AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, Artık terörle mücadelede en ufak bir tolerans yok, nasıl işkenceye sıfır tolerans diyorsak artık teröre ve terörü övmeye, terörü herhangi şekilde meşrulaştırmaya karşı da sıfır toleransımız var dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, AK Parti MYK Toplantısı sonrasında düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Terörle mücadele konusunda hatasız bir şekilde yola devam edileceğini dile getiren Aktay, “Artık terörle mücadelede en ufak bir tolerans yok, nasıl işkenceye sıfır tolerans diyorsak artık teröre ve terörü övmeye, terörü herhangi şekilde meşrulaştırmaya karşı da sıfır toleransımız var” şeklinde konuştu.

“Son terör saldırısı karşısında Türk halkının ortaya koymuş olduğu bir tepki, bir reaksiyon var”
İstanbul’da gerçekleştirilen terör saldırısının ardından Türk halkının teröre karşı farklı bir reaksiyon geliştirdiğinin altını çizen Aktay, “Son terör saldırısı karşısında Türk halkının ortaya koymuş olduğu bir tepki, bir reaksiyon var. Çok haklı bir reaksiyon, son derece haklı bir duyarlılıkta, terör örgütünü özellikle sosyal medya ortamında destekleyen veya maruz kaldığımız terör saldırısının vehametini hafifleten, onu adeta bir dalga konusu haline getiren, Türkiye halkının duyarlılıklarıyla adeta dalga geçen insanların biraz daha sorumlu davranabilecekleri yeni bir zeminle karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

“Yenikapı ruhuna benzer bir ruh ile karşı karşıyayız”
15 Temmuz darbe girişiminin ardından gelişen Yenikapı ruhunun bir yenisinin oluştuğuna işaret eden Akdağ, “Bu da tıpkı 15 Temmuz darbe girişimine karşı Türkiye’de gelişen ’Yenikapı ruhu’na benzer bir ruh ile karşı karşıyayız. Bu ruhun bir gereği olarak Sayın Başbakanımızın çağrısı üzerine, hem terör örgütünü faaliyetleri hem de terör örgütüne karşı yürütülen mücadele konusunda bilgilendirilmek üzere CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli ile Sayın Genel Başkanımız bir araya gelmişlerdir. Bugün yapılan ortak açıklama ile ortaya çıkan konsensüsün söylemine şahit olduk” diye konuştu.
PYD ve PKK’nın aynı yapının parçaları olduğunu söyleyen Aktay sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çok açık ilişkiler var, hem söylemsel hem de sembol dağarcığı, dil dağarcığı açısından çok ciddi bir ilişki var. Suriye’deki durum ne yazık ki ülkemize bu şekilde yansımaktadır. Aslında bakarsanız o saldırının Türkiye’nin iç tartışmalarıyla da bir nebze ilgisi var. Bu saldırının doğrudan Türkiye’nin içine girmiş olduğu yeni durumla, yani Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili iki parti arasında gerçekleşmiş güzel bin anlaşmaya verilmiş tepki olarak değerlendirilebilir. Bir boyutu da Suriye’deki gelişmeler tabii ki.”
Aktay, Halep konusunda duyarsız kalan ülkelerden bahsettiği konuşmasını, “Aslında bir elini kıpırdatsa rahatlıkla bu işi engelleyebilecek durumda olan ülkelerin bırakın engellemeyi, adeta yangının üzerine körükle gitmek gibi bir yolu tercih ederek, bu katliama ortak olduğunu görüyoruz. Şu anda dünya halkları bu olay karşısında infial halinde ama dünyayı yönetenler kıllarını kıpırdatmamaktadırlar. Tabii çok açık ve net bir biçimde ifade ediyoruz, yani bu olayı sadece yapanlar değil, engellemeye gücü yettiği halde engellemek için kılını kıpırdatmayanların hepsi bu olaydan sorumludurlar, Halep’te, Suriye’de yaşanan katliamlardan doğrudan doğruya sorumludurlar” şeklinde sürdürdü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “tüm terör örgütlerine karşı seferberlik ilan ediyorum” sözünü ele alan Aktay, şöyle devam etti:
“Aslında her bakımdan... Tabi Anayasa bakımından terörle mücadele için yapılması gereken bir şey yok ama bir psikolojik boyutu var, bir dayanışma boyutu var. Türkiye halkının bu konuda bir zaafiyet göstermeden kendi içindeki o uzlaşmayı o konsensüsü daha da pekiştirmesi gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu tür çağrıları toplumda ciddi bir yankı bulmaktadır. Karşı karşıya olduğumuz tek bir terör örgütü değil, birkaç terör örgütü var. Bütün terör örgütlerinin kendi içlerindeki uyumu, Türkiye’ye düşmanlık etme noktasında ve Türkiye’ye düşmanlık eden harici odakların taşeronluğunu üstlenme noktasında kendi içlerinde nasıl bir eşgüdüm içerisinde olduklarını bugün biraz daha net biçimde görüyoruz. Alfabenin kaç tane ismini sayarsak sayalım aslında karşımızda bir tane organize bir güç var ve bu organize güç zaman zaman PKK’yı, zaman zaman FETÖ’yü, zaman zaman DEAŞ’ı veya DHKP-C’yi kullanmaktadır.”

“Türkiye için çok umut verici bir buluşma”
Aktay, Başbakan Yıldırım ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin görüşmeleri hakkında, “Bugün çok güzel geçen Türkiye için çok umut verici bir buluşma olarak gerçekleşen, ’Liderler Zirvesi’nin akabinde ortaya konulan tablo, zaten bu seferberliğin en güzel ifadesi olarak, bu seferberliğe bir tür katılım olarak gerçekleşmiştir” dedi.