Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığınca Üniversite AKM salonunda düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı etkinliğinde 11 öğretim üyesi akademik kariyerini bir üste taşırken, törende konuşan Muğla Valisi Amir Çiçek, 20 yıl önce muayene ücretini ödeyemediği için hastaların hastanede rehin alındığı dönemlerin geride kaldığını açıkladı. Tören vail amir çiçek’in yanı sıra, Aksaz Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Ali Çekiç, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Cumhuriyet Başsavcısı Necip Topuz, kamu kurum müdürleri, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.

“Kamuoyunun ortak kanaati Şehir Hastanesi”

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, Muğlalıların ve kamuoyunun ortak kanaatinin Muğla’da b.ir Şehir Hastanesi açılması olduğunu belirtti. Rektör Harmandar, “Eğitimin önemini biz çocuklarımız okul yaşına gelinceye kadar anlamıyorsak, hekimin önemini de, sağlığın önemini de başımız ağrımadan anlayamıyoruz. Sağlık son derece önemli. Sağlıklı bir toplum oluşturmak için sağlıkla ilgili bütün etkinliklerimizin, hastanelerimizin son derece gelişmiş olması gerekir. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi olarak Tıp Fakültesi’ne ve sağlık eğitimine özel bir önem veriyoruz. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin sayılı hekimlerini yetiştirmekte iddialıyız. Bu yıl İngilizce Tıp’ın açılması için Dekanımız çok gayret gösterdi. YÖK üyelerini bu konuda inandırdık ve ilk defa bu sene İngilizce Tıp bölümünü açtık. Yöremiz bir turizm yöresi olduğu için İngilizce Tıp’ın çok önemli olduğunun farkındayız. Muğlalıların ve bu bölge insanının sağlık sorunları burada çözeceğiz ve bunda kararlıyız. Muğla’nın sağlığı sahipsiz kalmayacaktır. Şu anda inşaatı devam eden hastanemiz tamamlandıktan sonra bizim yine de hastaneye ihtiyacımız olacak. Bu konuda Muğlalıların ve kamuoyunun ortak kanaati Muğla’da bir Şehir Hastanesi’nin kurulmasıdır” dedi.

“Muğla’ya Şehir Hastanesi şart”

Hekimin para ile hasta arasında sıkışıp kalmaması gerektiğini belirten Muğla Büyükşehir Belediye başkanı Dr. Osman Gürün, paranın daima ikinci planda kalması gerektiğini ifade etti. Başkan Gürün, “Hastanın bir teşekkürü, ‘Sağol doktorum’ lafının her türlü maddi değerin üstünde tutabilecek durumda olması lazım doktorun. Bizim canımızı emanet ettiğimiz hekimin her şeyden önce huzurlu olması lazım. Doktorlarımız mesleğe başlamadan önce çok iyi eğitim almalı, bunun yanında da insani olarak da eğitilmeli ki hasta doktor arasındaki ilişki normal bir şekilde sürsün. Bunun yanında Muğla’da inşaatı devam eden Tıp Fakültesi Hastanesi’nin tamamlanmasından sonra mevcut hastanemiz iyileştirilmeli. Bu alana en az 350 yataklı bir hastane yapılmalı. Tıp Fakültesi Hastanesinin yükünün azaltılması şart. Orada araştırma ve uygulamaya önem verilmeli. Belki orası da ileride yetmeyecek 475 yataktan 700’e çıkarılması gerekecek. Şu andaki mevcut hastanenin yerine en kısa zamanda ve süratle Muğla’nın ihtiyacı olan Kent Hastanesi’nin projesi yapılmak zorunda. 2. Basamak sağlık hizmetinin burada verilmesi gerekir” dedi.

“Atatürk: ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ dedi”

Muğla Valisi Amir Çiçek, Hipokrat yemini eden ve şu anda görev yapan doktorların, sağlıkçıların 14 Mart Tıp Bayramını kutladığını belirterek, “Türkiye Cumhuriyet’ini kuran, bu Cumhuriyet’i bize emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal paşa ve onun yanındaki silah arkadaşları şehitlerimiz, onları hatırlamamak mümkün mü? Bunu neden söylüyorum? Gazi Mustafa Kemal Paşa ne demiş biliyor musunuz? ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ demiş. Demek ki, Türk hekimleri emanet edilecek hekimlerdir” dedi.

“Hastaların hastanelerde rehin kaldığı dönem geride kaldı”

Vali Çiçek, bundan 20 yıl önce hastaların muayene parasını ödeyemedikleri için hastanelerde rehin kaldığı dönemlerin artık geride kaldığını belirterek, “O dönem doktor arkadaşlarımızın canla başla çalışma gayreti bulunmasına rağmen nedense o zaman sağlıkta bazı sıkıntılar yaşadık. Sağlıkta dönüşümün asıl hedefinde, merkezinde insan var. Sağlıkta dönüşüm sadece Sağlık Bakanlığında değil, Tıp Fakültelerimizde de, özel sağlık kuruluşlarında da dönüşüm en iyi şekilde yürüyor. Eğer dönüşümde bir eksiklik varsa, inanın bu dönüşümdeki zihniyetlerin değişmemesidir. 15 Temmuz’da Türkiye’yi parçalamak ve bölmek isterken, silahla vururken, doktorumu hazır ettiğim halde, ambulansa ‘git yaralıyı tedavi et’ dediğimde o hainlerin doktorlara ve ambulansa kurşun yağdıranları destekleyenleri hekim sınıfından saymayacağız. İnsan için, insanın yaşaması için ne gerekiyorsa, gayretli çalışan, insanın yaşaması için ölüme giden Doktorlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı Kutlu olsun” dedi.

14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında Doçentlikten Profesörlüğe terfi eden 6 öğretim üyesi ile Yardımcı Doçentlikten Doçentliğe terfi eden 7 öğretim üyesinin cübbe giyme töreni düzenlendi. Törenin ardından ise Tıp Fakültesi öğrencileri ile doktorlar arasında ayrı ayrı gerçekleşen fotoğraf yarışmasında dereceye girenlerin ödülleri verildi.