AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Fetullahçı terör örgütüyle mücadeleyle ilgili, “Bolu FETÖ için stratejik bir il. FETÖ ile mücadelede Bolu geç kaldı. Bolu’da örgütle mücadelenin daha kapsamlı ve dikkatli yapılması gerekiyor. Bazı kişilerin bilindiği halde birileri tarafından kollamaya çalışıldığını da biliyoruz. Herkes yaptığı işe dikkat edecek” dedi.
17-25 Aralık sonrasında birçok ilde Fethullahçı terör örgütüyle mücadelenin geç kalındığını, bu illerden birinin de Bolu olduğunu ifade eden AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “FETÖ ile mücadelede Bolu geç kaldı. 17-25 Aralık sonrası örgütle mücadele yapmayan iller 15 Temmuz sonrası hazırlıksız yakalandı. Bu illerden birisi de Bolu. Eğer zamanında gereken önlemler alınsaydı bugün durum böyle olmaz ve geç kalınmazdı” ifadelerini kullandı.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde örgütün yapılanmasına dikkat çeken Külünk, “Bolu örgüt için geçiş güzergahı ve örgütün önemli illerinden bir tanesi. Özellikle Abant İzzet Baysal Üniversitesinde yaşanan FETÖ yapılanmasına dikkat çekmek gerekiyor. Yetkililer daha dikkatli olmalı” dedi.
“Mücadeleye herkes katkı sağlamalı”
Bolu’da güçlü bir basın yapısının olduğunu sözlerine ekleyen Külünk, “Bu süreçte Bolu’da yerel basına da büyük görev düşüyor. Yerel basının kendilerine ulaşan bilgileri açık bilgi haline getirerek sürece destek olmalı. FETÖ ile yapılan mücadeleye tüm kesimlerin katkı sağlaması gerekiyor. Bolu’da güçlü bir yerel basın var. Basın bu süreçte kendilerine gelen bilgileri haber yaparak açık bilgi haline getirerek sürece katkı sağlamalıdır. Bu örgütle toplumun tüm kesimleri el ele vererek mücadele etmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
“Bilinen isimler birileri tarafından kollandı”
FETÖ operasyonlarında bilinen bazı insanların bazı kesimler tarafından kollandığını ve bu insanların bilindiğini belirten Külünk, şunları söyledi:
“Bolu örgüt açısında çok önemli bir il. AİBÜ’deki FETÖ yapılanmasının üzerine daha fazla gidilmeli. Örgütle yapılan mücadelede eksikler ve yanlışlar olabilir. Bugün bir yanlışlık varsa bunu da konuşabiliriz ve bunları düzeltme şansımız var. Ama 15 Temmuz’da darbe girişimi gerçekleşmiş olsaydı, bugün bunları da konuşamayacaktık. Onun için sabırlı olmamız gerekiyor. Bahsettiğimiz örgüt tanımlanabilir bir örgüt değil. Bugün hala yolda yürüdüğümüz kişi bu örgütle bağlantılı olabilir. İşimizin zor olduğunu biliyorum. Fakat bazı kişilerin bilindiği halde birileri tarafından kollamaya çalışıldığını da biliyoruz. Herkes yaptığı işe dikkat edecek. Örgütün bütün üniversitelerde büyük bir yapılanma içine girmiş. Örgüt için üniversiteler çok önemli. AİBÜ’de örgüt için çok önemli bir üniversite. Yetkililer daha dikkatli olmalı ve mücadeleyi ona göre yapmalılar. Bu süreç uzun sürebilir. Herkes sabır ve titizlik içinde örgütle daha dikkatli mücadele etmeli.”