MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, her kurumun hücrelerine kadar siyasete mahkum ve mecbur edildiğine işaret etti. Adan, "Bizden olan ve olmayan ayrımı her alanda ağır biçimde kendini hissettirmektedir. Liyakatin yerini iktidara yakınlık almıştır. Türk bürokrasisi felç geçirmektedir." dedi.

Celal Adan yazılı değerlendirmesinde Türkiye’nin AK Parti zihniyetinin elinde sözde çözüm paketlerinden iç güvenlik paketine, yargıya ve emniyet teşkilatına yapılan operasyonlardan dış politikada düşülen stratejik çukura kadar her alanda mevzi kaybetmeye, gerilemeye ve umutlarını yitirmeye devam ettiğini vurguladı. Türkiye’de problemlerin böylesine birikmesinin ve çözümsüz hale gelmesinin tek nedeninin; AK Parti hükümetlerinin kendilerini korumak amacıyla yürüttükleri politikalar olduğuna işaret eden MHP’li Adan, kendi iktidarlarını muhafaza altına almak için milletin ve devletin geleceğini harcadıklarını dile getirdi.

'LİYAKATIN YERİNİ İKTİDARA YAKINLIK ALMIŞTIR'

Hayata geçirilmeye çalışılan tüm kanunların temelinde AK Parti yöneticilerinin bitmek bilmeyen ihtirasları olduğunu aktaran Adan, şöyle devam etti: "Türkiye adeta Sayın Erdoğan’ın ve AKP yöneticilerinin kişisel hırslarının, egolarının ve ihtiraslarının sınandığı bir deney tahtasına dönüştürülmüştür. Bütün Türkiye bu kişilerin siyasi ikballeri için dizayn edilmektedir. Bu ihtiras uğruna vatandaşlarımızın arasına ikilikler, kamplaşmalar, bariyerler döşenmiştir. Her kurum hücrelerine kadar siyasete mahkum ve mecbur edilmiştir. ‘Bizden olan ve olmayan’ ayrımı her alanda ağır biçimde kendini hissettirmektedir. Liyakatin yerini iktidara yakınlık almıştır. Türk bürokrasisi felç geçirmektedir."

'SARAYIN HESABI ÇARŞIYA UYMAMIŞTIR'

Celal Adan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son zamanlardaki bilinçsiz çıkışlarının, ekonominin ne kadar bıçak sırtında yürüdüğünü gösterdiğini vurgulayarak, "Sarayın hesabı çarşıya uymamıştır. Sarayın zenginliği ve ışıltıları, sokağın fukaralığını örtememektedir. Fildişi kulelerin gerçeği ile sokağın gerçeği arasında derin uçurumlar vardır. Sayın Erdoğan’ın ağzından çıkan her sözün maliyetini bu ülkenin yükünü çeken milyonlarca vatandaşımız ağır biçimde ödemektedir. Bu hesapsız sözler nedeniyle Türk lirası sadece birkaç gün içinde yüzde 10 değer kaybetmiştir." dedi.

Adan, sadece sıcak paraya, özelleştirmelere, borsaya ve yabancı yatırıma ayarlı AK Parti’nin ekonomi anlayışının dikişlerinin patladığını ifade ederek, "Üretim bitmiştir. Bin türlü hesap oyunlarına rağmen işsizlik almış başını gitmiştir. İki tür enflasyon vardır: Biri AKP’nin enflasyonu, diğeri milletin enflasyonu. AKP’nin enflasyonu ile milletin enflasyonu arasında derin uçurumlar vardır. Tenis topu fiyatıyla enflasyon hesaplayan bu iktidarın et, süt, baklagil, benzin fiyatlarından haberi bile yoktur. Milli gelir hesabı ise milli olmaktan çıkmıştır. Her düzeydeki AKP’li yöneticinin geliri artarken, milletin geliri hızla düşmeye devam etmektedir." ifadelerini kullandı.

AK Parti’nin ve onun yöneticilerinin Türkiye’ye her alandaki maliyetinin artık katlanılamaz bir hal aldığını belirten Adan, 7 Haziran seçimlerinde milletin bu gidişata bir son vereceğinden hiç şüpheleri olmadığını kaydetti.