Çocukluk deyip geçtiğimiz şey bizi biz yapan herşeyin toplamı aslında.

Çevremde ne kadar kendiyle barışık,insanları yargılamadan sevebilen,pozitif, önyargısız, iyimser, rahat, bir fırtınayla alabora olmayan, hatalarıyla kendini bilen, kolay affeden, zor kıskanan, kaprisi az, kahkahası bol insan varsa, hepsi mutlu bir çocukluktan gelme...Mutlu derken çok zengin değil, çok şımartılmış da değil, sadece çok beğenilmiş, çok takdir edilmiş, çok alkışlanmış, çok aferinler, çok Aslan oğlum, akıllı kızımlar duymuş, diğer kardeşleri ya da ebeveyni tarafından az itilmiş kalkılmış çocuklar bunlar...Hepsi bu kadar yani..Çocuklarımızın  nasıl insanlar olacağını belirlemek bizim elimizde, bırakın küçükken şımarsınlar doya doya, şaklabanlık yapsınlar varsın, zaten beş yılları var şımarmak için, sonra abi abla olacaklar, okul sınav kitap defter... Yap deseniz de yapmıyacaklar o güreşleri taklaları dansları... Ancak mutlu çocuklarda umut vardır.Çocuğun aldığı her alkış, onu mutlu adam, mutlu kadın yapacak bir ilmektir...Çocuğun  duyduğu her azar ve ayıplama, onun herşeyi yapabileceğine olan inancına vurulmuş koca bir balyozdur...  

Mutlu çocukluk en güzel mirastır.