Muş Valisi Seddar Yavuz’un girişimleri ile Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nden Muş’un tarihi geçmişinin anlaşılmasına katkı sağlamak amacıyla ‘Osmanlı Döneminde Belgelerle Muş’ adlı sergi açıldı.
Muş Öğretmenevi Konferans Salonu’nda düzenlenen sergi açılışına Vali Seddar Yavuz, Garnizon Komutanı Piyade Kurmay Albay İsmail Işık, Belediye Başkan Vekili Aydın Özarslan, Vali Yardımcısı Ali Sakar, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Konservasyon ve Restorasyon Şube Müdürü Mustafa Sulu, Kalite Yönetim AR-GE Şube Müdürü Vahap Sayın, kamu kurum amirleri ve çok sayıda davetli ile öğrenci katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan sergi programında bir konuşma yapan Vali Seddar Yavuz, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir İslam imparatorluğu olduğunu söyledi. Sıradan bir valilik yapmak istemediğinin altını çizen Vali Yavuz, “Biz şehrimize gerçekten dört elle sarılıyoruz. Bu şehirde yaşayan 412 bin kişiyi kendi anamız, kendi babamız, kendi evladımız gibi görüyoruz ve bu şehirdeki herkesi canı gönülden kucaklıyoruz. İstiyoruz ki bu şehir her gün güzelliklerle anılsın. İşte bugün bir güzellikle yine karşı karşıyayız. Hepinizin bildiği gibi dünyadaki son evrensel imparatorluğun sahibi biziz. Bu imparatorluğun meydana getirilmesinde Türk kadar Arap’ın, Arap kadar Kürt’ün kısacası tüm ‘la ilahe illallah’ diyenlerin emeği vardır. O yüzden biz diyoruz ki, Osmanlı İmparatorluğu bir İslam imparatorluğudur. O yüzden bu imparatorluğun inşasında ve yaşatılmasında herkesin emeği geçmiştir. Biz bu emeği geçen her birine saygı gösteriyoruz ve göstermeye devam edeceğiz. Biz ne kadar cumhuriyete saygı duyuyorsak o kadar Osmanlıya, ne kadar Osmanlıya saygı duyuyorsak Selçukluya ve Hz. Peygamberimize kadar gidiyoruz. Bu anlayışla zihniyetli yolumuza devam ediyoruz” dedi.
Birinci Dünya Savaşı’nın çıkış sebebinin dünyadaki Türk hanedanlarının yok edilmesi olduğunu kaydeden Vali Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her fırsatta söylüyorum, Birinci Dünya Savaşı’nın çıkış sebebi, dünyadaki Türk hanedanlarının yok edilmesidir. Hindistan’dan tutun bütün bir dünya üzerindeki hakkı, hukuku haykıran hanedanlar yok edilmiştir. Sonuç ne olmuştur? Sonuç bugün ki tablo ortaya çıkmıştır. Nedir bu tablo; her gün Müslüman kanı akıtılıyor, katlediliyor ve bizler etnik kökenimizi sorguluyoruz, mezhebimizi sorguluyoruz ve İslam dünyasında kan ve gözyaşı her tarafta akmaya devam ediyor. Hâlbuki daha yüz elli yıl önce bu coğrafyalarda huzur hâkimdi, kimse kimseyi öldürmüyordu, kimse kimseyi katletmiyordu, huzur içerisinde yaşıyorlardı.”
“Allah aşkına hak için kim ne biliyorsa söylesin, susmasın artık” diye ifade eden Vali Yavuz, “Benim işim herkesin zihninde bir soru işareti oluşturmaktır. Ben burada size klasik valilik yapmayı çok iyi bilirim. Ben 27 yıldır bu işi yapıyorum. Sergimiz hayırlı uğurlu olsun, emeği geçenlere teşekkür ediyorum, güle güle diyebiliriz bak. Ama böyle diye diye bu memleketi bu hale getirdik hepinizin haberi olsun. Allah aşkına hak için kim ne biliyorsa söylesin, susmasın artık” ifadelerini kullandı.
Programda bir konuşma yapan Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Konservasyon ve Restorasyon Şube Müdürü Mustafa Sulu da Osmanlı arşivleri hakkında bilgi vererek Muş’ta böyle bir çalışmanın olmasının onur verici olduğunu söyledi.
Yapılan konuşmalardan sonra Başbakanlık Kalite Yönetim AR-GE Şube Müdürü Vahap Sayın, sergideki eserlerle ilgili detaylı bir sunum yaptı.
Sunumdan sonra ‘Osmanlı Döneminde Belgelerle Muş’ adlı sergi alanı ziyaret edilmesi ile program son buldu.