Türkiye’nin 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşadığı darbe girişiminin ardından özel sektörün yatırımlarına hız kesmeden devam etmesi gerektiğini belirten Keten Proje Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Özgür İraöz, "Ülkesini seven yatırıma devam eder. Cumhurbaşkanımız, bankalara çağrıda bulundu ve faizlerin düşürülmesini önerdi. Faizlerin düşmesi başta lokomotif sektör inşaat olmak üzere birçok sektöre doping etkisi yapacaktır" dedi.
İraöz, Merkez Bankası’nın son dönemde yaptığı faiz indirimlerinin, bankalar tarafından mutlaka konut kredisi faizlerine yansıtılması gerektiğini söyledi. Faizlerin uzun süredir yüksek seviyede seyretmesinden dolayı sektörün büyük sıkıntılar çektiğini vurgulayan İraöz, “Bankaların direnmekten vazgeçip, faiz oranını ilk etapta yüzde 1’in altına çekmesi, piyasaya büyük canlılık getirecektir” diye konuştu.
200 yan sektörü peşinden sürüklüyor
İraöz, inşaat sektörünün kendisine bağlı 200’den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep oluşturduğunu, bu yaygın etkinin, sektörün “ekonominin lokomotifi” olma vasfının en temel göstergelerinden biri olduğunu ifade etti.
İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, ortalama yeni bir evde 150 farklı meslek kolunu ilgilendiren 23 bin parça bulunduğunun tespit edildiğine dikkati çeken İraöz, "Hiçbir ekonomik faaliyetin bu kadar çok doğrudan ya da dolaylı etki doğurma gücü yoktur. Sektörün lokomotif gücünün, gelişmekte olan ülkeler için vazgeçilemez değeri daha açık olarak ortaya çıkmaktadır" dedi.
Osmaniye Sarayları ile bölgenin en dikkat çekici konut projelerinden birine imza Keten Proje’nin yönetim kurulu üyesi Hüseyin İraöz, “Konut projemizin lansmanı için tüm hazırlıklarımızı 16-17 temmuz için yapmıştık. Lansmana özel fiyatlarımızı da 31 Temmuz’da sona erdirecektik. Ancak, yaşanan bu olumsuz havadan dolayı lansmana özel fiyatlarımızı 31 Ağustos’a kadar sürdürmeye devam etme kararı aldık. İnşaatımıza da asla ara vermedik, vermeyeceğiz” diye konuştu.
Ülke ekonomisinin en önemli sorunlarının başında yer alan işsizliğin önlenmesinde inşaat sektörünün büyük pay sahibi olduğunu vurgulayan İraöz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrılarının olumlu sonuç verdiğini bildirdi. İraöz, Merkez Bankası’nın son aylarda faiz koridoru üst bandını yüzde 8.75’e kadar çektiğini, bu indirimlerin konut sektöründe olumlu bir süreç başlatacağını ancak, tek başına yeterli olmadığını vurguladı.
İraöz, Merkez Bankası’nın, gayrimenkul alıcıları ve üreticilerinde büyük heyecan uyandıran faiz indirimlerine özel bankaların da katılmasını istedi.
“Bankalar direnmeyi bırakmalı”
Keten Proje Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin İraöz, konut sektöründe ciddi bir canlanma beklentisi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Piyasadaki durgunluk, ancak cesur adımlarla aşılabilir. Vatandaşlarda konut kredisi faizlerinin düşeceği beklentisi hakim. Konut sektöründeki durgunluk biraz bundan da kaynaklanıyor. Bankalar artık faiz indirimi konusunda direnmeyi bırakmalı. Bankaların da kredi vermeye ihtiyacı var. Konut sektörünün hareketlenmesi için faizlerin bir an önce beklentileri karşılayacak seviyeye çekilmesi gerekiyor. Bu da tek başına yeterli mi? Değil, ama konut sektörünün hareketlenmesi için en önemli etken faiz indirimi.”
Konut kredisinde psikolojik sınırın yüzde 1 olduğuna dikkat çeken İraöz, “Faizlerin uzun süredir yüksek seviyede seyretmesinden dolayı sektör büyük sıkıntılar yaşadı. Faizlerin ilk etapta yüzde 1’in altına düşmesi, piyasaya büyük canlılık getirecektir. Bu, hem üreticiye hem tüketiciye hem istihdama hem de ülke ekonomisine büyük fayda sağlayacaktır. Geçen yıllarda yüzde 0.75’leri gören konut faizi oranı, şu anda yüzde 1.20’ler civarında. Bu oran mutlaka aşağıya çekilmeli” ifadelerini kullandı.
“Milletimizin dik duruşu en büyük güvence”
15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşanan gelişmelere de dikkati çeken Hüseyin İraöz, Türkiye ekonomisinin son derece sağlam temeller üzerine kurulduğuna tüm dünyanın şahit olduğunu söyledi. Hain girişim sonrası ülke ekonomisinin çöktüğünü, geri dönülemez şekilde hasar gördüğünü söyleyenlerin yanıldığını ifade eden İraöz, şöyle konuştu:
“Milletimiz, 15 Temmuz gecesi, sadece milli iradeye ve demokrasiye değil, geleceğine sahip çıkmıştır. Bu noktada memleketini seven özel sektöre düşen görev ise yatırımlarına hız kesmeden devam etmektir. Şükürler olsun ki ülke büyük bir yangının eşiğinden döndü. Her şey yoluna girecek. Yeter ki bu olaylardan ekonomimizin etkilenmesine izin vermeyelim.
Bakın dolarda beklenen yükseliş olmadı. Vatansever milletimiz ellerindeki dövizi de bozdurarak Türk parasına yatırım yaptı. Bugün hepimize bu görev düşüyor. Bugün Türkiye ekonomisi ve bu ekonomiyi ayakta tutan kolonlardan biri olan konut sektörü, halen dimdik ayaktadır, ayakta kalmaya da devam edecektir. Bizler memleketini seven iş adamları olarak yatırımlarımızı kesmeden devam edelim" çağrısında bulundu.