AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, “15 Temmuz’da darbe girişimi yaptılar diyerek, Türkiye’deki tüm dini cemaatleri aynı kefeye koymak, Türkiye’deki bütün sivil toplum kuruluşlarını aynı kefede değerlendirmek doğru değildir” dedi.
Manisa Ağrı Adımovalılar Derneği 150 üyesiyle birlikte AK Parti teşkilatına katıldı. AK Parti Manisa İl Başkanlığı’nda düzenlenen rozet takma törenine, AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, AK Parti İl Başkanı Zülfikar Gürcan, Dernek Başkanı Ercan Efe, dernek üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. Rozet takma töreninde konuşan AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, “Manisa bir buçuk milyonluk bir kent. Tarımın sanayinin, sanayinin, eğitimin, turizmin merkezi olan bir kent. Aynı zamanda da göç alıyor. Afyon’dan, Balıkesir’den ve Kütahya’dan göç alıyor. 3 de uzak ilden göç alıyor. Ağrı’dan, Bitlis’ten ve Muş’tan göç alıyoruz. Bugün de Ağrılılar Manisa’da yaşayan Ağrılılar bugün partimizde beraberiz. Halkayı büyütmek istiyorlar. Kendileriyle güçlendiğimizi belirtmek isterim” dedi.
“Güneydoğu’da AK Parti birinci olmasaydı Türkiye bölünürdü”
Konuşmasında Türkiye’deki Kürt vatandaşların bir kısmının HDP’ye oy verdiğini belirten AK Partili Özdağ, “Bizim şehrimizde önemli vurgu yapacağımız katmanlar var. Bir tanesi doğulu vatandaşlarımız. Bunlar içerisinde daha çok Kürt vatandaşlarımız. Bunların bir kısmı HDP’ye oy veriyorlar. Çoğunluğu da AK Parti’ye oy veriyorlar. Zaten Güneydoğu Anadolu’da AK Parti birinci parti olmasaydı Türkiye bölünürdü. Bugün Kürtler Bediüzzaman’ın çocukları olarak, Ahmed-i Hani’nin çocukları olarak İdris-i Bitlisi’nin çocukları olarak AK Parti’yi destekliyorlar” dedi.
15 Temmuz darbe girişimi içerisinde bulunmayan manevi değerlere sahip subaylara yönelik karalama kampanyalarına müsaade edilmeyeceğini vurgulayan AK Partili Özdağ, “15 Temmuz’dan sonra darbecilerle biz hesaplaşırken Fethullah Gülen denen sapkın düşüncelere sahip bir şahsiyet 17/25 Aralık hükümete karşı darbe girişiminde bulundu. Başarılı olamadı. Ardından MİT tırları operasyonu yapılmıştı. Başarılı olamadı. Gezi olayları, Kobani olayları, Türkiye’yi terbiye etmek, Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştırmak için hamleler yaptılar. En sonunda 15 Temmuz’u yaptılar. 15 Temmuz’u bahane ederek Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki milli ve manevi değerlere sahip subaylara karşı operasyon yapmak isteyenler olursa bunlara müsaade etmeyiz. Türk Silahlı Kuvvetleri ne Fethullah Gülen’in arka bahçesidir. Ne affedersini illegal bir örgütün arka bahçesidir. Türk Silahlı Kuvvetleri 78 milyon Türkiye’nindir. 78 milyon Türkiye’de yaşayan her çocuk, her belli yaşa gelmiş harp olunu kazanacak olan çocuk Kürt, Türk demeden, Türkmen demeden, Arap demeden, Çerkes demeden, Alevi demeden, Sünni demeden o şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine katılır. Vatanı korur, demokrasiye inanır. Birileri bundan istifade etmek istiyorlar. Buna müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu.
“Tüm cemaatleri aynı kefeye koymak doğru değil”
Türkiye’de faaliyet gösteren her cemaatin Fethullahçı Terör Örgünü’yle aynı kefeye konulmasının doğru olmadığını söyleyen Özdağ,
“Türkiye’deki öncelikle hizmet diye yola çıkan; İbadet diyerek, ahlak diyerek, İslam diyerek yola çıkan, sonra bu ahlakı ve insaniyeti ticarete devşirmeye çalışmak isteyen, ardından da sonucu ihanetle bitiren bir yapı var diyerek, 17/25 aralığı yaptılar diyerek, 15 Temmuz darbe girişimi yaptılar diyerek Türkiye’deki tüm dini cemaatleri aynı kefeye koymak, Türkiye’deki bütün sivil toplum kuruluşlarını aynı kefede değerlendirmek doğru değildir. Türkiye’deki dini cemaatler ehli sünnettirler, asla devleti ele geçirmek için çalışmazlar. Bilirler ki devlet ve millet hizmet etmek için vardır. Biz sadece ahlaklı insan yetiştiririz diyerek bunu bilirler. Geçmişte Bediüzzaman bunu yaptı. Süleyman Hilmi Turan Hazretleri bunu yaptı. Esad Coşan bunu yaptı. Mahmut efendi bunu yapıyor. Bunları bahane ederek Türkiye’nin çeşitli yerlerinde, devlet dairelerinde ve ya sivil toplum kuruluşlarında, hayatın her safhasında dini cemaatlerle hesaplaşacağız derlerse buna da müsaade etmeyiz” dedi.
“Yanlışlık yapan olursa milletin sinesine çarpar”
Cemaatlerin hizmet çizgisinden çıkarak Fethullahçı Terör Örgütü gibi faaliyet göstermesine de müsaade edilmeyeceğini sözlerine ekleyen Özdağ, “Dini cemaatler içerisinde zaman zaman yanlışlık yapanlar olursa da onları milletin sinesine çarparlar. Milletin sinesi onlara gereken cevabı verir. Kesinlikle ehli sünnet olanlar, devletin birliğine ve tekliğine inananlar, demokrasiye inananlar devleti ele geçirmeye çalışmazlar. Sadece tüm cemaatlerini, sivil toplum kuruluşlarını, vakıflarını ve derneklerini devlete millete hizmet etmeye tahsis ederler. Bunun ötesinde başka hiçbir şey düşünmezler” diye konuştu.
“Mağduriyetleri dile getirerek darbeyi unutturmaya çalışıyorlar”
Bazı FETÖ’cü grupların görevden alınmalar ve ihraç edilmeleri kullanarak darbeyi unutturmak istediğini de belirten Özdağ, “Devlet büyük bir refleks gösterdi. Hukuk zaman zaman yanlışta olabilir. Ben de uzun yıllar cezaevinde yattım. Sonra beraat ettim. Sonra üniversite okudum. Hoca oldum, doçent oldum, milletvekili oldum. Genel Başkan Yardımcısı oldum. O nedenle devlete küsülmez. Yanlışımız varsa hukuk düzeltir. Eksiğimiz varsa bürokrasi düzeltir. Türkiye’deki demokrasiye herkes inansın. Bu Fethullahçı Terör Örgütü’nün dışarıda çok ciddi uzantıları var. Bu mağduriyetleri dile getirerek istisnaları dile getirerek darbeyi unutturmak, Fethullah Gülen’in sapkınlığını unutturmak istiyorlar. AK Parti ailesi 10 milyon üyesi olan dünyanın en büyük sivil toplum kuruluşlarından birisi. Bu 10 milyon sürekli darbeye atıfta bulunacak” dedi.
Konuşmaların ardından partiye katılanların rozetleri takıldı.