ifade eden MHP Kahramanmaraş Milletvekili Aday Adayı Ayşe Aras, Milliyetçi Hareket Partisinden aday olmasının sebebini şöyle açıkladı: “Ülkücü hareket ile tanışmam lise yıllarında Nihal Atsız ve Ziya Gökalp’in kitaplarıyla oldu. Vatan, millet kavramlarını, bunların önemini ilk kez bu kitaplarda gördüm. Sonrasında Üniversiteyi Ankara’da okumamın çok büyük faydasını gördüm. O da milliyetçi, ülkücü hareketi daha yakından tanıyıp bu hareketin içine dahil olmamdır. Üniversitede çok farklı görüşlerin olduğu bir ortamdaydım. Ancak ben sevdamız Türkiye, sevincimiz Türk milleti diyen Türkiye Cumhuriyeti’ndeki tek parti olduğu için MHP’de siyaset yapmaya karar verdim.”

Kahramanmaraş’a döndüğünde de bir yandan avukatlık mesleğini icra ederken diğer yandan da Milliyetçi hareketin bir gönüllüsü olarak partisi için çalışmaya devam ettiğini dile getiren Milletvekili Aday Adayı Ayşe Aras, “Avukat olmak sadece mesleğin gereklerini yerine getirmek demek değildir. Toplumun sorunlarına da kayıtsız kalmamayı gerektirmektedir. Bir hukukçu olarak toplumun sorunlarına, yaşanan adaletsizliklere karşı benim de elimi taşın altına koymam gerektiği kanaatindeyim. Bir kadın aday olarak kadınların siyasette daha aktif rol alması gerektiğini düşünüyorum” dedi. 

“Kadınların olmadığı bir mücadele başarıya ulaşamaz”

Kadınların olmadığı bir mücadelede başarıya ulaşmanın mümkün olmadığına değinen genç Milletvekili Adayı Ayşe Aras, şöyle konuştu: “Meslek hayatımda örneğiyle defalarca karşılaştığım bir tablodan bahsedeyim. Ofisimize bir kadın geldi ve çekingen çekingen ofiste çalışan bir erkek olup olmadığını sordu, olmadığını söyleyince rahatladı ve ‘Avukat hanım kusura bakmayın, yaşadıklarımı bir erkeğe anlatamam, anlatsam da zaten beni anlamazlar’ dedi. Yine köyden gelen bir başka kadın müvekkilim, ‘Kızım iyi ki okumuşsun avukat olmuşsun ben şimdi bunları bir adama nasıl anlatırdım’ dedi. Yaşadığım bu ve benzeri olaylar bana siyasette de durumun aslında pek de farklı olmadığını düşündürdü. Kadınları, kadınların sorunlarını en iyi anlayabilecek dile getirebilecek, onları temsil edebilecek olan yine kadınlardır. Ben de hem kadınları, hem gençleri, hem de pek tabii ki herkesi temsile aday oldum.”
Aras: Ülkemizde adalet terazisinin dengesi bozuldu

Bugün ülkemizde adalet terazisinin dengesinin bozulmasının, toplum nezdinde kabul görmediğine dikkat çeken Milletvekili Aday Adayı Aras, “Bir hukukçu olarak hukukun ve adaletin ayaklar altına alınmasına sessiz kalmam mümkün olmadığından bu onurlu mücadelede ben de varım dedim. Yaşadığımız tüm bu toplumsal travmaların temelinde yatan asıl sebep adaletin olmamasıdır. Bizi bu hale getiren de adında adalet bulunan ama adaletten bihaber olan AKP hükümetidir.  Bu iktidar döneminde halkın ne adalete ne de hukuka inancı kalmamıştır. Allah’ın izniyle iktidara geldiğimizde adaletin terazisinin dengesini bozanlardan hesap soracağız” şeklinde konuştu.

Konuşmasında ülkenin son zamanlarda içinde bulunduğu zor duruma da değinen Aras, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her gün şehit haberlerinin geldiği, PKK’nın hiç olmadığı kadar güçlendiği, ülkede huzur ve sükûnetin kaybolduğu bugünlerde ihtiyacımız olan birlik ve beraberliğin teminatı Partimiz için çalışmanın her şeyden önce Türk vatandaşı olarak üzerimize düşen bir görev olduğunu düşünüyorum. Bu kutsal görevde aday olsam da olmasam da genç ve dinamik ekibimle bütün gücümüzle çalışacağımıza söz veriyorum. Aday adayı olan tüm arkadaşlara başarılar diliyorum. Son olarak, ‘Ülkücülük şereftir, bu şereften asla taviz verilemez, bu şerefi taşıyanlara ve sahip çıkanlara selam olsun.’ Ne mutlu Türk’üm diyene!”