Millet Olarak Ayaktayız

Abone Ol
Bastığın yerleri ‘toprak’ diyerek geçme tanı
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı
Sen şehit oğlu şehitsin, incitme, yazıktır atanı
Verme, dünyaları alsanda, bu cennet vatanı
             
M.Akif Ersoy
un şu mısraları bu vatanın nasıl kazanıldığının bir işareti olsa gerek.15 Temmuz 2016, Cuma günün gecesi ülkenin huzuruna, birliğine silahlar ateşlendi ve tanklar yürütüldü. Gece 2.00 sıralarında minarelerden duyulan selalarla ezanlarla, bu millet ayaktaydı. Halkın manevi yönü yani 78 milyonun vatan ve demokrasi şuuru daha da bir mana kazandı. Milletin duyarlılığı sokaklara taştı canları pahasına darbeye dur denildi.

O gece kimse uyumadı, çoluk çocuk yaşlısı teyzesi hep sokaklardaydık. O gece beynimde ve yüreğimde şimşekler çaktı, biz millet olarak çok güçlüyüz dedim. Geçmiş darbeleri görmeyen gençlerimizdeki vatan ve demokrasi bilinci tüm benliklerini sarmış, vatan savunmasına geçmişlerdi. Yaşlısından gencine bir vücut olmuş insanların içlerinde birlik heyecanı Akif’in mısralarını çağrıştırıyordu. Aynı zamanda sağduyulu emniyet güçleri ve bilinçli halkın çabası ile vatan hainleri muvaffak olamadılar. Ülkenin birlik ve beraberliğine yapılan bu hain saldırının darbe girişimi önlendi.

Tarihin derinliklerine girdiğimizde bu milletin birlik beraberlik ruhuyla Haçlıları Moğolları biz yenmedik mi? Fitne tohumlarına rağmen üç kıtada tarihi yine biz yazmadık mı? Emperyalist güçlerin oyunlarını bu millet bozmadı mı?

İşte bu millet 15 Temmuz gecesi elele, omuz omuza verdi aynı ruhla hainleri püskürttü. Çünkü bu milletin genlerindeki vatan ve ümmet şuuru güçlenerek devam ediyor ve edecekte.

Tarih yeniden yazılacaksa yine biz yazarız. İşte bunun içindir ki o gece milletin sokaklara dökülüşü ve yürüyüşünün adı kutlu yürüyüş tü.

TV. Muhabiri birkaç genci ateşten korumak için, oraya gitmeyin dediğinde, ordaki gençlerin “korkmuyoruz burası bizim için ikinci Çanakkale ve buraya ölmeye geldik” cevabı gençlerdeki vatan şuurundan başka ne olabilirdi ki?

Tankın üzerindeki yaşlı adamın “bu ülke bizim” diye bağırması, bir teyzenin “bizi öldürmeden geçmemesiniz” sözü Nene hatunların daha aramızda olduğunun ifadesinden başka ne olabilirdi.

Bıyığı yeni terlemiş delikanlılar Şahin, Doğan arabalarında bu kez Müslüm Baba, Orhan Babayı çalmadılar, konvoylarda kahramanlık türküleri ve Mehter Marşı çaldılar birlik ruhu ile vatana sahiplendiler. İşte bunun içindir ki Türkiye Mısır’a ve Ukrayna ya benzemeyecektir.