Daha önce kasaba olan Yumaklıcerit, Büyükşehir yasasından sonra mahalle statüsüne alınan ve söz konusu yerleşim yerinde yaklaşık 650 hane bulunurken tahmini 4 bin kişi yaşıyor. Mahalle sakinleri 1996 yılında hizmete açılan 3 katlı sağlık ocağı binasında 2 katın lojman, bir katın ise hizmet alanı olarak kullanıldığı söyledi. Aynı zamanda sağlık ocağı binasının kalorifer sisteminin de geçtiğimiz günlerde yenilendiği öğrenildi. 
En ufak bir sağlık sorunu veya yeni doğan bebeklerin zaruri aşıları için bile ilçeye gitmek zorunda kaldıklarını ifade eden Yumaklıcerit sakinleri, aile hekimliği sistemine geçilmesinden dolayı Pazarcık’ta da sorun yaşadıklarını dile getirdi. Çocuklara aşı veya yazılan iğnelerini yaptırmak zorunda olan hastaların büyük sıkıntı yaşadığına vurgu yapan çaresiz vatandaşlar, bebeklerin soğuk kış günleri nedeniyle başka bir hastalığa yakalanmasının kendilerini daha büyük bir acıya ve sıkıntıya soktuğunu ifade etti. 
Öte yandan yaşadıkları yerde doktor ve hemşire olmadığı için ilçedeki sağlık merkezlerine gitmek zorunda kaldıklarını belirten vatandaşlar, buralarda da haklı olarak kendilerine bakılmadığını, doktorların ve hemşirelerin kendilerine mahallelerinde sağlık merkezi olmasına rağmen neden ilçeye geldikleri yönünde çıkıştıklarını aktardı. 
Vatandaşlar acil müdahale gerektiren durumlarda veya riskli doğumlarda insanların başına gelecek acı durumlarda sorumluluğu kim alacak diyerek içinde bulundukları büyük derde dikkat çekti. 
Yumaklıceritli halk, korktukları en büyük kabuslardan biri olarak iğne yapmasını bilmeyen insanların çaresizlikten hastaya bu işlemi yapması sonucu başlarına gelebilecek bir durum olduğunun altını çiziyor. 
 “EN UFAK BİR ŞEYDE PAZARCIK’A GİTMEK ZORUNDA KALIYORUZ”
Yumaklıcerit mahallesinde yaşayan Mehmet Topalca isimli vatandaş, ilçeye gittiklerinde sağlık merkezlerindeki doktorların kendileriyle ilgilenmek istemediğini ileri sürerek şunları konuştu: “Çocuğumun rahatsızlığı sebebiyle Pazarcık 3 Nolu sağlık ocağına gittik. Doktorlar muayene etmediler, aile toplum sağlığı merkezine gönderdiler bizi oraya gittik orada da doktorlar, hemşireler yine bize doktorunuz yok mu, niye buraya geliyorsunuz? gibi şeyler söylediler. Biz doktorumuz olmadığından mahalle olarak çok mağduruz, 2 yıldan beri doktorumuz yoktur en ufak bir şeyde Pazarcık’a gitmek zorunda kalıyoruz. Gittiğimiz zaman bir ilgi alaka görmüyoruz, buraya bir doktor bir hemşire sağlık görevlisi gönderilse çok iyi olur. Bunun için yetkililerden gereken neyse talep ediyoruz. Kış döneminde soğukların artmasıyla grip salgının çoğalması vatandaşı sıkıntıya sokmakta mahallemize doktor ve sağlık ekibi gönderilmesini istiyoruz.” 
“BURADA DOKTOR YOK, İMKANIM YOK, İĞNE VURDURAMIYORUM” 
Zekeriya Kurtgöz ise doktorun yazdığı iğneleri doktor veya hemşire olmadığı için vurduramadığını bu yüzden aldığı ilaçları çöpe atmak zorunda kaldığını belirterek şu şekilde konuştu: “Bizim burada sağlık ocağında doktor yoktur biz çoluk-çocuk Pazarcık’a doktora gidiyoruz. Doktor bana 5 tane iğne yazdı ben bu 5 iğneleri vurdurmak için araba tutmam gerekiyor, bir iğne 100 liraya mal oluyor tekrar bu iğneyi vurduramıyorum, bu iğneyi tekrar kaldırıp çöpe atıyorum. Burada doktor yok, imkanım yok, burada doktor olmayınca iğne vurduramıyorum. Ne hemşiresi ne doktoru var biz çok büyük sıkıntı yaşıyoruz. Yatalak bir hastam var,  bir serum takılacak takan yok, onlar da işte burada, isterlerse gelsinler baksınlar. Kocaman 600 hane bir köyün bir doktoru olmaz mı? Bütün sıkıntılarımız problemimiz budur, bir de Büyükşehir olduk ne güzel oh bir adam buraya gelemiyor, efendim doktor yok, Türkiye’de doktor mu yoktur.” 
“HİÇ KİMSE MÜDAHALE ETMİYOR, AYRICA EVE GELİYORUZ ÇOCUK SOĞUK ALMIŞ GRİP OLMUŞ”
Küçük çocukların hasta olduğu zaman muayene için Pazarcık’a gitmek zorunda kalması nedeniyle kış mevsiminde soğuk algınlığı ve grip gibi rahatsızlıklara yakalandığını ifade eden Servet Kötüce şöyle konuştu: “Biz çocuklarımıza gerekli olan topuk kanı veya en basit olarak bir aşı vurdurmaya götürüyoruz o ocaktan oraya oradan oraya sevk ediyorlar, aile hekimliğine. Hiç kimse müdahale etmiyor, ayrıca eve geliyoruz çocuk soğuk almış grip olmuş geri ikinci bir dert ikinci bir hastalık başlamış. Mecburi olan hastalığı bile yaptıramazken geri daha beter sıkıntı çekiyoruz. Yani her haliyle vatandaş mağdur, bu durumu ilgili kişiler söylenmesi gereken yerlere bildirdiler hiçbir müdahale yapılmadı.” 
RİSK BÜYÜK!
Mahallelerinde bulunan sağlık merkezinde görevlilerin bulunmaması nedeniyle sağlık eğitimi almamış kişilerin iğne yapmak zorunda kaldığına dikkat çeken Mehmet Topalca, tehlikenin boyutlarına dikkat çektiği konuşmasında şunları söyledi: “Köyde ilçeye gidip iğne vurulması için orada reçete alıp köyümüze geliyorlar tekrar iğine yapılamıyor. Doktor olmadığı için burada önüne gelen iğne yapıyor bu yüzden insanlar sağlık sorunları yaşıyorlar bu konuya yetkili kişilerin duyarlı olmasını istiyorum.” 
“BU VAKALAR ÖLÜMLE SONUÇLANDIĞINDA BUNU KİM ÜSTLENECEK?”
Acil bir durumda hastaya erken müdahale edilememesi nedeniyle ölümle sonuçlanan vakalarda sorumluluğu kim üzerine alacak diyerek içinde bulundukları riskin boyutuna vurgu yapan Adem Tilki şöyle konuştu: “Acil müdahale gerektiren durumlarda, riskli doğum, kalp krizi, mesleğimizden dolayı yaralanmalarda araç kazaları gibi acil durumlarda mağdurlara kim yardım edecek? Bu vakalar ölümle sonuçlandığında bunu kim üstlenecek? Veya bunları üstlenebilecek birileri var mı? Doktor olmamasından dolayı insanlar ilçeye gidiyorlar, orada doktorlar iğne, ilaç yazıyorlar köye geldiği zaman bu iğneleri yapabilecek kimse yok. Millet bilir bilmez kişilere iğne yaptırıyor, bundan dolayı insanların sağlığı risk altına giriyor. Geçen gün babamı götürdüm hastaneye, iğne yazdılar buraya geldiğim de iğne yapacak kimse yoktu. Ben de günlük Pazarcık’a gidip gelmek zorunda kaldım. Bu durumda da maddi imkanımız olmadığı için arabalar borca binip gelip gidiyoruz. Bu sorunumuza yardımcı olunmasını yetkililerden rica ediyoruz.” 
“SÖZDE BİR HASTANEMİZ VAR, SÖZDE VAR YANİ”
Yumaklıcerit Mahallesinde hazır bir sağlık merkezi binası olduğunu ancak gerektiği halde doktor ve sağlık görevlilerinin bulunmadığını ifade eden aza İdris Emerci yaşadıkları sıkıntıları şu şekilde anlattı: “Sözde bir hastanemiz var, sözde var yani, hastanemiz tam teşkilat var ama ne bir doktorumuz ne de bir hemşiremiz var, hiçbir şeyimiz yok. Bir iğne için bile Pazarcık’a gidiyoruz, Allah göstermesin bir diyaliz hastası olsa burada ölüp gidecek. Buradan 28 kilometre yol gitmek zorundalar, her sabah ilçeye giden köy arabasını bekleyecekler, bir iğne için sabah gidecek akşam gelecek. bu durum olmaması gereken bir saçmalık, en azından bir hemşire olsa vatandaşın işi görülür. Burada tam teşkilatlı hastane olmasına rağmen hiçbir personel yok. Nerelere müracaat etsek de tamam deniyor ancak aslı olmuyor. Bize neticeli bir cevap vermiyorlar, tamam diyorlar, tamam tamam da arkası yok. Yollar kapalı olduğu zaman ve burada buzlanma çok oluyor. Bu durumda ancak hayvanla götürmek zorunda kalırız. Yürüyerek ana yola çıkmak için de 4 kilometre yol gitmemiz lazım. Ben mahalle adına bir doktor bir de hemşire yeterli diyorum, burada bir doktor ve hemşirenin bulunması şart, zaruridir. Biz aile hekimliğine girmişiz, ama buradan bir kağıt götürüyoruz, Pazarcık’ta 3 Nolu sağlık ocağına ama sizin aile hekiminiz var diyor. Sizin aile hekiminiz ayrı diyor ama burada sağlık konusunda ulaşabileceğimiz kimse yok.” (M. Serhat TOPALCA)